24-For You

1.2K 60 25
                                    

"Günaydın, teşekkürler servis için." Jeongguk fısıltıların arasında kıpırdandı. Gözleri ıslak uyuduğu için gözleri acıyordu. Henüz açılmamış perdelere bakarken saatin kaç olduğunu çözmeye çalışıyordu.

"Jimin, nooluy-"

"Günaydın!"

Jeongguk birden üstüne atlayan Jimin ile yerinden sıçradı. Babasını uyandıran küçük çocuk gibi onun kucağına oturmuştu. Baba kelimesi aklından geçince Jeongguk daddy fantezisini düşündü ve sırıttı. Jimin'e hiçbir zaman dayanamadığı için eli otomatik olarak kalçasına çıktı ama Jimin onun eline vurdu.

"Şimdi olmaz bebeğim. Kahvaltın hazır, hadi gel." Elinden tutup onu çekmeye başladı. Beş dakika sonra Jeongguk koltukta oturmuş, Jimin tarafından ağzına yemek sokuşturuluyordu.

~

"Jimin, artık odaya mı geçsek?"

"Hayır Jeon, daha havai fişek gösterisine gideceğiz."

Jimin bütün gün Jeongguk'u oradan oraya sürüklemişti. Havuz, sahil voleybolu, köpük partisi derken Jeongguk yorgunluktan ölmüş fakat çok eğlenmişti. Artık odasına gitmek istiyordu ama Jimin henüz yorulmamıştı.

"İşte geldik! Başlamak üzere." Jimin'in gösterdiği yer bomboş bir iskeleydi. Hava denizden dolayı serindi. Yorgunluk da üstüne binince Jeongguk oflamaktan kendini alamadı.

"E hani, kimse izlemeye gelmemiş. Bu ne şimdi?" Jeongguk sorar gibi Jimin'e baktı. O ise omuz silkerek beklemesini söyledi.

"Hepsi senin için. "

"Jimin bak, şaka yapı-vay canına." Jeongguk aniden başlayan gösteri karşısında sustu. Büyülenmiş gibi havai fişeklere bakıyordu.

"JİMİN! BU HARİKA! TEŞEKKÜR EDERİM." Jimin, onun beğenmesine çok sevinmişti.

"Yani beni affettin mi?"

"Hiç küsmemiştim kii" Jeongguk Jimin'e sarılmak için onu kendine çekti. Ama Jimin onu yüz hizasında durdurdu.

"Seni seviyorum Jeon." Jeongguk daha cevap veremeden Jimin onun dudaklarına yapıştı. Hemen karşılık verdi. Bunu çok uzun zamandır bekliyordu ve gerçek olduğuna da inanamıyordu.

Sonunda ayrıldıklarında el ele tutuşup koşmaya başladılar. Sahilin otele bağlanan yürüyüş yolu, otelin yanındaki çarşının içindeki yol... Hepsinden el ele koşarak geçtiler. Kahkaha atıyor, birbirlerine ve yıldızlara haykırıyorlardı sevgilerini.

Jeongguk tüm günün yorgunluğunu üzerinden atmış, kendini yeni doğmuş gibi hissediyordu.

Otel odasına girdiklerinde Jeongguk kimseyi umursamadan Jimin'i yatağa yatırıp üstüne çıktı. Onu hiç doymayacakmış gibi öpüyordu. Üzerinde doğrulup Jimin'e bakınca Jimin hızla kafasını salladı.

Artık zamanı gelmişti.

Bence güzel oldu. Sizce?

BE TO(GETHER) ~Jikook~Where stories live. Discover now