🍂2.7 Yeni İş🍂

22.4K 1.3K 91
                                    


İYİ OKUMALAR :)

busrabozkurt__2002 ♥️

Gözlerimi kapatan göz bandanasını tutup belimden beni yönlendiren adama güvenerek adımlarımı atıyordum. Sürpriz yaptığı için gözlerimi kapatmış beni meraklandırmaya başlamıştı. Belimden dikkatlice tuttuğu vakit duyduğum kapı sesi ile ellerimi öne doğru uzattım. Ne kadar güvensem bile yine de kendimi koruma içgüdüm ön plana çıkmıştı.

"Basamaklara dikkat." Sesi tuhaf gelmişti. Ya da göz bandanası hafif kulaklarımı da kapattığı için sesini farklı algılıyordum. Dediğine uyup basamak için ayağımı kaldırdım. İyi ki uzun bir elbise giymemiştim. Yoksa kesinlikle düşüp kendimi rezil ederdim. Arka arkaya basamakları çıktığım zaman belimde duran eli avucuma kaydı. Güzel bir koku burnuma geliyordu. Gülümseyip elini tuttum. Tekrardan bir kapıyı daha açtıktan sonra nefesimi tuttum.

"Geldik mi?" Merak ve sabırsızlıkla yerimde duramıyordum ama biraz daha sallanmaya devam edersem düşecektim.
Sorum kahkaha atmasına neden olmuştu. Çok komik bir şey mi demiştim? Ayrıca Servan böyle gülmezdi. Ses tonu çok gerçekten çok farklıydı.
Duyduğum adım sesleri ile dudaklarım aralandı. Önümde durduğunu yüzüme çarpan nefesinden anlıyordum. Kuruyan dudaklarımı ıslatmasını deli gibi istiyordum. Bir adım daha attığında aramızda bir engel olduğunu fark ettim. Elinde yuvarlak bir kutu ya da top varmış gibiydi. Beni öpmek yerine elleri saçlarıma gitti. Göz bandanasını açmaya çalıştığını anladığımda dudaklarımı ısırdım. Birazdan bana hazırladığı sürprizi görebilecektim. Yüzümden kayıp giden bandana ile kafamı kaldırmadan boynuna küçük öpücük bıraktım. Ama hâlâ ona tam anlamıyla yaklaşamıyordum. Önce saçlarıma sonra kulağıma öpücükler kondururken duyduğum başka adım sesleri ile aşk sarhoşu olan gözlerimi açıp etrafıma bakındım. Yatak odası gibi bir yerdi burası. Yerde hatta her tarafta gül yaprakları vardı. Yatağın üstünde bile güller, güllerle birlikte mumlar vardı. Açıkçası bir anlık dalgınlıkla ev yanıp kül olabilirdi. Romantiklikten çok uzaktı aslında ve Servan'ın tarzı değildi. Çünkü çok gösterişli de değildi  ve Servan gösterişi severdi.
Kırmızı ve pembeye dönük bir ışık vardı odanın içinde. Her şey normal gibi görünüyordu ama evin içinde olan başka adım seslerini bir tek ben mi duyuyordum?

"Başka biri mi var?" Ellerimi yakasına koyup biraz kendimden uzaklaştırmaya çalıştım ama nafileydi. Boynumu öpmekten vazgeçmiyordu. Adım sesleri daha çok net gelirken kafamı çevirmeyi denedim. Odanın kırmızı ışığı gitmişti ve tamamen aydınlıktı artık. Lamba gözümü aldığında buruşturmak zorunda kaldım. Lamba o kadar çok aydınlıktı ki etrafı göremiyordum. Ancak kısa süre sonra odanın içinde başka birinin daha durduğunu fark ettim. Siyah takım elbisesinden başlayarak yüzüne kadar süzdüğüm sırada Servan'ı gördüm. Öylece durmuş gözlerimin içine bakarken nasıl oraya kadar gittiğini anlamıyordum. Ama belimde hissettiğim el dikkatimi dağıtırken hızlıca sarıldığım adama kişiye baktım. Yüzü yabancıydı ve ben tanımadığım birini öpüp sarılmıştım. Kendimi uzaklaştırıp korkuyla Servan'a baktım. Öylece izlemeye devam ediyordu. Açıklama yapmak için dudaklarım aralandı ama sözcükler ağzımdan dökülmüyordu.

"Se...Servan...gördüğün gibi de...değil." Kekelemem kelimeler ağzıma tıkarken bedenim titreyeme başlamıştı. Tiksinircesine elimi boynuma götürdüm ve az önce Servan sanarak öpmesine izin verdiğim adamın izlerini silmeye çalıştım. Gözlerim buğulanırken Servan'a doğru ilerledim. Geldiğimi fark ettiği an geriye doğru adımlar attı. Benden uzaklaşmaya çalıştığını anladığımda çaresizce durdum ve ona baktım. Artık gözlerime bakmıyor göğsümden aşağıya doğru bakışlarını kaçırıyordu. Kafamı eğip kendime baktım ve kocaman karnımı gördüm. Ellerim karnıma doğru giderken dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Hamile gibiydim ve bu imkansızdı. Panikle Servan'a baktım tekrardan. Kafamı olumsuzca sallarken göz yaşlarım kuruyan dudaklarımı ıslattı. Kaybetme korkusuyla birlikte Servan'ı ağlarken görmek ciğerlerimi söküp atmak isteği uyandırmıştı bende. Öylece durmuş karnıma bakarak ağlıyordu. Hiçbir tepki vermeyip sadece ağlıyordu. Gözyaşlarımı hızlıca silip ona doğru ilerlemeye devam ettim. Bu kez benden kaçmamıştı ama şimdi de yüzüme bakmıyordu. Cebinden çıkardığı silahı görmemle adımlarım yavaşladı.

Kader Bağı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin