Bölüm-9 ACI

7.1K 295 41
                                    

Sabah kalktığımda annem yanımda değildi. Herhalde kahvaltı hazırlıyordur dedim ve kendi odama gidip, sıcak bir duş aldım. Bugün hafta sonuydu. Bu yüzden rahattım. Ardından saçlarımı kuruttum ve telefonumu da alıp, aşarıya indim.

"Anne ?" Dedim ve mutfağa doğru ilerledim. "Mutfaktayım tatlım !" Dediğinde mutfağa girdim. Etraf çok güzel krep kokuyordu. Anneciğim, nasıl da biliyor kızını. Yanağını sulu bir şekilde öptüm ve dolaptan malzemeleri çıkardım. Krepler hazır olduğunda annemle bir güzel yedik. Yemek sonunda telefonuma mesaj geldi.

KIMDEN : BFF ❤️
Bugün hiç bir itiraz istemiyorum, sen-ben-Kağan-Mert-Berk sinemaya gideceğiz. Saat 3'de hazır ol !

Off Kumsal of ! Hiç bana soruyor mu ? Ama Mert'de geliyormuş. Nasıl ikna etti kim bilir ? Berke de kim acaba ?

KIME : BFF ❤️
Tamam. Ama Berke kim ?

Yazdım ve yolladım. Ardından hemen mesaj geldi.

KIMDEN : BFF ❤️
Kağan'ın kuzeniymiş. Eğer Kağan gibiyse çok yakışıklı olduğu kesin !

Ah Kumsal Ah ! Aklın fikrin nerede ? Saat 3'de buluşacağız ve saat 14.00.

"Anne bugün bazı Arkadaşlarımla sinemaya gideceğim." Dedim. Annem inşallah soru yağmuruna tutmaz ! "Masal ? Sen beni seviyorsun değil mi kızım ?" Diye sordu annem. Tabi ki seviyorum. "Tabi ki anne. Neden sordun şimdi ?" Diye sordum. "Yani sen birisine Abay'ı fena yakmışsın da, benden saklamıyorsun dur umarım."

Yuh anneee? "Anne saçmalama, Mert'e aşık falan değilim. Hoşlanmıyorum da zaten!" Dedim. Bu da nereden çıktı şimdi ? "Iyi de kızım Mert midir nedir, ben onun ismini söylemedim ki !" Dedi annem ve gülmeye başladı. "Sana inandırmak zorunda değilim anne !" Dedim. Ve sinirle yukarıya çıktım.

Neden herkes böyle düşünüyor ki ? Veya, Mert'den hoşlanıyorumda benim mi haberim yok? Yok ya ! Ne saçmalıyorum ? Böyle bir şey asla olmaz !

Hemen üzerime bir kot ve Gömlek geçirdim, saçlarımı da tarayıp topladım ve hafif makyajımı da yaptıktan sonra, elime siyah ojelerimi sürdüm. Ben ojelerimi sürmekle uğraşırken annem aşağıdan bana sesleniyordu.

"Masal ! Arkadaşların Gelmişler tatlım !" Saat o kadar oldu mu ya ? Neyse bizimkileri daha fazla bekletmeyeyim. "Geliyorum!" Dedim ve ayakkabımı ve ceketimi de aldıktan sonra Kapıdan çıktım.

Aşarıya indiğimde, klasik Mert arabasına yaslanmış, beni bekliyordu. Sanırım Kağan Kumsal'ı almaya gitti, diye düşünüp Mert'in yanına gittim. "Bugün pek mi mutluyuz ne ?" Diye sordu Mert.

"Güzel bir güne başladım. Sende her zaman ki gibi somurtuyorsun. Birazcık olsun Dünya'nın güzelliklerinin farkına varamaz mısın ?" Diye sordum. "Mutluluk aptalların işidir. Çünkü Herşeyin farkında olanlar mutlu olamazlar!"

"O zaman seni mutlu edecek Kişilerin yanında bulunmalısın." dedim. "Şuan beni tam olarak mutlu edebileceğini düşündüğüm kişinin yanındayım." Dedi. Ben bana söylediğini sandığım sözlere, ona hayran hayran bakmaya devam ederken o konuşmaya devam etti. "Çünkü arabanın arka koltuğunda Berke oturuyor ve insanı güldürmenin yolunu çok iyi biliyor." Dedi. Pardon ? Mert ciddi misin sen ? Uff bende bana dedi sandım ! Dalga mı geçiyor ?

Yüzümde ki gülümsemem birden yüzümden silindi ve somurtmaya başladım. "Ne yani sana söylediğimi falan mı sandın? Benim yerime Emre'yi seçtin, git o söylesin !" Dedi beni alayla süzerken. Hay ağzımı arılar soksaydı da söylemeseydim !!

"Hatırlıyor musun o günü ? Emreden kurtulmak için yardım isteyeceksin, ama ben kılımı bile kımıldatmayacağım!" Dedi ve hızla arabaya bindi. "Tüm gün seni bekleyemem, çabuk ol!" Dedi ve bende hızlıca arabaya indim.

İyi Kızlar Kötü Çocukları Sever Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin