sixteen

14K 1.1K 256
                                    

Çalan alarmla birlikte gözlerimi güç bela araladım ve telefonumu susturdum. Kendime gelmem, dün yaşananları hatırlamam üç saniye bile sürmezken daha yataktan kalkmadan vücudumu saran yorgunluk hissiyle gözlerimi tekrar yumdum. Bugün zor bir gün olacaktı, yapmam gereken bir sürü iş vardı.

Az da olsa ayılınca yataktan kalktım ve banyoya doğru yürüdüm, işim bitince odama dönüp perdeleri çekerek pencereyi açtım. Soğuk mart havası yüzüme çarparak içeriye dolunca derin bir nefes alıp keskin oksijeni ciğerlerime doldurdum.

Hemen sonra bakışlarım bahçeye indiğinde Taehyung'un jipinin her zamanki yerinde olmadığını gördüm, anlaşılan bugün erkenden çıkmıştı. Bu bana hiçbir şey hissettirmezken pencerenin önünden çekildim ve yatağımın yanında duran bavulumu hızlıca boşalttım. Kahvaltıyı dışarıda yaparım diye düşünerek siyah dar bir boğazlı kazak, üzerine kırmızı-lacivert renklerinde bol bir oduncu gömleği ve altına da yine siyah renkte bir pantolon giydim.

Ardından bugün onlar için güzel planlarım olduğundan birbirine girmiş saçlarımı çok uğraşmadan elimle şöyle bir dağıtıp odamdan çıktım. Çıkarken bavulumun yanına istiflediğim ayakkabı kutularını da portmantoya bırakmak için yanıma almıştım. Elimdeki kutularla düşmemek için gözlerimi ayaklarımdan ayırmadan merdivenlerden indim ve onları vestiyere bırakıp salona geçtim.

Bugün yapacaklarımı dünden planlamıştım. Taehyung'un sağı solu belli olmadığından telefonumdaki yazışmaları bastıracak, emlakçıyla görüşüp kiraladığım ama taşınamadığım evin sözleşmesini fes edebilir miyim diye soracak ve son olarak saçlarımı boyatmak için kuaförümü arayıp mümkün olursa bugüne randevu alacaktım.

Daha önce de saçlarımı açtırmayı, sarı tonlarına boyatmayı düşünmüştüm fakat bir türlü cesaret edemediğimden sürekli ertelemiştim bu fikri. Nihayetinde bugün biraz değişiklik bana iyi geleceğinden kesin kararımı vermiş bulunuyordum.

İlk olarak emlakçıyı aradım ve hattın diğer ucundaki yaşlı adama durumu özet geçtim. Bana kontratı feshedebilmek için kiranın üç katı kadar bir ücret ödemem gerektiğini söyleyip onun yerine bir ay sonrayı yani sözleşmenin biteceği tarihi beklememi önerdiğinde mantıken beklemeyi seçtim ve ona teşekkür ederek telefonu kapattım.

İkinci olarak numarası rehberimde kayıtlı olan kuaförümü aradım ve telefonu cevaplayan çalışana saç boyatmak için bugüne randevu almak istediğimi söyledim. Beni hatta biraz beklettikten sonra bugün saat ikide bir boşluk olduğunu söyledi, bunun üzerine sevinerek o saate yer ayırttım ve telefonu kapattım.

Daha sonra portmantoda asılı olan siyah uzun parkamı ve postallarımı giyerek evden çıktım, arabama doğru hızlı adımlarla yürüdüm soğuktan kuruyan ellerimi birbirine sürterek motoru çalıştırdım; ilk durağım iş yerimdi. Kısa bir yolculuğun ardından ofise vardığımda bugün çalışmadığım için kimseyle muhatap olmadan masama yürüyüp Taehyung'la olan konuşmalarımızı yazdırdım ve oyalanmadan ofisten çıktım.

Kuaföre geçmeden önce kazınan midemle arabamı kahvaltı için yakınlardaki bir kafeye sürdüm. Sipariş vermemin üzerinden çok geçmeden gelen yiyeceklerle ve kahveyle tadına vararak ağır ağır yaptım kahvaltımı, kesilen iştahım normale dönmeye başlamıştı sonunda.

Yaklaşık yirmi dakika sonra hesabı ödeyerek kafeden çıktım. Saat 13.28 olmuştu, hızlı adımlarla ara sokağa park ettiğim arabama doğru yürüdüm ve yeni saçlarım için kuaförün yolunu tuttum.

Kuaföre vardığımda mekana ait olan açık otoparka park ettim ve siyah sırt çantamı da alarak arabadan indim. Hava kapkara bulutlarla dolmuştu, anlaşılan sert bir yağmur kapıdaydı. O anda çakan şimşekle ve hemen ardından gelen yüksek sesli gök gürültüsüyle irkilip yerimde sıçrayarak koşar adım içeriye doğru yürüdüm.

from the rough × taekookKde žijí příběhy. Začni objevovat