Bölüm 16 : Cristina

823 38 13
                                    

MEDYA: Cristina.. İyi okumalar.. :))


Victoria'dan

Sabah muhteşem bir bulantıyla uyandım.. Tanrım dün gece ne yedim böyle ben..?? Koşarak lavaboya gittim ve boş olan midemde ne varsa boşalttım.. Tanrım iğrençç .s .s
Lavabo merasimim bittikten sonra midemi tutarak odama gittim ve kendimi yatağa attım.. Çok halsiz hissediyorum.. Ama okul için hazırlanmam gerekiyordu.. Hazırlanmadan önce klibimize birkez daha bakmak istedim.. Laptopu elime alıp youtube'a girdim.. Önce beğeni sayısına baktım.. Yuh!! 1.000.000'nu geçmiş.. Artık kesin ünlü olduğuma inanıyordum.. Youtube'u kapamadan face'ime bir baktım.. Tanrım yüzlerce istek ve mesajj.. Arama yerine kendi ismimi yazdığımda daha ilk günden milyonlarca hayran sayfası açıldığını gördüm.. İnanmıyorum hayallerim gerçek oluyor.. :)) Face'i kapatıp tekrar youtube'a döndüm..
Yorumlara bir göz gezdirdim.. O da ne??! Neymar yorum mu atmış?? beğeni sayısına bak!! oha!! Ne yazmış acaba diye biraz aşağı indim :

"Başarılı bir çalışma olmuş.." Sadece bunu mu yazmış?? Tanrım inanamıyorum.. Kendimi yatağa fırlatıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.. Nasıl yorum ya o öyle..?? Neden ağladığımı bilmiyorum ama bu aralar pek fazla duygusalım.. Gözlerimi hemen sildim ve youtube'da takılmaya devam ettim.. Şu Recep İvedik 4'mü ne? Onun fragmanına bakmak için bir videoya tıkladım.. Bu tamda aradığım şeydi.. Bir komedi dizisi.. Bu filmin sinemasına gitmeyi düşünüyorum.. Hemen fragmanı izlemeye başladım.. Ama fragman bitene kadar her sahnesinde gülmek yerine her sahnesinde ağladım.. Tanrım ne oluyor bana?? Aşırı duygusalım bu aralar.. Hemde fazlasıyla.. Komedi filmine ağlanır mı ya??!

Hemen birşeyler atıştırıp üstümü değiştirdim.. Aşırı Kısa buz mavisi bir kot şort, üstüne beyaz sporcu atleti ve ince gri hırkamı giyip dirseklerime kadar çektim.. Böylelikle yarım kollu oluyordu.. Bileklerimi şu arkadaşlık bilekliği denilen düğümle örülen bileklikler varya, onlarla doldurdum.. Uzun kahverengi çizmelerimi giydim.. Saçlarım zaten düzdü.. Siyah bir göz makyajı yapıp Şu kenarları yuvarlak olandan bir güneş gözlüğü taktım.. Sırt çantamıda tek omzuma takıp evden çıktım..

Kapının önünde olağan üstü bir kalabalıkla karşılaştım.. Hepsi gazeteciydi.. Saçma sapan sorular soruyorlardı.. Cevap vermeden gülümseyerek geçmeye çalışırken, duyduğum bir soruya şaşkınlığımı gizleyemedim..

"Ricky Martin'le bir ilişkiniz olduğu doğru mu efendim??" 

"Ne saçmalıyorsunuz siz!! Tabi ki hayır!! Benim sevgilim var!! Gidin başımdan!!" diye bağırdım..

Ben herşeye kolay kolay sinirlenen bir insan değilim ama bu soru beni çok kızdırmıştı..  Okula doğru yürümeye başladım.. Daha araba almamıştım.. Ama ehliyetim vardı.. Okula vardığımda okul kapısındada birsürü gazeteci.. Bu ne yaa!?? Bunlardan kurtuluş yok mu??!!

Gazetecileri atlatıp okula girmiştim.. Bütün düşmanım olan kızların hepsi , şimdi benimle fotoğraf çekilmek istiyorlardı.. Ama hepsine "Belki sonra.." Cevabını verip sınıfa çıktım.. Neymar başını sıraya yaslamış oturuyordu.. Hemen yanına gittim ve oturdum.. İkimizde hiç konuşmuyorduk.. Yüzüme bile bakmamıştı.. Bir ara ben içeri gelenleri süzerken bana baktığını fark ettim.. O sırada yine şu anlam veremediğim bulantım tuttu.. Hızlı bir reflekse, bir elimi mideme bir elimi ağzıma götürdüm ve koşarak lavaboya ilerledim.. Lavaboda iyice midemi boşalttım.. Tanrım sabah birtek poğça yemiştim oysa ki?? Ben öyle lavaboda elimi yüzümü yıkarken kapıdan içeri biri girdi.. O gelen Neymar'dı..

"Victoria neler oluyor?? İyi misin??"

"Hıı evet iyiyim.." dedim gözlerimi çevirerek.. O sırada aynadan Neymar'ın yüzüne baktım ve göz yaşlarımı tutamadım.. Yine ağlıyordum..

İmkansızdan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin