10.BÖLÜM

2.6K 81 5
                                    

INSTAGRAM: ysmkayaaa

Keyifli okumalar! 🤍

Poyraz'ın kucağında olduğum gerçeği içimde garip bir şeylerin olmasına sebep oluyordu. Bu hissi bilmiyordum. Daha önce yaşamadığım, yabancı bir histi. Poyraz, kucağındaki bedenimi arabasının ön koltuğuna oturttu.

Adamları etrafı toparlamakla meşguldü. Bagajdan ilk yardım çantasıyla gelen Poyraz önümde diz çöktü. Çantayı kucağıma koydu ve pantolonumun yırtılan diz kısımlarını iyice yırttı.

"Ne yapıyorsun sen?"

"Bir çocuğa pansuman."

Alaylı sesiyle anlına vurdum.

"Sensin çocuk!"

"Evet, evet çok belli ediyorsun hangimiz çocuk."

Sesimi çıkarmadan pansumanın bitmesini bekledim. Dizlerime yara bandı yapıştırdı ve yerinden kalktı. Önceden sarılı olan elime baktı. Başıyla elimi işaret etti.

"Buraya ne oldu?"

"Selim'in boğazına dayadığım cam kesti."

Poyraz birden kahkaha atmaya başladığında anlamayarak gülüşünü izlemeye başladım. Onu ilk defa bana karşı böyle görüyordum. Kahkahasının arasından konuşmaya çalıştı.

"Selim'e acımaya başladım."

Söylediği söz gülmeme sebep olurken bacaklarımı arabanın içine aldım. Poyraz, kapıyı dikkatle kapatarak kendi yerine bindi. Yolculuğun geri kalanı sessiz geçmişti. Evin önünde duran arabadan hızlıca indim. Bileğimde ki acıyla yüzümü buruşturdum. Bir an önce Karan'ı görmek istediğimden acıyı göz ardı ederek eve yürüdüm.

Merdivenlerden çıkmak hiç bu kadar zor olmamıştı. Evimizin bulunduğu kata geldiğimde cebimdeki anahtarı çıkararak kapıyı açtım.

"Karan?"

Seslenerek içeriye girdim. Ayakkabılarımı çıkarmadan salona girdim. Karan'ı gördüğümde yüzümde ki korku dolu ifadeyi yok etmeye çalıştım. Karan'ı kollarımın arasına alıp kokusunu içime çektim.

"Akay, iyi misin?"

Kafamı hızlı hızlı salladım.

"Sen, sen iyi misin?"

Elim yanağına gitti.

"İyiyim merak etme."

Karan'ı koltuğa oturtup tişörtünü çok az kaldırdım. Ameliyat yarasına bakarken içeriye Poyraz girmişti.

"Bir sorun mu var?"

"Hayır. Neyse ki yarası iyi durumda."

Tişörtünü indirip yanına oturdum. Karan'ın elleri saçlarıma giderken mırıldandı.

"Orada seni ittiğim için özür dilerim."

"Önemli değil. Asıl ben özür dilerim, Karan. Selim'i başımıza ben sardım. Hepsi benim yüzümden."

"Onu öldüreceğim, Akay!"

Karan'ın sert sesi beni tedirgin etmişti. Henüz çok toydu. Bir anlık deli cesaretiyle başına daha fazla bela alsın istemiyordum.

"Oturabilir miyim?"

Poyraz'a yanıtını oturduğum yerden kalkarak verdim. Kalktığım yere oturduğunda dikkatle onları izlemeye ve dinlemeye başladım.

"Bak aslan parçası,"

Kardeşimin yüzünden geçen belli belirsiz gülümseme içimi sıcacık yapmıştı. Babam, Sercan ve Karan'a hep bu şekilde hitap ederdi.

SİMSİYAHOnde as histórias ganham vida. Descobre agora