48.Bölüm/Affediş

5.6K 260 867
                                    

▶Bu Kitap Tamamı ile Hayal Ürünüdür ve Tüm Hakları Bana Aittir!

YILDIZA BASABİLİR MİSİN?⭐⭐

Bu bölümü iki ablama ithaf etmek istiyorum.Benden sıkılmadan 3 yıl yanımda oldular(ZehÖm'den beri) 😘... DeryaVural672 ve erifeSongur ablalarim minettarim💕💕

Kollarım arasına alıp sevdim saçlarını.Alın yazım bilip olacakları seyre daldım gözlerinden.Yüreğim yüreğine düşerken amansız bi çare hastan olmuşum.'Aşk' diyerek geldiğim bu gurbete seni koluma takarak geri dönmüşüm.Söylesene ey kalbi merhamet kokan yarim,biz bu kadar severken Allah'tan başka kim ayırır bu sevdayı?..Unut herkesi,ellerini tutayım.Senle bir ömre yolcu olayım Gökyüzü...

Batan güneşe adından selam verdim.Uçan kuşa mektup yazdırdım...Ben senin sevdanda 'sen' diye diye gerçek aşka tutuldum yar bilmez misin?

Her şey o kadar üst üste gelmişti ki kafama giren ağrılar yetmezmiş gibi birde kendilerini gözümde küçülten mahluklar sinrimi daha bir zıplatıyordu.Her bir kafadan ayrı çıkan gürültü ve babamın sessiz kalması zıvanadan çıkmama güzel bir bahaneydi.

"Teker teker ağalar.Teker teker."denilmesiyle sesler kesildi.

Divanda,baş köşede oturan babama gözler çevrildiğinde istemsiz bir kıpırtı oluştu.Kimse akıl erdiremiyordu öldü bildikleri gelininin yaşamasına keza bunu yalanlayarak çok güzel belli ediyordular.

Neymiş Berfin'i saklayarak ölümden kurtarmışım ve vicdansız biri olarak yeğenimin ölümünü fırsat bilip berdelin düşmesiyle geri getirmişim...böyle saçmalığın olmadığını dile getirdiğimdeyse şiddetle ihtiyar,aç çakallar red etmişti.

"Hele bir dinleyin.Mehmet Ağam ne der bu işe ağalar."

Yüce bir sıfatmış gibi kestikleri ahkama ben ağalığı devraldığımda ses çıkarabilecekler miydi acaba?Bunu düşünüyordum çünkü babam kadar sabırlı bir insan değildim.İsyana kalkan başı kesmeden durmazdım.

"Benim diyeceğim yargısız infaz olmaz.Madem Hazar Ağanın anlattıklarına inanmazsınız o zaman bu konakta kırbaçlanmayı,ölümü kabul görmüş gelinden dinleyin."

"Kadın karışmaz bu işe ağ-"

"O zaman Hazar Ağanın dediklerini kabul görürsünüz öyle mi?..Uçurumdan atladığını,birkaç ay komada kaldığını,kendisini kurtarmış adamın yanında muhafaza edildiğini öyle mi?Hazar'a inanırsınız?"

Mahcup bir ifadeyle başlar eğildi.Babamın emri üzere anlatmaya başlamıştım lakin oyun safsatasını es geçerek.Her bir gözde hayreti simgeleyen belirtiler görünse de hiçbir şeyi umursamadım.Demin önce anlatmaya kalkıştığım da sözümü keserek kendi kararlarını ortaya koymuştular.Belli susacaklardı bu sefer.

"Demek Berfin buke(gelin) bunca ay o deyyusun evinde kalmış.Bu nasıl iş-"

"Mecbur kalmasaydı yapmazdı."

"Kaçarak ölümü göze almışsa ne durulur ki?"

Elimi ensemde gezdirip önlerde otyran adama gözlerimi devirdim.İlla ölümdü yani değil mi?

"Berfin'e dokunamayacaksınız!"

Tıslarcasına söylediğim cümleye çatık kaşları havalandı.Ağaları ikiye bölen bu çelişki Berfin tarafında olanların arkasında olmamla göğüslerini kabartarak beni birbir onayladılar.Başımla teşekkür edip ölüm isteyen insan topluluğuna döndüm.

KELEBEK ÖMRÜ (TÖRE) {TAMAMLANDI}Where stories live. Discover now