-29-

738 47 139
                                    

Fotoğrafta Hayal ve Cenk var 😻

Bu fotoğraftan sonra şiplemeyenler bile şipleyecek kdsşcldixl. Çok ii kolaj üzgünüm...

İyi okumalar 💜

"Bırakmamı ister misin?"

Sezgin'in sorusuna karşın kafamı iki yana sallayıp çantamın fermuarını kapattım. "Sağ ol, yürüyerek gideceğim."

"Sen bilirsin." dedikten sonra bir ihtiyacım olduğunda haber verebileceğimi söyleyip gitmişti. Ben de fazla oyalanamayıp sınıftan çıktım.

Annem sabahtan arayıp bugün İzel için hastaneye gideceklerini söylemişti. Ciddi bir şey olup olmadığını anlayamamıştım ama gitmem gerektiğini hissediyordum. Tabii bir de İzel'i yalnız bırakmak istememem vardı.

Okuldan çıkacağım sırada karşı kaldırımdaki Melisa'yla göz göze gelmem adımlarımın duraksamasına sebep olmuştu. Melisa, bana yüzündeki samimiyetsiz gülüşle bakarak kafa selamı verdiğinde dudaklarım tehlikeli bir biçimde yukarı kıvrıldı. Ona neler yapabileceğimi biliyordu fakat pek korkuyor gibi görünmüyordu.

Korkmalıydı.

Önüme dönüp ilerlemeye başladığımda ileride Cenk'in Hayal'le konuştuğunu gördüm. Tam onları bölmek istemediğim için yoluma devam etme kararı almıştım ki Hayal'in beni görüp kendini yırtarcasına el sallayarak ismimi bağırmasıyla yanlarına gitmek zorunda kaldım.

"İris, seni gördüğüme çok sevindim! Biz de Cenk'le öylesine sohbet ediyorduk."

Tek kaşımı kaldırdım. "Hayal, daha az önce sınıfta görüştük."

Cenk, elini ensesine atıp gergin bir gülümsemeyle ovalarken bana ısrarla bakmıyordu. Hayal ise şaşkın mırıltılar dökmekle meşguldü. "Olsun, yine de sevindim. Cenk de bana Çınar'ın partisinden bahsediyordu. Sen de gelsene."

Boğazımı temizledim. "Şu sıralar partiye gidebilecek durumda olduğumu zannetmiyorum. Siz ikiniz birlikte gitsenize."

Cenk, sonunda elini ensesinden çekip ışıltı yayılan gözlerini gözlerime çevirdi. "Cidden İris, gelmelisin. Çınar Saygın'ın partileri kusursuz oluyor. Zaten uzun zamandır yapmıyordu, kaçırmamamız lazım."

"Ama ben-"

"Yaşasın, geliyorsun!" Hayal emrivaki yapıp bana sarıldığında sıkıntılı bir nefes verdim. Eğer zorluk çıkarırsam yılın geri kalanını bana işkence ederek geçirebileceğini biliyordum. Normalde olsa geri çevirmeyeceğim bir teklifti ancak son zamanlarda başımda yeterince dert varken parti iyi bir fikir değildi.

"Bizimkiler de gidiyor mu?"

Cenk, yüzündeki muzip ifadeyle bana baktı. Çok çabuk duygu değişimi yaşamıştı. "Eğer Sezgin'i soruyorsan..."

"Bizimkiler dedim, Sezgin demedim. Kafandaki ne, bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum ama onu acilen silmelisin. Doğru bir düşünce değil çünkü."

"Tamam, sakin ol şampiyon." Cenk güldüğünde gözlerimi devirdim. Bu tarz imalardan hoşlanmıyordum, hele ortada hiçbir şey yokken. Ardından Hayal konuştu. "Parti bu cumartesi, Çınar'ın evinde olacakmış. Tema falan da yok. Herhalde geri dönüş partisi gibi bir şey. Değişiklik olursa yazarım."

Kafamı anladığımı belirtircesine sallamaktan başka çarem olmadığı için bu eylemi gerçekleştirip oradan uzaklaştım. Hastaneye doğru yürürken kulaklıklarımı takmış, beni ritmine hapseden rock bir şarkı açmıştım. Çantamdan çıkardığım elmadan bir ısırık alırken aklım Fırtına'daydı. Aralıklı bir şekilde sağlıklı besinler tüketmeye çalışıyordum. Hem Fırtına'ya verdiğim söz yüzünden, hem de İzel'le düzgünce ilgilenebilmek için enerji toplamam gerektiğinden kendime bakmakta kararlıydım. Bu durumu kendi kendime ne kadar sürdürebileceğimi bilmiyordum ama şu ana kadarki istikrarım beni bile şaşırtmıştı.

GÖKKUŞAĞI | TextingWhere stories live. Discover now