Bölüm - 19 Ölüm Gibi Bela !

4.5K 158 28
                                    

MERT'İN AĞZINDAN :

2 resimde elimden Düşerken babama baktım. Gülümsüyordu. Ben bu haldeyken Gülüyor muydu ?

"Ee ne diyorsun ? Şu kızı Emre'den önce sen beceremeliydin evet ama, Emre çoktan kızı kapmış gibi gözüküyor." Dedi babam. "Masala ve o piçe göstericem." Dedim ve koşar adımlarla bardan çıktım.

Masal böyle birşey bana yapar mıydı ? Hani ilk geldiğinde benden çok korktuğu halde korkusunu belli etmeyen kız, böyle birşey yapar mıydı ? İlk öpücüğünü aldığım kız, benim düşmanımla yatar mıydı ?

Araba anahtarımı aldığımdan, arabaya bindim. Gözüm dönüyordu. Çok sinirliydim. Ben kimseye güvenmeyeceğim, demiştim ama yine güvenmiştim. Ama arkadan bıçaklanan ben olmamalıydım. Masal benim için perişan olmalıydı. Ben onun için değil.

Hızlıca direksiyona vurdum ve inledim. "Lanet olsun. Masal bana bunu yapmamış ol." Dedim fısıldayarak. "Lütfen."

15 Dakika'nın ardından sonunda Masal'ın kapısının önündeydim. Hızlıca arabadan indim ve araba kapısını örtme zahmetine girmeden, Bahçeye girdim. Demir kapıyı Sertçe kapattığımda, sokaktan gecen bir kaç insanın Gözlerini Üzerimde hissedebiliyordum.

Kapıyı hızlıca çaldığımda, evden televizyon sesi geliyordu. Yine güçlüce çaldım. Öyle de böyle de açacaktı. Sedef Hanım'ın bu saatte evde olamaması gerekiyordu.

Kapıya yaklaşan ayak seslerini duyduğumda derin bir nefes aldım. Korkuyordum. Bana 'Emre ile yattım dememeliydi'. Kapının kolunu aşarıya doğru indirdiğinde, kapıyı ittirdim ve açtım. "M-Mert ne yapıyorsun ?" Dedi Masal ben kapıyı kitlerken.

MASAL'IN AĞZINDAN :

Beni kaçıran adam, Mert'in babası olduğunu söylemişti. İlk Başlarda ona inanmamıştım. Hadi ama kim mafya görünümlü bir adama inanırdı ki ? Ama sonra Merve denilen Mert'in kardeşi ve Merve'nin bizim annemiz diye kast ettiği bir kadının yanına gitmiştik. Çok Büyük bir evdi. Çok da gösterişliydi.

Anlattıklarına göre Tolga bey, yani Mert'in babası çok genç yaşlarda mafya işlerine başlamıştı. Mert'in annesi ise tam bir sürtüktü. Eve girdiğimizde bir tane adamın çıplak olduğunu görüp, Kafamı çevirmiştim. Tolga bey ise adama gülmüştü.

Ama hala Mert'in bana yaşadıklarını anlatmadığına inanamıyordum. Tamam bir kardeşim yok dememişti. Onlar benim ailemde dememişti. Ama zaten bir bakıma öyle sayılmazlar mıydı ? Mert doğduğundan evlatlık verilmişti, Mert'in gerçek annesi ise evlilik dışı hamile kalmış ve Mert'in annesinin babası çocuğun alınmasına izin vermemişti.

Tolga bey Mert'in evlatlık verilmesini bir taraftan istemiş, bir taraftan istememiş. Çünkü işlerini yaptıracak, onun gibi kötü birisine ihtiyacı varmış. Verilmesini istemesinin sebebi ise Mert'in annesini çok sevmesiymiş. İşin garip yanı ise Mert'in annesi Mert'i istemediği için, Tolga bey de istememişti. Şimdi de ne olduysa Tolga bey Mert diye yalvarıyordu.

Ben de ise şuan elime Çikolatalı yaş pastamı almış, derin bir Düşünceler içerisindeydim. Mert bana tüm bu Olanları neden anlatmamıştı hala anlayamıyordum. Ama neden kadar kötü olduğunu şimdi anlamıştım. Ben de Mert gibi bir durumun içinde olsaydım bende böyle olurdum. Sanırım.

Çatalıma küçük bir pasta daha aldım ve ağzım attım. Kolamdan da üç Yudum aldım. Kapı tekrardan hızlı ve kuvvetli çalmaya başladığında, ayaklarımı sürterek Kapıya doğru gittim. Kapının kolunu çektiğimde, kapının ittirilerek açılması bir oldu.

"M-Mert ne yapıyorsun ?" Dedim Mert kapıyı kitlerken. Bu çocuğun amacı neydi ? Sen gel bana hiç birşey anlatma, sonra gel beni eve kitle.

Sinirle ellerini saçlarının arasından geçirdi. Korkamı sağlıyordu. Yutkunarak kaşlarımı çattım. "Emre ile yattın mı ?" Dediğinde ağzım şaşkınlıktan açılmıştı. Ne dediğini fark ediyor muydu ? "Ne diyorsun Mert ?" Dedim Gözlerim yanarken. "Zırvalamayı kes." Dedi bağırarak. "Bana doğruyu söyle." Dediğinde gözlerimden yaş geldiğini fark etmiştim. "B-Ben böyle birşey yapmadım. Yapmamda." Dediğimde üzerime doğru geldi.

İyi Kızlar Kötü Çocukları Sever Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin