BÖLÜM 17

12.4K 1.2K 94
                                    

*Keyifli okumalar 🖤*

"Beni duvardan çekmeye çalışırken bir şey oldu. Nasıl olduğunu ben de anlamadım ama ikimiz de duvara temas ettiğimiz an garip bir an yaşadık. Doris aslında Dori 'ymiş . Günlüğümdeki çocuk ...

Uzun yıllar boyunca tek arkadaşım olan kişi. İkimiz de birbirimizle yaşadığımız anları birden hatırladık. O kadar çok duygu ve hatıra bir anda akın etti ki afalladım. Sanki biri o anıların üstünü örtmüştü biz de o örtüyü kaldırdık. Onunla yaşadığım şeyler bir anda gözümün önünde belirdi. Bilmiyorum çok değişik bir andı ."

" Sadece senle ilgili şeyleri hatırlıyorum ben de. Diğer şeyler hala silik."

Hala inanamıyordum. Çocukluk arkadaşım, sırdaşım oydu. Şu an karşımda durmuş bana gülümsüyordu. İlk karşılaştığımızda bana nefretle bakan kişi aslında benim Dori 'mmiş.

Hızlıca ayağa kalktım .Doris de kalkmıştı.Bizi anlamdıramadığım bakışlarla izleyen Helios'a döndüm .

" Sen de denemek ister misin ? Belki bir şeyler hatırlarsın." Sonuçta Arnold bu günden sonra demişti yani hala şansımız vardı.

Temkinli adımlarla duvara yaklaşıp dokundu. Acı çektiği belli oluyordu. Yavaşça yaklaşıp bir elimi elinin üstüne diğerini duvara koydum. İçime dolan acı karşısında gözlerimi sıkıca yumup bekledim.

Helios kısa süre sonra hızlıca çekilip kendini yere bıraktı. Hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Ben de artık dayanamayıp kendimi yere bıraktım. Duvar gerçekten de canımı yakmıştı.

Doris hızlıca yanıma gelip " İyi misin ?" diye sordu. Başımla onaylayıp Helios 'a baktım. Gözlerini açmış bize bakıyordu.

"Hatırladın mı bir şeyler ?" diye merakla sordum. Çektiğimiz acıya değseydi bari .

" Hatırladım. Bölük pörçük anılar ... Annem , babam , ilk defa bisiklete binişim, babamla oynadığımız oyunlar , annemle yaptığımız yemekler , odam , oyunlarım ... 

Hepsinden biraz biraz hatırladım.Teşekkür ederim. Sen olmasan hiçbirini hatırlamayacaktım .Sen gelene kadar hiçbir şey olmadı. Ama sen elime dokunduğun anda anılar akmaya başladı .Kapağı açılmış bir baraj gibi. "

Bilincim gidip gidip geliyordu. Sanırım duvarla çok fazla temasta bulunmuştum. Helios da farketmiş olacak hızlıca yaklaşıp " İyi misin Carmen ?" diye sordu.

"Bilmiyorum, çok yorgun hissediyorum. Sanki duvar tüm enerjimi emdi ."

Helios Doris 'ten önce davranıp beni kucağına alarak yürümeye başladı. Her seferinde zayıf düşmekten nefret ediyordum.

" En yakın arkadaşım yanımda olduğu için mutlu mu olsam yoksa ikimiz de buraya düştüğümüz için üzülsem mi bilemedim."

" Bence sevinmelisin. Herkesin elde edebileceği bir şans değil sonuçta ," diye karşılık verdi Helios.

" Bence de ," deyip Doris 'e baktım .Bana göz kırpınca gülümseyerek karşılık vermiştim.

Hiç sorgulamadan ya da yadırgamadan kabullenmişti. Sanki daha öncesinde biliyormuş da kabullenemiyormuş gibi. Üçümüz de düşünceliydik. Biraz önce yaşadığımız şeyler hepimizi çok etkilemişti.

Helios bana bakıp " Ne istedin o adamdan ?" diye merakla sordu. Açıklayacak kadar gücüm olmadığı için kısaca " Dax ," dedim. Zaten anlamaları için yeterliydi. İkisinin de şaşırdığını anlamıştım.

Yolun yarısına gelince bu sefer Doris taşımaya başlamıştı. Hem çok değişmiş hem de hiç değişmemişti. Hala o kibirli kendini beğenmiş duran ama aslında altın gibi bir kalbi olan o çocuktu. Sadece görünüş olarak değişmişti.

