BÖLÜM 35

11.4K 985 393
                                    

*Keyifli okumalar🖤*



Herkes yemeğini bitirdikten sonra " Tamam burası hakkında bilmediğim ne var ? Her şeyi anlatmadınız sanki, " dedim .

Liam hemen söze atlamıştı .

"Burada kamptaki gibi görevlerimiz yok . Hafta içleri her gün element çalışıyoruz ayrıca iki günde bir antrenman yapma zorunluluğu var. Hem fiziksel çalışma hem de silahlarla çalışmak zorundasın .Üstelik haftada bir gün ata binme dersi var . Ata binmeyi onun üstündeyken savaşmayı öğreniyoruz .Tabi çoğu kişi bunu beceremiyor .Mesela ben atın üzerinde bile duramıyorum. Bir savaşa hazırlandığımızı biliyoruz . Ülkemizi sevdiklerimizi korumak için bize gerekecek her şeyi öğreniyoruz .

Elementler bu yüzden önemli .Savaşta en büyük silahlarımız onlar olacak. Ama bizi vesmir taşıyla engelleyebileceklerini biliyorlar. Bu yüzden o taştan mermiler bile yapmışlar. Eğer vurulursan oldukça acı verir ve gücünü engeller.Bu taşı neredeyse tüm malzemelerde kullanıyorlar . Bu yüzden kendimizi son ana kadar korumak ve elementlerimizle savaşmayı bizi engellerlerse ise silah gücüyle savaşmayı öğreniyoruz.

Ayda bir kere ailelerimizi görme hakkımız var. İki günü onlarla geçiriyoruz .İlk başta oldukça soğuk olsak da bir süre sonra anıların da gelmesiyle her şey normale dönmeye başlıyor .
Haftasonları ise boş günlerimiz ne istersek onu yapabiliyoruz .Ama etrafta dolaşırken üniforma giymek zorunlu. Buranın aynı zamanda askeri bir akademi olduğunu unutmamızı istemiyorlar.

Herkese açık alanlarda salon yemekhane gibi element kullanmak yasak .Cezası var.Rütbe atladıkça hem saygınlığın hem de görevlerin artıyor. Mesela Helios saha görevlerine çıkmaya başladı .Yani dışarı çıkıp orada görev yapıyor. Elementi üzerinde tam bir kontrol sağladığı için eğitimi bitti sayılır. Sadece bunu ölümcül şekilde de kullanmayı öğrenmek ve pratik yapmak kaldı . Zor olan kısım elementi hissedip kontrol edebilmek . Gerisi daha kolay. Başka bir şey yok sanırım.Bir an kamp canlandı gözümde orada da ben anlatmıştım sana ,"" deyip akmayan göz yaşını sildi.

" Neden at ? "diye merakla sordum .Sonuçta 21.yüzyıldaydık ve daha hızlı şeyler vardı.

Bu sefer Doris cevap vermişti ."Çünkü atlar burada nerdeyse kutsal sayılır.Ayrıca normal at değiller .Özellikle bizim için yetiştirilmiş atlar .Ayrıca savaş esnasında hızlı manevralar ve ataklar için oldukça önemli . Üstelik atlar için geliştirdikleri çok güçlü bir zırh var .Aklına gelebilecek her şeye karşı korumalı .Ateşe de mermiye de oklara da . Yani savaş esnasında oldukça katkı sağlayacaklardır."

" Çok ilginç gerçekten .Peki savaş neden çıkmış ve neden bize tekrar saldırıyorlar?"

Doris sorumu yanıtlayacaktı ki Liam uzanıp eliyle ağzını kapattı ve kendisi konuşmaya başladı ." Biz de tam bilmiyoruz. Ama yüz yıl kadar önce iç savaş çıktığını bunun sonuncunda da ülkenin ikiye bölündüğünü biliyoruz. Binlerce insan ölmüş ve tek sorumlusu da onlar.Katliamlar yapmış bir çok şehri bombalamışlar. Ülkenin doğu kısmını işgal etmiş ve oraya yerleşmişler. Şu an hala orada yaşıyorlar ama sınıra devasa bir duvar örmüşler. Ayrıca hava saldırılarına karşı da korumaları var.

Oraya girişi kimse bilmiyor .Üstelik bu da yetmezmiş gibi bizim tarafımızda da gizli sığınakları var. Birkaçı bulunup imha edilse de çoğu bulunamadı .Savaş aslında devam ediyor ama henüz tüm güçleriyle saldırmamışlar .Bu olduğunda ise bizim hazır olup herkesi korumamız gerekiyor .Biz özel güçlere sahip olduğumuz için o kamplara bırakıldık . Kendi eğitimimizi tamamlamak için yani .Fiziksel eğitim bittikten sonra şimdi de elementlerimizi kullanmayı öğrenmemiz gerek ."

KARMAWhere stories live. Discover now