3-Jimshook

4.3K 257 78
                                    

Artık şaşırma sırası Jimin'deydi. Kafasını kaldırıp Jeongguk'a hayretle bakarken onun da onu süzdüğünü gördü.
Annesiyle babası onları yalnız bırakırken Jimin'in aklına bir soru geldi.
"Bu gece bana mesaj atan sen miydin?"diye sordu.
Jeongguk ise "Şu anda ilgi odağım tamamen farklı ama evet, ben attım."Dedi.
"Bunu daha önceden biliyor muydun?" Dedi Jimin.
O da karşılık olarak "Hayır. Az önce öğrendim. Babam, annem öldüğünden beri hiçbir kadınla görüşmüyordu. Son birkaç haftadır çok mutluydu. Demekki sebep annenmiş."Dedi.
"Benim annem de aldatıldığından bu yana hiç gülmüyordu. Son birkaç hafta hariç. Sence kabul etmeli miyiz?"
"Sen de söyledin. Böyle çok mutlular. Bence evlenebilirler."Dedi Jeongguk.
Jimin derin bir iç çekince Jeongguk, "Aa unutmadan sana hediyeni vereyim." Dedi.
Jimin bunu gerçekten beklemiyordu. Afallayarak "Hiç gerek yoktu. Niye zahmet ettin?" Dedi. Jimin pahalı hediyelerden hoşlanmazdı. Ve bir Jeon'dan da maneviyatı çok güçlü olan bir hediye beklenemezdi. Ayrıca arkadaş bile değillerdi.
"İşte!"
Jeongguk çantasından altın renkli hediye paketine sarılmış bir kitap(?) çıkardı. Jimin merakla açınca bunun kitap değil, defter olduğunu gördü. İçi ise doluydu. Dopdolu...

Jeongguk restorana geldiği her gün bir sayfaya Jimin'in o gün ne giydiğini betimlemişti. Hayır, kelimelerle resmetmişti. Arada sırada gizlice çekilmiş fotoğraflar- Jimin bunu gördüğünde hızla kafasını kaldırıp ona bakmış, Jeongguk ise omuz silkip onu gülümseyerek izlemeye devam etmişti- ve "Bugün Jimin hastaymış" , "Jimin bugün izinli olduğu için gelmemiş" gibi cümleler görülüyordu.
Jimin, bunu okurken ne ara ağladığını fark etmemiş, Jeongguk endişeyle yanına gelip elini omzuna koyunca o anın verdiği heyecanla boynuna atlamıştı.
Jimin, Jeongguk'un güçlü kolları belini sararken tekrar tekrar teşekkür etmişti. Sonunda ayrıldıklarında etraftan ıslık ve alkış sesleri duyulmuş, herkesin onları izlediğini fark ettiklerinde utanmışlardı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Jeongguk Jimin'in arkadaşlarıyla, Jimin ise Jeongguk'un arkadaşıyla -Seokjin- tanışmıştı.
Jeongguk ne yaptıysa Jimin'in içmesine engel olamamıştı ve Jimin gecenin sonunda çok sarhoş olmuştu.

Neredeyse herkes dağılmıştı. Jeongguk'un babasıyla Jimin'in annesi, Jimin'i Jeongguk'a emanet edip başka bir yere gitmişlerdi.
Jeongguk, arkadaşlarından ayrılıp artık ayakta duramayacak halde olan Jimin'i yanında sürükleyerek arabasına götürdü.
Jimin'i arka koltuğa yatırmaya ikna edemediğinden ön koltuğa oturttu. Yola çıktıklarında Jimin, çok tatlı bir sesle şarkı söylüyordu. Jeongguk onu dinlerken birden konuşmaya başladı.
"Kookkieee. Biliyor musun seen çoook tatlısığn." Dedi.
Jeongguk bunun üzerine gülümsedi ve Jimin'i denemeye karar verdi. Nasıl olsa bunu sabah hatırlamayacaktı.
"Jimin, neden ben her gün restorana geldiğimde yanıma sinirli geliyordun? Senin normalde sinirli olmadığını görebiliyorum."diye sordu.
Jimin ise "Çüünküü sen heer gün başka kızla geliyoorsun ve gelen her kıız çook çirkin oluyoooor."Dedi.
"Sen beni kıskanıyor musun?"diye sordu Jeongguk ama o sırada nereye gittiğinin farkında olmadığını gördü.
Jimin'e "Jimin, evim nerede?"diye sordu.
Jimin "Bankanın karşısında."diye cevapladı onu.
Jeongguk ise "peki banka nerede?"diye sordu.
Jimin "Evin karşısında." Deyince Jeongguk onu kendi evine götürmeye karar verdi.
Eve geldiklerinde Jimin sızmıştı ama Jeongguk'un onu belini kırmadan taşıması için uyanması gerekiyordu.
Neyseki uykusu ağır değildi ve biraz olsun uyanmıştı Jimin. Kolunu Jeongguk'un omzuna atıp kafasını boynuna gömdü. Eve doğru sürüklenirken boğuk çıkan sesiyle
"Nolur bana bunun rüya olmadığını söyleyin." Dedi. Jeongguk gülümseyip onu yatak odasına kadar getirdi. Onu yatağına yatırınca Jimin hemen arkasını dönüp uyudu.
Jeongguk ise "İyi geceler güzelim." Deyip koltukta uyumak için aşağı indi.

*
Çok soft bir bölüm oldu ve medyaya aşırı alakasız bir şarkı bıraktım ama siz yine de dinleyin
Bugünkü 3. Bölümüm yeey

BE TO(GETHER) ~Jikook~Where stories live. Discover now