-18-

934 49 255
                                    

Fotoğrafta bizim grup var.

Hazır olun, bu kitapta herkesi herkesle şipleyeceksiniz... •-•

İyi okumalar ❤️

Arkamdaki duvara yaslı bir şekilde telefonumda gezinirken otomatik kapının açılma sesini duyunca bakışlarımı krem rengi apartmana çevirdim. Hayal hızlı adımlarla yanıma vardı.

"Çok beklettim mi?"

Kafamı sağa sola salladım. "Yok, ben erken geldim. Cenk de gelmedi zaten daha."

Beni onaylayıp üstünü düzeltti. Altında yüksek bel bir pantolon, üstünde ise uzun kollu ince bir badi vardı. Yanına da kalın bir mont almıştı. Şık görünüyordu.

Cenk ve Sezgin'in ehliyeti olduğundan konserin yapılacağı alana arabayla gidecektik. Melisa, Sezgin'le gitmek istediğinde otomatik olarak Seray da onların yanında yer aldı. Hayal ve ben pek ayrı düşmezdik. Berkay Sezgin'le, Utku ise Cenk'le daha iyi anlaştığından onların yerleşme işi kolay olmuştu.

Koyu gri bir BMW önümüzde durduğunda gözlerim açık camdan bize gülümseyerek el sallayan Cenk'in gözleriyle buluştu. "Selam kızlar, atlayın hadi."

Arka kapıyı açıp Hayal'in ardından deri koltuğa yerleştim. Utku, kafasını bizi selamlamak için arkaya çevirdiğinde ona gülümsedim. O da bana aynı şekilde karşılık verirken Hayal elleriyle yüzüne yelpaze yaptı.

"Çok mu sıcak, bana mı öyle geliyor?"

"Klimayı açtım. Sıcağa..."

Cenk sırıtırken Hayal ona çıkıştı. "Manyak mısın? Fırında pişiyormuş gibi hissediyorum."

"Ben de iyiyim işte, sağ ol sorduğun için."

Hayal, yanakları kızarırken arkasına yaslanıp koltuğa gömülmüştü. Ben sırıtırken Cenk gaza basıp arabayı sürmeye başlamıştı.

"Nasıl gidiyor kızlar, her şey yolunda mı?"

Utku, sakin bir ses tonuyla konuştuğunda bakışlarımı Hayal'e çevirdim. Muhtemelen onun utangaçlığının biraz dinmesini sağlamak için konu açmaya çalışıyordu. Düşünceli bir davranıştı.

"İyi gidiyor." diye kısaca cevap verdim Hayal'e zaman tanıyarak. "Senin?"

"İyi, yuvarlanıp gidiyoruz."

Arkadaki kısık sesli radyo ortamın sessizleşmesiyle bir anda gürültülü geldi. Cenk, bunu fark etmiş gibi konuştu. "Melisa'nın konsere ayık kafayla gelmeyeceğine iddiaya girerim."

"Ben de." Bakışlar bana dönerken omuz silktim. "Kaç tane konsere gittik, istisnasız hepsinde sarhoştu."

"Aslına bakarsan biz de sütten çıkmış ak kaşık sayılmayız."

Utku'nun dediğine güldüm. "Evet ama biz en azından beklemeyi biliyoruz."

"Ben bazen içtikten sonra uykuya dalarken Melisa'nın kafasında kuzular yerine bira şişelerinin dans ettiğini düşünüyorum."

Hayal'e birkaç saniye boş boş bakıp kahkaha attım. Diğerlerinin de benden pek farkı yoktu. Melisa'nın kuzu saymadığından daha emin olunabilir bir şey varsa o da Berkay'ın Seray'a âşık olduğuydu.

Gülüştüğümüz sırada nihayet konser alanına varmıştık. Cenk, arabayı kolay çıkarabileceği bir yere park ettikten sonra teker teker indik. Diğerleri de hemen birkaç metre ötemizde, Sezgin'in arabasının önünde bizi bekliyorlardı.

Melisa bizi gördüğü gibi koşarak yanımıza geldi, koşuşundan bile kafasının güzel olduğu anlaşılıyordu. Yanımıza geldiğinde kıkırdayarak Cenk'in boynuna atlamıştı.

GÖKKUŞAĞI | TextingWhere stories live. Discover now