BÖLÜM 77

6K 637 208
                                    


*KEYİFLİ OKUMALARRR 💙❄️*




Bir yandan konuşurken bir yandan da başta kapı olmak üzere tüm banyoyu lendas bitkisiyle kaplamıştım. Helios 'a zarar vermesine izin vermeyecektim.

Büyücü görünür hale gelirken ben de onu izliyordum. Muhtemelen kırklı yaşlarda bir kadındı.Kumral saçlarında hafif beyazlar göze çarpıyordu. Yüzünde tek bir kırışık bile yoktu. Aslında normal gözüküyordu ama normal olmadığını biliyordum. Uykumdan uyanmamı sağlayan şey kolyemin beni geçen sefer olduğu gibi uyarmasıydı.

" Keşke yakışıklıyı götürmeseydin."

Sesi bile insanın tüylerini diken diken etmeye yetiyordu. " Banyoda ufak işleri var maalesef. Benimle yetinmelisin. "

Beni baştan aşağı süzdükten sonra gülümsedi. " Son karma aynı zamanda Nwaxaer 'ın koruyucusu Carmen Arachnos ; seninle tanışmak oldukça büyük bir zevk. "

" Keşke ben de aynı şeyi söyleyebilseydim."

Kahkaha atarak karşılık verdikten sonra içeriye doğru girmişti. O an gelenlerin sadece o olmadığını farkettim. Kapının önünde iki, yatağın yanında ve balkonda da birer kişi belirmişti.

Hepsine birden saldırmam imkansızdı. Birkaçını lendasla durdursam da diğerleri bana saldıracak zamanı bulabilirdi. Üstelik önce toprak oluşturmalıydım çünkü toprak olmadan bitki oluşturmak imkansızdı.

Gülümseyerek " Bu kadar kalabalık geldiğinize göre çok korkuyor olmalısınız," dedim.

Kadın şaşırsa da bozuntuya vermemişti. Hızlıca kafamda bir plan oluşturdum ama bir sorun vardı. Hatta çok önemli bir sorun vardı. Elementlerimle olan bağım zayıflıyordu. Odada güçlerimi engelleyen bir şey vardı ve her saniye etkisini artırıyordu.

Kadın bakışlarımı farkedince " Seni durdurmak için ufak tefek birkaç şey yaptık. İlk başta elementlerini kullanabilmen bile mucize gibiydi aslında. Onda da gittin ve yakışıklıyı kurtardın. Tebrik ederim, yüzyılın aptallığını yaptın," dedi.

Diğerleri büyücüler görünür hale gelse de ben sadece kadına bakıyordum. " Biz buna aptallık değil koruma içgüdüsü diyoruz."

Ne kadar normal davranmaya çalışsam da kalbim korku ve panikle çarpmaya başlamıştı. Etrafımı hızlıca kontrol ettim ama silah olarak kullanabileceğim hiçbir şey yoktu. Silahlar dolaptaydı ve dolapta benden oldukça uzaktaydı. Bağırıp yardım çağırmayı denesem de kimse zamanında yetişemezdi. Yetişseler bile bu kadar büyüce karşı savaşamazlardı. Kısacası tek başımaydım.

Arkamdan iki kişinin yaklaştığını farkedince hızlıca arkama döndüm ve üstlerine doğru koştum. İlkinin yüzüne yumruk atmamla gözünü tutup acıyla haykırmıştı. Adamı hızlıca tutup diğerinin üzerine doğru savurdum. Arkadaki adam dengesini kaybedince ikisi de yere düşmüştü.

Yatağın yanında duran kız arkamdan gelip saçımdan çekmeye başlamıştı. Dirseğimi sertçe karnına geçirip arkamı döndüm ve yüzüne bir yumruk geçirdim. O da bana bir yumruk attıktan sonra beni yere devirmişti. Bana doğru eğilince karın boşluğuna bir tekme geçirip bacaklarının arasından kaydım. Arkadan dizlerinin olduğu yere sertçe vurdum ve ayağa fırladım. O dengesini kaybedip düşerken yerdeki adamlar tekrar bana doğru gelmişti.

Birisi kollarımdan tutup beni geri çekerken diğeri de yüzüme sert tokat attı. Dudağımdan akan kan yere damlarken öfkem de içimde çığ gibi büyümüştü.
Beni tutan adamı geriye doğru hızlıca itip kazandığım ivmeyle önümdekinin göğsüne tekme attım. Adam toparlanıp kollarımı daha da sıkınca kafamı geriye doğru savurup sert bir şekilde kafasına vurdum.
O inleyerek beni bırakırken ben de tekrar ayağa kalkmış olan kızı bir kez daha yere düşürdüm. Üçü yerde kıvranırken balkondan koşarak gelen diğer adamı da saniyeler içinde etkisiz hale getirmiştim.

KARMAWhere stories live. Discover now