---YENİ SEZON--- Bölüm 20 : Elvis

658 30 15
                                    

MEDYA: Elvis Reus ( Hikayemizdeki yeni karakter )

Neymar'dan

Kaçıran kişi Elvis diye birisiymiş.. Çok şaşırmamın sebebi ilk duyduğumda Nicolas sanmıştım.. Ama değilmiş.. Victoria'ya kim bilir nasıl acılar çektiriyor.. Tanrımm düşünmek bile istemiyorum.. Shakira'nın telefonunu kapadıktan sonra hemen verdiği adrese gittim.. Olamaz! Gerçektende her yer kan içindeydi.. Manzarayı görünce gözlerim doldu ama yinede kendimi zorlayarak ağlamadım.. Artık ağlamayacaktım.. Benim ailemi kimse üzemiyecekti.. Ama oğlum ve sevgilime kötü birşey olacağı ihtimali aklıma geldikçe gözlerim doluyordu.. Shakira'ya bu yaşadıklarını unutması gerektiğini ve eve gitmesi gerekiğini söyledim.. Onu gönderdikten sonra David'i aradım.. Shakira'dan telefon gelmeden önce evden ayrılmıştı.. Sağolsun aradığım gibi yanıma geldi..

"Dostum neler oluyor burada? Bu kanlar da ne!?"

"Dinle David.. Victoria Elvis adında bir şerefsiz tarafından kaçırıldı.. Etraftaki kanlara bakılırsa oğlumun ve Victoria'nın durumu kötü.. Hemen onları bulmamız lazım!!" diye bağırırken gözümden akan yaşa engel olamadım..

"Sen ne dediğinin farındamısın ya!! Ne demek kaçırıldı!! Ne demek durumları kötü!! Biz bu kızı bir kere ölümden kurtardık!! Bir daha şansımız olmaya bilir!!"

"Asıl sen ne diyorsun !! O yaşıyor anladınmı yaşıyor!!" diye bağırdım ve biraz fazla bağırmışım ki David ağzı açık bir şekilde bana bakıyordu.. Ama oda biliyorki Söz konusu Victoria ve oğlum olunca affetmem.. 

Şuan çok kötü bir durumdaydım.. Hani şu Dokunsak Ağlayacak dedikleri durumdan.. Ama gerçekten fazla endişeleniyordum.. Gereğinden çok fazlaa.. "Ya onlara birşey olursa!?!" düşüncesi sürekli başımın içinde dönüyor ve beynimi yiyordu.. Bunu düşündükçe içim içimi yiyordu.. Dayanıcak gücüm neredeyse hiç kalmamıştı..

 Başımı önüme eğmiş Bu Elvis kim diye düşünüyordum.. O sırada  başımı kaldırmamla gazetecileri görmem bir oldu.. Tabi dururlarmı ben burdayım , David burda , Victoria kayıp.. Ordan hızla çıktım.. Tek çarem polise gitmek olucaktı.. Shakira'yı hemen aradım ve gelmesini söyledim.. Elvis adlı şerefsizi gören tek kişiydi sonuçta.. Karakola vardığımızda Shakira'da oradaydı ve ağlıyordu.. Polislere gördüğü kişinin robot resmini çizdirdi.. Fotoğrafa iyice baktım hiç tanıdık gelmiyordu..

Karakolda işlerimiz bayağı uzun sürsede sonunda oradan çıkabilmiştik, tabi gazetecileri zar zor atlatarak.. 

Birşey bulurum umuduyla eve geçtim ve kendimi koltuğa attım.. Ellerimi başımın arasına aldım ve ağlamaya başladım.. Artık kendimi tutamıyordum.. O kadar çok sıktım ki kendimi ağlamamak için artık nefesim kesiliyordu ama sonunda bıraktım kendimi işte..  O sırada ellerimi dizimin üstüne koyup başımı etrafta gezdirirken koltuğun üstünde duran laptopa çarptı gözüm.. Victoria'nın face'inden hala çıkış yapmadığım geldi aklıma.. Elvis adındaki pisliği orada arıyacaktım..

Bilgisayarı açtım ve anasayfayı yeniledim.. Atılan durumlara bir göz gezdirdim belki Victoria ile ilgili birşey vardır diye.. Şöyle biraz aşağılara indim ve boomm! 

Elvis Reus : "Sonunda benim olanı geri aldım.."

Bu durumu atan Elvis adında birisiydi .. Hemen fotoğraflarına baktım ve evet bu o robot resimdeki kişiydi..  DAvid'i aradım ve hemen karakola gelmesini söyledim.. Bulduğum ismi ve o kişinin sosyal medya adresini polise teslim ettim.. Karakoldan çıktıktan sonra bizde birşeyler yapmak istiyorduk ama Daha nerede olduklarını bile bilmiyoruz.. Tıkanıp kalmıştık.. 

"David söylesene nasıl bulucaz onları!! Yerlerini bilmiyoruz hiçbirşey bilmiyoruz!!"

"Bulduk bile..!" deyip koşmaya başladı.. Ben hiçbirşey anlamasamda peşinden koştum..

David birtane adamı çevirip dövmeye başladı.. Bu o adamdı.. Şerefsiz Elvis!!

"Victoria nerde lan!!"

