#24

526 29 16
                                    

Spoiler'a devam çünkü niye olmasın

。。。

"William Andrew Solace" BU GERÇEK BU GERÇEK NICO WILL'E TAM İSMİYLE SESLENDİ

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"William Andrew Solace" BU GERÇEK BU GERÇEK NICO WILL'E TAM İSMİYLE SESLENDİ

。。。

Şimdi Tower of Nero'da Percy ve Annabeth'in göründüğü bölümü paylaşıyorum hazır mısınız ????

*TAKE YOUR OWN RISK*
*SPOILER*












Tyson ve Ella mutlu mutlu kitapçılarındaki işlerine döndüler. Tekboynuzlular hala silahlıydı. Jason Grace tapınak-genişlemesi planı her hafta yeni eklenen mozolelerle devam ediyordu. Beni şaşırtan şey şu oldu: Percy Jackson ve Annabeth Chase Yeni Roma'ya varmış ve yerlerine yerleşmişlerdi. Üniversitedeki ilk yıllarının güz dönemi başlamadan önce ortama alışmaları için iki ayları vardı.

"Mimarlık," dedi Annabeth, gri gözleri aynı annesininki gibi parlaktı. Mimarlık kelimesini sanki dünyadaki tüm sorunları çözebilirmiş gibi söylemişti. "Yeni Roma Üniversitesi'yle çift ana dal yaparken Kaliforniya Üniversitesi'nde çevre tasarımına odaklanacağım. Üçüncü yıl da, şey düşünüyorum-"

"Hop, dur bakalım Bilmiş Kız," dedi Percy. "Önce benim birinci sınıfta İngilizce'yi geçmeme yardım etmen gerek. Ve matematiği. Ve tarihi.

Annabeth'in gülüşü boş yatakhaneyi aydınlattı. "Evet, Yosun Kafa, biliyorum. Ana dersleri birlikte alacağız. Ama kendi ödevini kendin yapman gerek."

"Adamım," dedi Percy, acısını paylaşmam için bana bakarken. "Ev ödevi."

İkisinin iyi olduğunu görmek beni memnun etti ama ev ödevi konusunda Percy ile aynı fikirdeydim. Tanrılar asla ev ödevi yapmaz. İstemeyiz de. Sadece ölümcül görevler şeklinde ödevler veririz.

"Peki senin branşın ne," diye sordum Percy'ye.

"Evet, ee, deniz biyolojisi? Su kültürü? Bilmem ki. Halledeceğim."

"İkiniz de burada mı kalıyorsunuz?" Ranzaları gösterdim. Yeni Roma Üniversitesi melezler için bir okul olabilirdi ama yurt odaları basitti ve diğer üniversitelerden farklı değildi.

"Hayır." Annabeth'in sesi küskün çıkmıştı. "Bu çocuğun kirli kıyafetlerini ortalığa nasıl saçtığını gördün mü? İğrenç. Ayrıca yatakhanelerin hepsi birinci sınıflar için ve karma (kız-erkek karışık) değil. Benim oda arkadaşım muhtemelen eylüle kadar gelmeyecek."

"Evet." Percy iç geçirdi. "Bu arada ben de kampüsün karşısındaki bu boş erkekler yatahanesinde olacağım. İki koca blok uzakta."

Annabeth onun koluna vurdu. "Ayrıca Apollon, bizim yaşam düzenimiz seni ilgilendirmez."

Teslim olur gibi ellerimi kaldırdım. "Ama buraya gelmek için ülke boyunca beraber yolculuk ettiniz?"

"Kıvırcık'la beraber," dedi Percy. "Harikaydı, tekrar sadece üçümüz. Ama adamım, yollar..."

"Yana doğru gidiyordu," diye onayladı Annabeth. "Ve aşağı, yukarı ve çapraz. Ama sonunda buraya canlı ulaştık."

Kafamı salladım. Bu, bir melez yolculuğunun sonunda en çok söylenen şeydi.

Jason Grace'in tabutuna eşlik ederken Los Angeles'tan Jüpiter Kampı'na olan yolculuğumu düşündüm. Percy ve Annabeth düşüncelerimi okumuş gibi görünüyorlardı. Önlerinde güzel günler olmasına ve Jüpiter Kampı'ndaki iyimser havaya rağmen, hüzün geçmek bilmiyor, kampın Lares*'lerinden biri gibi etrafta gezinip görüş alanımın köşelerinde titreşiyordu.

"Buraya vardığımızda öğrendik," dedi Percy. "Ben hâlâ..."

Sesi çatladı. Yere baktı ve avucunu kemirdi(?)

"Ağlamaktan mahvoldum, " diye itiraf etti Annabeth. "Ben keşke... Keşke Piper'ın yanında olsaydım. Umarım iyidir."

"Piper sağlam bir genç hanım," dedim. "Ama evet... Jason. O içimizde en iyisiydi."

Kimse karşı çıkmadı.

"Bu arada," dedim, "annen gayet iyi Percy. Onu ve Paul'ü yeni gördüm. Küçük kız kardeşin çok mükemmel. Gülmeyi hiç kesmiyor."

Percy neşelendi. "Öyle, değil mi? Estelle harikadır. Annemin yemeklerini özledim."

"Bu konuda sana yardımcı olabilirim." Sally Jackson'a söz verdiğim gibi, bir tabak yeni pişmiş mavi kurabiyeyi doğruca elime ışınladım.

"Dostum!" Percy bir kurabiyeyi ağzına tıktı. Gözleri kendinden geçmiş halde yuvarlandı. "Apollon sen en iyisisin. Senin hakkında söylediğim neredeyse her şeyi geri alıyorum."

"Hiç sorun değil," diyerek onu temin ettim. "Bekle... neredeyse de ne demek?

*Lares: Roma mitolojisinde evlerin koruyucusu olarak bilinen tanrı.

Yıllar Sonra》Percy Jackson TrashWhere stories live. Discover now