Kader Bağı (Tamamlandı)

🍂4.6 Baba?🍂

İYİ OKUMALAR :)

Dila, sakalları kesilmiş olan yüze parmaklarını dokundururken mutluydu. Artık parmaklarına batmıyordu kıllar. Arkadaşı tüm dikkatiyle önündeki kağıtları okurken öylece onu izlemeyi seviyordu.

"Annenin burada bir arkadaşı var...adını unuttum ama erkek." Yekta boş boş göz gezdirdiği kağıtları masaya bırakıp bakışlarını kızına çevirdi. Yanağından uzaklaşan parmaklar artık masadaki boya kalemlerini tutuyordu.

"Kim o? Yani biliyor musun?" Merakla kızının kocaman maviliklerine bakarken kendisine kızdı. Küçücük çocuktan öğrenmeye çalıştığına inanamıyordu.

"Biliyoyum, anne aykadaşı. Beyabey oce şüyüyoyuz şonya yeşim yapıyoyuz." Dila, Deniz'i severdi çünkü onunla da çok eğlenirdi. Ayrıca kendisini hep güldürürdü. Dila aklına gelen anıya gülümserken Yekta duyduklarıyla kaşlarını çattı. Bazen babalar mecbur kalıp kızları için oje sürerdi ama bu durum durduk yere çok anlamsızdı. Sırf Dila'ya yakın olmak için kızının bu isteklerini yerine mi getiriyordu Deniz denilen şahıs?

"Oje sürüyorsunuz öyle mi? Sen istediğin için mi?" Adamın aklında Esin'le evlenmek mi geçiyordu acaba?

Dila kafasını olumsuzca salladı ve resminin son dokunuşlarını yaptı.

"Hayıy hayıy kendişi şeviyoy yani hey eykek ayabalayı şevmeyebiliy." Dila, yaptığı çiçeğin yapraklarını da boyadıktan sonra kendisine şaşkınca bakan arkadaşına gülümsedi.
Yekta ise duyduklarını anlamaya çalışıyordu.

"Selam! Ben geldim." Yekta içeriye pat diye giren kadının neşeli sesiyle kafasını çevirdi ve Lale'nin elindeki poşetlere baktı. Sabah sabah alışverişe çıkmış olması imkansızdı.

"Meyaba..." Dila, Yekta'nın bedenine yaslanırken bu kadının kim olduğunu merak etti. Giydiği pembe elbise çok güzel duruyordu.

"Bu küçük hanımefendi kim acaba?" Lale elindeki poşetleri  deri koltuğun üzerine bırakıp önce Dila'ya sonra Yekta'ya baktı. Bahsettiği çocuk bu muydu yoksa? Kızın mavi gözleri ve yüz hatları hem Esin'e hem de Yekta'ya benziyordu aslında. İki güzel insanın ortaya çıkardığı harika ötesi bir mucizeydi bu.

"Arkadaşım Dila ve diğer arkadaşım Lale." Yekta, tekrardan bakışlarını kızına çevirdi. Kızının merakını gidermişti açıklamasıyla.

"Merhaba Dila, tanıştığıma çok memnun oldum. Arkadaş olabilir miyiz biz de?" Lale uzanıp küçük kıza elini uzatırken Dila, Yekta'ya bakıp onay almak istedi. Eğer arkadaşı uygun görüyorsa tabii tanışırdı.
Yekta'nın gülümsemesiyle kendisine elini uzatan kadının elini tuttu.
"Oluy, olabiliyiz." Kadının elini tutmayı bırakıp boya kalemlerini toplamaya başladı.

"Şaatim geliyoy Şeyvancım."

Lale, hayran bir şekilde baba kızı izlerken poşetlerin içinde duran ve kendisine aldığı taşlı yazılı tel tokalardan bir tane çıkardı.

"Madem arkadaş olduk...sana bunu hediye olarak vermek istiyorum. Kıyafetine çok yakışacak." Lale renkli minik poşetin içindeki tokayı Dila'ya uzatırken küçük kızın dikkatini çekebilmişti. Dila, merakla poşeti açarken heyecanlanmıştı. Yazılı ve taşlı tokayı görünce gözlerinin içi gülmüştü resmen. Sebepsizce tokalara karşı zaafı vardı ve bu toka çok güzeldi. Eline alıp Yekta'ya uzattı.