seven

15K 1.3K 422
                                    

Ofisteki işim nihayetinde bitince sakince toparlanmaya başladım, çalışma sistemim freelance gibi olduğundan ofise her gün değil de animelerin yeni bölümleri yayınlandıkça gelip çeviri yapıyordum.

Birkaç dakika sonra sabah internetten bakarak küçük bir kağıda not aldığım telefon numarasını tuşladım, telefonu ilk çalışta açan emlakçıya kiralık evi görmeye geleceğimi söyledim ve adresi teyit ettikten sonra ofisten çıktım.

Otoparktaki arabama atlayıp ofisime yakın olan müstakbel evime doğru yola koyuldum, navigasyonun yönlendirmesiyle son kez direksiyonu sağa kırdığımda evin olduğu geniş sokağa girmiştim. Hemen sonra internetteki fotoğraflardan gördüğüm kahverengi binayı ileride sol çaprazımda görünce arabamı kenara park ederek indim; emlakçı olduğunu tahmin ettiğim yaşlı bir adam binanın önündeki geniş mermer merdivenlere oturmuş, etrafına bakınıyordu.

Hızlı adımlarla yanına vardım, kısa bir sohbetten sonra içeriye girdik ve bir kat merdiven çıkarak ikinci kattaki eve vardık. Ev 1+1 temiz, güzel bir daireydi. Banyoya ve mutfağa son bir kez daha göz gezdirdikten sonra evi tutmaya karar verdim, emlakçıyla kira ve depozito fiyatlarında da anlaşınca yarın kontrat imzalamak üzere anlaşarak ayrıldık. Yaşlı adam benim tersim istikametinde ağır adımlarla yürümeye başlarken ben de park ettiğim arabama binip eve döndüm.

Eve vardığımda ilk işim kazınan midemle bir paket noodle pişirip yemek oldu, ardından odama çıktım ve üzerimi değiştirdikten sonra dolabımın üzerinde duran büyük siyah bavulu indirip kıyafetlerimi içine yerleştirmeye başladım. Kendimi bok gibi hissetsem de artık aklıma işkence etmek istemediğimden pozitif şeyler düşünmeye çalışarak kıyafetlerimi hızlı bir şekilde katladım ve koydum bavula.

Geriye sadece bu gece ve yarın giymek için kıyafet bıraktıktan sonra odamdaki raflara yerleştirdiğim çerçeveleri, kitapları ve küçük süs eşyalarını da toplayıp bavuluma koydum. Banyoda kalan birkaç parça eşyamı da bir poşete koyarak bavula yerleştirdim ve bavulu fermuarını sertçe çekerek kapattım. Toparlanma faslı bitince yorgunlukla yatağa sırtüstü uzandım ve kısa süreli bir şekerleme için gözlerimi yumdum.

Yüzüme doğru "Uyan." diye fısıldayan sesle gözlerimi zorlukla araladım ve kısık bakışlarımı baş ucumda duran ve bana doğru eğilmiş olan Taehyung'a çevirdim. Az sonra uykunun verdiği sersemlikten sıyrılarak yatakta doğrulup oturdum ve "Bir şey mi oldu?" diye sordum çatlak bir sesle.

"Eşyalarını toplamışsın."

"Evet, ev tuttum. Yarın sözleşme imzalayacağım, muhtemelen iki güne taşınmış olurum."

"Acele etmene gerek yok, evrakları bugün avukata teslim ettim ama işlemlerin iki hafta kadar süreceğini söyledi."

Kaşlarım istemsizce çatılırken  dudaklarımı ıslatarak karşılık verdim Taehyung'a.

"Birkaç gün sürer demiştin?"

"Yanlış biliyormuşum. Avukatım en kısa sürede halletmeye çalışacak ama prosedür gereği bir-iki hafta devam ediyormuş bu süreç."

Bu duruma canım sıkılsa da bozuntuya vermedim, halihazırda Taehyung'un gözünde boşanmaya can atıyormuşum gibi bir imaj çizdiğimin farkındaydım.

"Ben iki gün içinde evden ayrılmış olurum zaten, işlemlerin süresi fark etmeyecek benim için."

Taehyung bir süre hiçbir şey söylemeden yüzüme bakmaya devam etti, ardından "Pizza söyleyeceğim, aşağı gel." diyerek odadan çıktı. O odamdan çıkınca uyuşuk hareketlerle yataktan kalkıp duşa girdim, yarım saat kadar sonra saçlarımı kurutarak odamdan çıktım.

from the rough × taekookWhere stories live. Discover now