from the rough × taekook

thirty four

üç ay sonra

taehyung'dan;

Bacaklarımın arasına eğilmiş, üzerimdeki dar pantolonu beni çıldırtacak bir yavaşlıkla bacaklarımdan sıyıran bedene, bebeğimin babasına kaydı gözlerim; hararetli bir öpüşmenin hemen ardından yatakta bulmuştuk kendimizi. Jungkook aç bakışlarını benimle buluşturdu, çıkardığı pantolonumu yüzündeki alaycı sırıtışla yere bıraktığında haykırarak boşalmamak için çok zor tutttum kendimi.

Kasıklarıma doğru iyice eğilen Jeon hemen sonra dişlerini siyah baksırımın üzerinden erekte olmuş penisime geçirdiğinde göz temasımızı bozarak inledim ve kayan gözlerimle başımı yastığa bıraktım. Henüz hiçbir şey olmamasına rağmen halihazırda nefes nefese kalmıştım, bu arada uzunluğumun üzerindeki dişlerin yerini Jungkook'un sıcak dudakları almıştı şimdi. Beni resmen parmağında oynatıyordu, lanet olsun ki bunu çok da güzel yapıyordu. Nasıl sızdırdığımı görüyor, onun dokunuşlarına olan muhtaçlığımın bilincinde benimle taşak geçiyordu.

Jungkook aynı pozisyonda bir süre daha penisimin üzerine öpücükler kondurmaya devam etti, nihayetinde ben bu işkenceye daha fazla dayanamayarak "Jungkook oyalanmayı kes artık!" diye çıkıştığımda gülümseyip start verilmiş gibi doğruldu. Soğuk parmaklarını baksırımın lastik kısmına geçirdi ve vücudumdaki son kumaş parçasını da tek hamlede yerdeki pantolonumla buluşturdu.

Yoğun bakışları feci haldeki morarmış organımdan bana kaydığında bakışlarımız buluştu, saniyeler içinde yüzündeki aç ifadeyle tekrar kasıklarıma doğru eğildiğinde zorlukla yutkundum. Bu esnada kafamı kaldırmış, bacak aramdaki koyu renkli saçlarla bakışıyordum. Vücudum Jungkook'un yapacağı en ufak hamleye bile öylesine ihtiyaç duyuyordu ki açıkçası sadece jest ve mimiklerini izleyerek bile boşalabilecek duruma gelmiştim.

Jungkook beni delirtmek istermişcesine dudaklarını penisimden uzağa, göbek deliğime yönlendirdiğinde bir anda sinirle "TANRI AŞKINA YAP ARTIK ŞUNU!" diye haykırdım; kendi sesim içinde bulunduğumuz odanın duvarlarına şiddetle çarparak kulaklarıma ulaştığında başımı tekrar yatağa bıraktım.

Jungkook çok kurnaz bir adamdı, dakikalardır yaptığı tek şey beni ona yalvaracak kıvama getirmeye çalışmaktan ibaretti. Hemen sonra ne ara yumduğumu bilmediğim gözlerimi araladığımda bakışlarım tavandaki büyük aynadan kendi yansımamla, çıplak vücutlarımızla buluştu. Kasıklarıma eğilmiş olan bedenin süt beyazlığı esmer tenime meydan okurken nefesim kesilerek olan biteni izlemeye devam ettim.

Nihayetinde penisimin başına değen ıslak dil yüksek sesle küfretmeme sebep olduğunda Jungkook gülerek yatağın ucundaki pufa oturdu ve dizlerimden kırdığı bacaklarımı biraz daha aralayıp üst kısımlarından sertçe kavradı. Beni bir anda ağzına aldığında dudaklarım zevkle aralandı, bir elim hızla uzun saçlarına kayıp onları sertçe kavrarken istemsizce yatakta havalanarak kendimi Jungkook'un sıcak boğazına doğru ittirmeye çalıştım.

O bana ağız işi vermeye devam ederken ben parmaklarımın arasındaki saçlarına hunharca asılıyor, hissettiğim yoğun hazla durmadan yerimde kıvranarak inliyordum. Tükürükleri penisimi boydan boya sarmışken ağzında ileri geri yaptığım adam da benden halliceydi; bir yandan boğuk sesle inlerken diğer yandan boştaki eliyle testislerime asılıyordu.

Jungkook dakikalar boyunca penisimi emmeye, yalamaya ve ısırmaya devam etti, nihayetinde boşalacağımı anlayınca "Geliyorum, çekil." diye mırıldandım belli belirsiz. Aynı anda Jungkook'un bir anda kulağıma doğru "Taehyung, Taehyung..." diye fısıldadığını duyduğumda kafamı yastıktan kaldırıp bacak arama çevirdim, o bana blowjob vermeye devam ettiğine göre konuşan bir başkasıydı. Neler oluyordu?