Hiç cevap vermeden piç smile yapıyordu.. Ve bu benim sinirlerimi dahada alt üst ediyordu.. Artık kaçıranın bu olduğundan emindim.. Çünkü eğer bu olmasaydı Ne diyorsunuz lan ne kaçırması!? Gibi terimler kullanırdı.. Ayrıca telaşlanırdı.. Ama bu adam gayet sakin ve dövülmesinden gayet memnun gibi Piç smile yapıyordu.. Resmen gel ağzıma bir tane yapıştır diyor!!

Adam elimizden kaçıp izini kaybettirdi.. Her yere baktık her sokağa her caddeye ama yok!! Yer yarıldıda içine girdi orospu çocuğu!!

David beni zorla da olsa eve gönderdi dinlemem gerektiğini söyledi.. Tabi ben kabul edermiyim.. Victoria ortalıkta yok.. Nasıl acılar çekiyor bilmiyorum.. Ben burda dinleneyim mi?? Saçmalık!!

Eve gittiğim gibi üst kata çıktım.. Gözüme Davi Lucca'nın odası takıldı.. Hemen içeriye girdim ve gözümdeki yaşlara engel olamadım..

"Sizi bulucam oğlum.. Er yada geç.. Mutlaka bulucam ve bu o adamın yanına kalmıyacak.."

Küçük beşiğinde elimi gezdiriyordum.. Sonra odadan çıkıp bizim odamıza girdim.. Victoria'nın üzerinden çıkardığı kıyafetleri hala camın önündeki sandalyenin üstünde duruyordu.. Tekrar gözümdeki yaşlar aktı.. Kendimi bu gece iyice ağlatıp yarın ağlamamaya çalışacaktım.. Victoria'nın kıyafetlerini elimde sıkıca sıktım ve:

"Senin kaderin neden bu kadar kötü yazılmış ki? Bu kadar güzel olduğun içinmi ? Yoksa bu kadar iyi kalpli olduğun için mi? Nicolas seni kaçırdığında neler yaşamıştık.. Yada benim evime ilk geldiğinde intihar etmeye çalışmıştın.. Off hayatımız kötü anılarla dolu.. Sadece sen yanımda olsan ben yine yaşarım biliyormusun.. Sen benim tüm kaynağımsın çünkü .. Yemek su falan bunlara hiç gerek yok.. Sadece sen yetersin bana.. Ama sen yokken ben ölüyorum ya.. Yaşayamıyorum.. Yediğim her lokma boğazıma diziliyor.. İçtiğim su boğazımdan aşağı dökülmüyor mesela.. Sen yokken uyuyamıyorum.. Sana her kötü birşey olacağı ihtimali bile aklıma geldikçe ölüyorum, bitiyorum.. Oğluma kavuşamadan, onu kucağıma alamadan gitmesi ihtimali de beni öldürüyor.. Benim tek yaşam kaynağım sizsiniz nolur geri gelin.."

diye hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.. Bu karanlık odada ışığın açılmasıyla elimde sıktığım kıyafetleri yatağın üzerine bırakıp başımı kaldırdım.. İnanamıyorum gelen Victoria'ydı!! Ama hiç konuşmuyor sadece gülümsüyordu.. Bana elini uzaatı.. Bende hafifçe ona yaklaşıp elini tuttum ve ona sarıldım.. 

"Nerelerdeydin Victoria nerelerdeydin!! Ben sensiz ölüyordum!!.." deyip kokusunu içime çektim.. Yine her zamanki gibi müthiş kokuyordu.. Sanki ona sarılınca bir rahatladım.. Sonra biraz geri çekildim ve gözümden akan yaşlara engel olamayarak ellerimi Victoria'nın karnına koydum ve oğlumu sevdim.. Artık gülebiliyordum çünkü Victoria yanımdaydı.. O an hibirşey düşünemiyordum.. Sadece Victoria'nın gözlerinin içine bakıyordum.. Oda bana gülümsüyordu.. Yine her zamanki gibi çok güzel gülüyordu.. Tekrar sarılıp o sarı saçlarını okşadım..

"Nasıl gelebildin buraya?" dedim gözlerimi sımsıkı kapamış ve ona sarılıyordum hala, kokusunu ve bana sarıldığını hissedebiliyordum hala kollarımdaydı.. Ama gözlerimi sıkmayı bırakıp açtığımda Victoria yoktu.. Ama sanki hala sarılıyormuşuz gibiydi.. Işıkta kapalıydı ve hiç açılmamıştı.. Sanırım küçük bir halisinasyon gördüm ama bana çok iyi gelmişti.. Fakat Victoria'nın tekrar yok oluşu.. Tanrım artık dayanamıyorum!!

Evet arkadaşlar yeniden aranızdayım :)) Hikayemi yazmadan duramıyorum yazmak bana çok iyi geliyor.. Hele sizin Vote'leriniz ve yorumlarınız yazma isteğimi arttırıyor.. Artık yeni sezonumuz başladı.. Ama bu sezonda bir 5 ay sonrasına gidip sonra tekrar bir 5 ay öncesine gidicez .. Sürekli geleceğe ve geçmişe gidicez ve böyle daha iyi olucak çünkü ileride ne olduğu hakkında fikirleriniz olucak..

Ve size bir sorum var.. Elvis'in attığı durumu gördünüz.. Sizce bu Elvis kim olabilir?? Fikirlerinizi yoruma yazarsanız çok sevinirim :))

Sınır geldiğinde yeni bölümde gelir.. 

Sınır +15 vote +15 yorum.. :)) Takipte kalın.. :))

İmkansızdan VazgeçmeWhere stories live. Discover now