Bir tek kadın kalmıştı. Ona doğru yöneldiğimde hızlıca yakalayamadığım birkaç sözcük fısıldadı. Tüm vücudum kaskatı kesilmişti. Lanet olsun!

" Sana karşı büyü güçlerini kullanmadan savaşmalarını istedim ama hepsi başarısız oldu. Her zaman güçlü kadınları sevmişimdir Carmen. Sen de onlardan birisin. "

" Ivory ? "

Yüzü şimdiden morarmaya başlamış olan kız başını eğerek yanımdan geçmiş kadının önünde durmuştu. Kadın nereden çıkardığını anlamadığım bir kelepçeyi kıza uzattı.

Kız kadına bakıp konuşmaya başladı." Özür di-"

"Sus ve işini yap. "

Kadının sert çıkışından sonra Ivory adındaki kız kelepçeyi alıp yanıma yaklaştı. Ellerimi sertçe kendine çekip kelepçeyi bileklerime geçirdiğinde hissettiğim sızıyla vesmirden yapılmış olduğunu anlamıştım. Kız elini kalbimin üstüne koyup " Rvaarel sinorría dionsís ," deyince tüm hakimiyetimi yitirip yere yığıldım.

Yerdeki üç adam da ayağa kalkmış öfkeli bakışlarını bana dikmişti.

" Efendim banyodakini ne yapacağız?" Kadın konuşan adama döndükten sonra " Onu çıkarmak için zamanımız yok üstelik banyoda güçlerinizi kullanamazsınız hem zaman da azalıyor. O yüzden gidiyoruz," dedi.

İçlerinden biri beni yerden kaldırmıştı. Hareket etmeye çalışsam da becerememiştim.

Önce kadın açık olan portaldan geçip gitmişti. Sonra sırayla diğerleri en sonda beni tutan adam geçmişti. Tam içeri girerken son bir gayretle bariyerleri ve duvarı kaldırmayı başarmıştım.

Kısa bir süre havada süzülüyor gibi hissetsem de bu duygu hızlıca geçmiş kendimi bir odada bulmuştum. Ben daha etrafımı inceleyemeden gözlerim kararmıştı.



HELİOS

" Özür dilerim."

Anlamadığım için ona dönmüştüm. Nedenini soracakken bir anda etrafımda bariyerler belirmişti. Carmen kapıyı kapatıp giderken ben şaşkınlıkla birkaç saniye öylece kalakalmıştım.

Önce etrafımda topraktan bir duvar daha belirmiş sonra da tanıdık dikenli bitkiler her yeri sarmaya başlamıştı. İşte o an anlamıştım.

"Lanet olsun ! Lanet olsun ! Carmen ! "

Bir yandan ona seslenip bir yandan da bariyeri yumrukluyordum. Gözlerim öfkeyle parlarken ellerimi ateşle kaplamayı denemiştim ama olmamıştı.
Tekrar tekrar denesem de bana güç veren güvende hissettiren alevlerimi hissedemiyordum.

Geçen her saniyeyle içimde büyüyen panik ve korku beni boğuyordu. Kalbim o kadar hızlı çarpıyordu ki sakinleşmezsem bir kalp krizi daha geçirecektim. Ama sakinleşemiyordum.Carmen şu an dışarıda büyücü ya da belki de büyücülerle beraberken sakinleşmem imkansızdı. Gözyaşları sicim gibi akarken ben alevlerime ulaşmaya çalışmaya devam ettim. " Carmen kaldır şunu ! "

" Tek başına savaşmak zorunda değilsin!"

" CARMEN ! "

Kendimi yere bırakıp nefes almaya çalıştım. Ama soluk borum tıkanmıştı. O şu an dışarıda savaşırken ben burada güvendeydim. O kadar öfkeliydim ki ! Beni korumaya çalıştığını biliyordum ama işlerin böyle yürümemesi gerekiyordu. Koruma olan bendim ama o beni koruyordu. Genelde erkekler kadınları korurdu ama bizde işler hiç öyle yürümemişti. Keşke öyle olsaydı. Keşke onu ben koruyabilseydim. Ama buna izin vermiyordu. Vermeyecekti de ...

KARMAWhere stories live. Discover now