GÖKKUŞAĞI | Texting

-51-

Fotoğrafta bizim çocuklar var.

İyi okumalar! ❤️

Berkay

"Niye geldik ki abi biz buraya?"

Bakışlarımı yanımda duranlara çevirdiğimde hepsi birbirine bakarak alttan alttan sırıtıyordu. Okul çıkışında eve gitmeme izin vermemiş, saatler ilerleyince de beni buraya getirmişlerdi.

Sezgin, elini omzuma koyup gözlerini önünde durduğumuz bara çevirdi. "Takılalım dedik biraz. Ne zamandır bir araya gelemedik doğru dürüst."

Haklıydı aslında. Önce Sezginlerin olayı, sonra da sınavlar derken herkes kendi işine yoğunlaşmıştı. Bugün son sınavlarımızı vermiştik ve okul yarın ara tatile girecekti.

"İyi de ben 17 yaşındayım. İçeri nasıl gireceğim?"

"Merak etme ufaklık, onu biz hallettik. Küçüksün diye üzülme." Cenk, kafamı köpek sever gibi sevdiğinde gözlerimi devirerek elini ittirdim.

"İki ay sonra reşit oluyorum, ağlama."

"Lan götüm dondu. İçeri girelim artık."

Utku isyankâr bir şekilde konuştuğunda ona hak vererek bar kapısına doğru ilerledik. "Sizin manitalar kızmadı mı buraya geldiğinize?"

"Haberleri olsa kızarlardı ama yok." Cenk pis pis sırıttığında onu başımla onayladım. Kulaklarına giderse acımazlardı ama bu benim sorunum değildi. Kendileri kaşınıyorlardı.

Limitli kankam kapının önündeki bariyerle, pardon korumaymış, bir şeyler konuşup kimliğini gösterdiğinde koruma eliyle içeriyi işaret etti. Sezgin kafasını sallayıp içeri girerken onu takip ediyorduk.

"Dide kesecek beni."

Kendi kendime mırıldandığımda Cenk bana ters ters baktı. "Ben tutuşmadım, sana ne oluyor? Hayal bunu bir duysa ağzıma sıçar. Hanımcı olma bu kadar."

"Ben tutuştum valla."

Utku sohbetimize katıldığında güldük. Daha önce hiç gelmediğim ortamda müzik bangır bangır çalarken Sezgin bu yeri ezberlemiş gibi emin adımlarla ilerliyordu.

Loca tarzı bir yere geldiğimizde hep birlikte oturduk. Gözlerim renkli ışıklara alışmaya çalışırken alkol ve sigara karışımı kokuyu çoktan benimsemiştim. Ara sıra alkol içerdim, sigara kokusuna da bizimkiler yüzünden alışıktım.

Sezgin ve Çınar bir şeyler almak için barmenin olduğu büyük masaya ilerlerken Cenk bana döndü. "Sınavlar nasıl geçti?"

"Geçmek mi? Geçirdi desek daha doğru olur."

Cenk, doğru ifade ettiğimden olsa gerek güldü; Utku da sigara yakmıştı. "Niye içiyorsun tutku? Yenge kızmıyor mu?"

"Onun yanında içemiyorum. Bırakmaya çalışıyorum zaten."

"Çakal." deyip arkama yaslandığımda Sezgin'le Çınar ellerindeki bardakları masaya bırakmışlardı. Bir bardağı aldım.

"Çınar reis alışabildin mi bize?"

Çınar, elindeki telefonu bırakıp bana baktı. "Alıştım alıştım. Sizi önceki yıllardan tanıyordum zaten, kızlarla da aramız iyi gibi."

"Seray'la bayağı iyi anlaşıyorsunuz. Kafalarınız uydu galiba?"

Cenk, Çınar'a ithafen sorduğunda Çınar birasından bir yudum aldı. "Yani, konuşuyoruz işte. Sıkıntı yok."

"Aman dikkat et. Sevgilisi varmış, karşılaşma derim. Bence gay ama o olmadığını iddia ediyor."

Gülerek ben de biradan bir yudum aldım. Seray'ın sevgilisi olduğuna inanmıyordum. O çocukta tam bir gay tipi vardı, emindim bundan. Bu, kulağına taktığı küpeden kaynaklı bir durum değildi. Daha çok sezgilerle alakalıydı.