Kampa varana kadar Dori 'yi düşündüm .O kadar güzel anı biriktirmiştik ki yavaş yavaş hatırlıyordum. Yaramazlık yapıp Sofia 'dan kaçmamızı , okulda bana laf atan çocuklara karışılık verip daha sonra dayak yemesini, Kül'le oynadığımız oyunları...

Hepsi de beni çok mutlu ediyordu .Eksik kalan bir yapboz gibiydi zihnim .Yavaş yavaş parçaları oturuyordu. Ama hala çok eksik parçam vardı.

Kampa yaklaştığımızı farkedince " Dori beni indirir misin ?" diye sordum Doris'e .

Yüzüne yayılan gülümsemeyle hoşuna gittiğini anlamıştım .Beni yavaşça yere bıraktı.

" Nasıl istersen Car ," deyip sırttı .

" Deme öyle ya Car ne ? " deyip sinirle ona baktım ." Sen bana Dori dersen ben de sana Car derim Car !"

Ona göz devirdikten sonra Helios 'un koluna girip " Götür beni Helios. Bu benimle dalga geçiyor ," diyerek yürümeye başladım. Helios da dayanamayıp gülmüştü.

Kampa girdiğimizde kulübeye yöneldik. Direkt Helios 'un kolundan çıkıp kendimi en yakın yatağa bıraktım. Ki bu Helios 'unki oluyordu. Ben dinlenirken ikisi de benim yatağıma oturmuştu.

" Helios günlük sayfalarını Doris 'e defteri de bana verir misin ?" diye sordum. Çekmeceden çıkarıp kağıtları ona defteri de bana verdi. Ben defterde daha önce bakmadığım sayfaları inceliyordum.

Doris kağıtları okuduktan sonra tekrar çekmeceye bırakıp gülümsemişti.

" Okuyunca daha net hatırladım. Ama abimi de tam hatırlamıyorum. Demek ismi Daniel 'miş. Keşke onları da hatırlasaydım ."

" Elindekinin değerini bil Dori. Bir saat öncesine kadar hiçbir şey hatırlamıyordun. Ama artık bir şeyler hatırlıyorsun. Burada hala hiçbir şey hatırlamayan insanlar var."

" Her zaman ki gibi haklısın bunlar da yeter bana ."

Elimdeki defterden bulduğum sayfayı açıp Doris 'e uzattım .Elini sayfada gezdirip " Kül" dedi .

"Neredeyse tüm günümüz onunla geçerdi . Grubumuzun üçüncü üyesiydi resmen."

Yüzündeki buruk gülümsemeyle defteri tekrar bana uzattı. Tam kapatıyordum ki bir sayfa dikkatimi çekti. Karşımda oldukça yakışıklı genç bir çocuk duruyordu. Kısa bir an düşününce her şey yerine oturmuştu.

Hızlıca defteri kapatacaktım ki yüzümün kızardığını farkeden Doris defteri elimden kapıp bakmaya başladı. Bir süre baktıktan sonra o da hatırlamış olacak ki sırıtarak bana bakmaya başladı.

" Bakma öyle bana. Ne çok dalga geçmiştin anlayınca !" deyip kafamı iki yana salladım.

" Çünkü çok komikti. Abime saplantılı bir şekilde aşıktın. Bir süre sonra konuştuğun tek şey bu olmuştu. Hatta sırf bu yüzden seninle bir hafta küs kalmıştık. İlk ve son küsmemizdi sanırım. Onda ne bulduğunu bir türlü anlamıyordum. Hatırlıyor musun ? Bir kere  sırf onun dikkatini çekebilmek için parti vermiştin. Ama o yanında bir kızla gelmiş hatta sizi tanıştırmıştı . Senin bir köşede ağladığını  farkedince beni izlemeni söyleyip  onların yanına gitmiştim. Sonra da sanki kazayla yapmışım gibi tüm içeceğimi kızın üzerine dökmüştüm.

Kız bana ağır hakaretler edince de abim sinirlenip onunla kavga etmeye başlamıştı . Ben de senin yanına geri dönmüştüm .Sonra da kahkahalarla kızın abime sövmesini abimin de sinirlenip kızın başından aşağı bir içecek daha döküşünü izlemiştik. Hatta bahçedeki Kül de kız evden çıkana kadar onu  kovalamıştı . "

Üçümüz de gülmüştük.Helios bile neşeli gözüküyordu. Ama asıl yüz ifadesini gizlediğini anlayacak kadar tanımıştım onu.

" Neyse daha çok zamanımız var konuşuruz daha şimdi gitmem lazım ," dedi Doris.

Yanıma gelip sıkıca sarıldıktan  ve  Helios 'a kısaca veda ettikten sonra da kulübeden çıkmıştı.

}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{

KARMAWhere stories live. Discover now