31.BÖLÜM

1.2K 47 2
                                    

INSATGRAM: ysmkayaaa

Keyifli okumalar! 🤍

Kararan havayla beraber oturduğum koltuktan kalktım. Akşam yemeğinden sonra Karan ders çalışmak için odasına çekilmiş, Asel ise bütün gün benimle ilgilenmekten çok yorulmuştu ve koltukta uyuyakalmıştı. Sessiz olmaya özen göstererek mutfağa girdim. Karnım çok dolu olduğu için kendime bir bardak su alarak salona döndüm. Poyraz akşam yanıma geleceğini söylemişti fakat havanın çoktan kararmasına rağmen henüz gelmemişti. Camın önünde duran tekli koltuğa oturarak bardağı yanda duran sehpaya koydum. Dizlerimi kendime çekerek kollarımı etrafına sardım. Bu eve girdiğim an içimde garip bir duygu peyda olmuştu ve henüz geçmiş sayılmazdı. 

Önceden boş bulduğum her vakitte bu köşeme çekilir babamın özenle diktiği çiçeklerini izleyerek kitap okur, ruhumu beslerdim. Evimizden ayrı kaldığımız bu sürede babamın çiçekleri solmuştu ve bu kendimi babama ihanet etmiş gibi hissettiriyordu. Solan çiçekleri gördükçe kalbim ağrıyordu. Küçükken Sercan'la beraber hayranlıkla babamı izlerdik. Aklıma gelen anılar ve Sercan'la beraber titrek bir nefes aldım.

"Sizleri çok özledim."

Oluşan duygusal havayı yok etmek için başımı iki yana salladım. Sehpaya bıraktığım bardağı alarak kafama diktim, tek seferde bitirdim. Banyo yapmak istiyordum ve bunun için Asel'in uyanmasını beklemeliydim. Tek kolla yarama su değdirmeden banyo yapmam imkansız gibi geliyordu. Kafamı koltuğa yaslayarak gözlerimi yumdum.

"Akay."

Uyku mahmuru çıkan sesiyle oturduğum yerden Asel'e baktım.

"İyi misin?"

"Evet, iyiyim."

Koltuktan kalkarak yanına gittim.

"Saçlarımı yıkamama yardım edebilir misin?"

Gülümseyerek anında ayağa kalktı.

"Düş önüme."

Beraber sessizce üst kata çıkarak banyoya girdik.

***

Asel'in yardımıyla banyoda işimi halletmiştim. Üzerime geceliklerimi giymiş boy aynamın karşısına geçmiştim. Saçımdaki havluyu çekerek saçlarımın omuzlarımdan aşağıya düşmesini izledim. Tıklatılan kapımla bakışlarımı oraya çevirdim.

"Evet."

İçeriye giren Poyraz'la yüzümde kocaman bir gülümseme yerini aldı.

"Güzelim."

Yanına giderek sarıldım. Özlemiştim. Evet, sabahtan akşama özlemiştim!

"Hasta olacaksın."

Elleri ıslak saçlarımda gezerken mırıldanarak konuşmuştu. Elimden tutarak yatağıma doğru çekti.

"Bu odanı daha çok sevdim," dediğinde genişçe güldüm. Yatağa oturduğumda rastgele attığım havluyu eline alarak arkama oturdu. Saçlarımı yavaşça havluyla kurulamaya başladı.

"Şirkette işlerim uzadığı için biraz geç kaldım."

"Halledebildin mi?"

"Biraz toparladım."

Ayağa kalkarak odadan çıktı. Bir süre sonra kurutma makinesiyle geldi. Yerini nereden biliyordu? Galiba söz konusu Poyraz olduğunda sorgulamayı bırakmalıydım. Ayağa kalkarak boy aynama doğru yürüdüm. Poyraz yine arkamdaki yerini almıştı.

Bıkmadan uzunca bir süre saçlarımı kuruttuğunda makineyi kapattı. Saçlarımı sağ omzuma toplayarak boynumun sol kısmını açığa çıkardı. Başını boynuma gömdüğünde kollarını belime dolamıştı. Arkamda kaldığı için ona sarılamıyordum. Karnımda duran elinin üzerine ellerimi koydum. Poyraz boynumu öperek başını kaldırdı. Karşımdaki aynadan yüzünü izliyordum. Bakışlarımız kesiştiğinde gülümsemiştik.

SİMSİYAHWhere stories live. Discover now