^^---•••---FİNAL---•••---^^

662 27 37
                                        

Arkadaşlar ben bu bölümü yazarekn gerçekten ağlayarak yazdım.. Bütün Nevicer'larıma teşekkür ediyorum beni hiç yanlız bırakmadılar.. Ani bir final yapmak istedim.. Kötü bir final oldu ama tam olarak kurguladığım şey buydu.. Son müziğimiz ise medyada, lütfen onunla beraber okuyun.. Onu açın ve öyle okumaya başlayın.. Bu hikayenin 2. kitabını yaza çıkarmayı düşünüyorum.. Hepinizi çok seviyorum bizi, Victoria'yı unutmayın.. Sizleri seviyoruz.. 2. kitabı Haziran ayında profilimden takip edebilirsiniz.. İyi okumalar..


Victoria'dan

Gözlerimi araladığımda güneş tüm ışıklarını yüzüme vuruyordu.. Belli ki sabah olmuştu.. Ellerim  bağlıydı aynı şekilde ağzımda bağlıydı ve bir yatağın üzerinde yatıyordum.. Kıpırdanmaya çalıştım ama ayaklarımda bağlıydı.. Nefes nefese bağırmaya çalıştım ama sesim çıkmıyordu.. Hafif çığlıklar şeklinde duyuluyordu.. Sonra nefes nefese sol yanıma başımı çevirdim.. Peter ortalıkta gözükmüyordu.. Tam doğrulacağım sırada ağzımdaki bez biraz da olsa yarıya indi.. Sesim duyulabilirdi. Önce yatakta doğurlamam gerekiyordu.. Tam doğrulduğum sırada karnıma ve bacak arama aynı anda büyük bir sancı çaktı ve olduğum yerde sesli bir şekilde inledim.. Sonra yukarıdan Peter koşarak indi ve:

"İyi misin?" diye korku dolu gözlerle yanıma geldi.. Ağzımdaki bez ve az önceki sancım yüzünden konuşamıyor sürekli ağlıyordum.. Başımı Peter'ı görmiyeceğim bir yere çevirdim ve ağlamaya devam ettim.

"Lütfen ağlama lütfen!" dedi ve saçlarını çekmeye başladı.. Sonra yüzümü çevirip gözlerine bakmamı sağladı..

"Ben eczaneye gidiyorum belki senin için birşeyler bulurum. Sende uslu dur." dedi, ve alnıma bir öpücük bırakıp yanımdan ayrıldı..


Neymar'dan

Akşamdan beridir Victoria'yı arıyordum.. Telefonunu aradığım zaman evde yatağın üzerinde olduğunu gördüm.. İçimden küfür savurup evden çıktım..

"Nereye gider lan bu kız nereye!" sesli düşünüyordum ve bağrıyordum..

"Yoksa o çocuğun yanına mı gitti lan yine! Yoksa Nicolas piçi mi kaçırdı?! Nerdesin Victoria nerdesin!" arabama hızlıca bindim ve kafamı direksiyona yasladım.. Bir süre sonra kafamı kaldırdım ve sakin görünüyrdum. Aniden direksiyona yumruk attım ve aynı zamanda:

"Allah kahretsin!" diye bağırdım.. Sonra tekrar sakinleşmeye çalışıp polise haber vermeye karar verdim.. Aynı zamanda bende onu arıyacaktım.. Onu yeni bulmuşken tekrar kaybedemezdim..


Victoria'dan

Neymar'ın beni bulmasını tabiki istiyorum ama olanları öğrenicek diyede korkuyorum.. Belki kızmaz? Sonuçta hafızam yerinde değildi.. Ahh saçmalama Victoria.. Tabiki kızıcak ve ikimizide yaşatmıyacak..

Peter evden çıktığı zaman bende yerimde doğrulmaya çalıştım.. Burdan kaçmam gerekiyordu.. Benim Neymar'ın yanına gitmem gerekiyordu, ait olduğum yere..

Yerimde doğrulmaya çalışırken yataktan düştüm.. Sert bir şekilde düştüğüm için karnıma çok şiddetli sancılar çakmaya başladı.. Bacak aramdan kanın süzüldüğünü hissedebiliyordum ve o kanı hissettikçe ağlıyordum, ağlamamı şiddetlendiriyordum.. Ağzımdaki bezi zar zorda olsa tamamen indirdim .. Yerde sürünerek mutfağa girdim. Bağl ıolan ellerimden destek alarak ayağı kalktım ve tezgahın üstünde bıçak aramaya başladım.. Bulamayınca ocağın olduğu tarafa gittim ve ağzımla düğmeyi çevirip ateşi yaktım.. Ellerimi ateşin üstüne getirdim.. İpi yakarak çıkaracaktım.. İpi ateşin üzerine tuttuğumda ellerimin yandığınıda hissediyordum.. Acıyla inliyordum ama yinede ip kesilmeden ellerimi çekmeyi düşünmüyordum.. İp sonunda kesilip elimden düştüğünde ocağı kapatmadan ellerimi suya tuttum. Gerçekten kötü görünüyorlardı ve canım çok yanıyordu.. Hemen ocağı kapattım ve çekmeceden bir bıçak alıp ayağımdaki ipi kestim.. Bacak aramdan hala kan süzülüyordu. Ona aldırmadan kapıya koştum.. Kapıyı açtım ve bir ana yol aramaya başladım .. Fakat burası genelde keskin demirlerin atıldığı bir ağaçsız orman gibiydi.. Dağlıktı.. Bir ümit koşmaya başladım.. Bir elim karnımdaydı, gerçekten acıyordu. Aynı zamanda ellerimde yanıyordu, sızlıyordu. Aldırış etmeden koşuyordum. Tek amacım kurtulmaktı. Uzun süre koştuktan sonra durdum ve soluklandım.. Görünürde yol yoktu, tekrar koşmaya başladım.. Biraz dikkatli baktığımda karşımda bir ana yol olduğunu gördüm.. Yola doğru koşmaya başladım.. Yola geldiğimde araba durdurmayı planlıyordum ama düşündüğüm gibi olmadı.. Hiç araba yoktu. Bende yol boyunca koşmaya başladım, fakat yol kenarından koşunca bir ayağım çukura düşüyordu mutlaka.. Bende nasıl olsa araba yok deyip yol ortasına geçip koşmaya başladım. Çok kan kaybediyordum ama umrumda değildi.. Ben koşmaya devam ederken arkamdan gelen fren sesiyle tam arkama dönecektim ki, arabanın bana çarpmasıyla önce arabanın ön camına yapışıp havaya fırladım. Yerden neredeyse 1 metre yükselmiştim ve yandaki yeşillik alana düşmüştüm.. Fakat burasıda kesin demirlerle doluydu, hurdalık gibi.. Ben tamda o demirlerin üzerine düştüm ve bir demir içimi delip geçmişti. Aynı zamanda biride başıma hafif saplanmıştı hissedebiliyordum..Kan içinde kaldığımıda hissedebiliyordum..  Ama tepki veremiyordum ölü gibiydim.. Demir karnıma saplanmıştı ve belimden dışarı çıkmıştı. Tanrım bu çok acı vericiydi.. Ben bunları yaşarken aklıma gelen son şey kokusuna hasret kaldığım oğlum ve Neymar.. Sizi seviyorum, beni unutmayın..

İmkansızdan VazgeçmeWhere stories live. Discover now