Bölüm - 13 "Neden ben ?"

6.8K 228 56
                                    

Mert ile en son uçuruma gittiğimizden 1 hafta geçmişti. Ama o bir hafta boyunca o kadar eğlenceli geçmişti ki, her gece Mert ile beraber uyumuştum, Kumsal Kağan'a tokat atmıştı, onları barıştırmıştık. Tabi Mert ilk başta 'onların işleri beni takmaz !' Desede, ben Mert'i ikna etmiştim. Şimdi de evdeydim. Yatağımda uzanmış, Mert'i düşünüyordum.

Biz tanışalı o kadar fazla olmamışken, Mert'e o kadar fazla bağlanmıştım ki, sanki Mert beni yalnız bıraksa, kendimi çok korumasız hissediyormuşum gibi geliyordu. Aslında bir bakıma doğruydu. O olmazsa beni Koruyacak kimse yoktu yanımda. Tamam Kağan bana her dakika destek oluyordu, Başıma bir şey gelmemesi için Mert kadar olmaza da elinden geleni yapıyordu. Bu yüzden Kağan'a da bu yüzden minnettardım.

"Masal ! Kumsal gelmiş." diye bağırdı annem aşağıdan. Kumsalın geldiğini duyunca hemen aşarıya indim. Yoksa uyurmuş gibi yapar, inmezdim.

"Geliyorum !" Dedim merdivenlerden inerken. Annem ve Kumsal'ın yanına indiğimde, Yanlarında Mert ve Kağan'da vardı. Hemen Koşarak Mert'e doğru koştum. O da beni kucağına aldı ve döndürdü. Şaka yaptım. Mert'den bahsediyoruz.

"Tipine ne oldu prenses ? Sen sevgili olduğumuzda böyle değildin ?" Dedi Mert sırıtırken. Gerizekalı ! Oflayarak Kumsala sarıldım. Kağan'a sarılacağım sırada, Mert başını olumsuz olarak salladı ve elleriyle beni kendine çekti. Kağan, Kumsal ve annem Gülerken, ben çok ciddi bir şekildeydim.

"İstemiyorsan ayrılırız Mert !" Dedim Kollarından kurtulmaya çalışırken. "Ben ilk defa birisini bu kadar çok sevmişken, seni ölsemde bırakamam." Diye fısıldadığında çırpınmayı kestim ve yüzümde kontrol edemediğim bir gülüşme oluştu.

"Ya..." Dedim şımararak. "Evet." Dedi o da sırıtmasını kesmeden. "Hadi hazırlan. Bugün biraz dolaşalım dedik." Dedi Kağan ve Kumsal'ı göstererek. "Aslında benim, ikimiz için daha başka planlarım vardı ama..." Dedi ardından göz kırparak. Annem hafiften öksürürken, Kumsal ve Kağan gülüyorlardı.

Omzuna hafiften vurup, Başımla onayladım. "Siz içeri geçin, ben hazırlanayım." dedim. Onlarda onaylayıp, içeri geçtiler. Hemen odama girip dolabımı açtım. İçinden kot pantolon ve kazak çıkartıp Kapağı örttüm. Ardından ayağıma ayakkabımı da geçirdikten sonra, Gözüme eyliener çektim. Maskara ve parlatıcı da sürdükten sonra, çantamı da alıp, aşarıya indim.

Yanlarına gittiğimde, üçününde annemin sorularına mahsus kalmış olduklarını gördüm. Kumsal bana 'bizi kurtar !' Dermiş gibi bakıyordu. Hemen ufaktan kıkırdayıp, üçlüyü kurtarmaya çalıştım. "Anne biz gidelim. Hazırım ben." Dedim Mert'i koltuktan kaldırırken. Ama annem kaldırmama izin vermiyordu. "Daha Kumsal ve Kağanın hikayesini yeni dinledim. Sizinkisini de dinlemeden bırakmam valla !" Dedi annem inatlaşarak. Rezil oluyorum !

"Anne ben bir ara sana anlatırım. Hadi bırak çocuğu artık !" Dedim Gözlerimi anneme dikerken. Mert ise bize gariban gibi bakıyordu. Kıkırdamadan edemedim. "Tamam. Ama söz mü ?" Dedi annem. Allahım sabır ! "Söz !" Dedim ve Mert'i sonunda Bıraktı. Kumsal ve Kağan ise çoktan kendilerini bırakmış, gülüyorlardı. "Annen bizi destekliyor ha ?" Dedi Mert kulağıma fısıldarken.

"Ya ya !" Diye dalga geçtim. "Yeniden gelin çocuklar. Her zaman bekleriz !" Dedi annem biz inerken. Çocuklar anneme cevap verip, yeniden yürümeye devam ettiler. "Mert unutma, bugün söyleyeceksin !" Diye bağırdı Kağan, biz Mert'in Arabasına binerken. Neyi söyleyecekti ?

Mert ofladı ve başını olumsuz olarak salladı. "Söyleyemem !" Dedi Kağan arabaya binmeden. "Söyleceksin !" Diye bağırdı Mert'in arkasından. Mert'e emir vermişti. En son ben ona emir verdiğimde ne olduğunu çok iyi biliyordum.

İyi Kızlar Kötü Çocukları Sever Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin