21.Bölüm/Söylenti

7.6K 341 260
                                    

Şarkı Kürtçedir ama altyazı var,dinlemenizi tavsiye edebilirim..Keyifli okumalar size 😘

Ağlayışımdı sana acım,haykırışımdı sana isyanım;bilmeden kırılmaktı sana boyun eğmişliğim!Umursamazca gitmekmiş,canımı yakmakmış ama yinede bir yerde yaşatmakmış insanlığın!Söyle 'yaram' söyle beni böyle vurup yerde bırakman sana ne kazandırdı?Çürüdüm ben,ben bu konakta kalarak bittim halbuki sessizim,çığlıklarım duyulamayacak kadar güçsüz!Kelebeklerin Ömrü gibi ömür vermişsiniz bana her gün başka acı!Acı...

Berfin'in yere çökmesiyle onu fazla korkuttuğumu anlamıştım.Hızla gülmemi kesip onu kollarından tutup kaldırdım.Onun buradan korktuğunu görünce biraz oyun oynamak istemiştim ama bu denli korkacağını düşünmemiştim.Benim onu buraya getirme amacım bambaşkayken ona gösteriş tarzım bambaşkaydı.Ve eğer arabada demiş olsaydım gerçekleri vicdanına yenilip o adinin cezasını çekmesini istemeyecekti,bunu çok iyi biliyordum.Benden ne kadar nefret ettiğini bir ben bir Allah bilir ama yinede gönlü el vermiyor acı çekmeme,o öyle biriyken ben ona kıymaya çalıştım acımadan gerçi şuanda yapıyorum ama umudum başka yöne bilmiyorum ama artık ondan farklı bir şekilde kurtulmayı düşünmeye başlamıştımda.

Gözlerini kaldırıp yüzüme baktı.Gözyaşları hemen dökülü mü vermişti,şaşırdım.Ellerim hafif hafif onun yüzüne çıkarken o korkudan geri çekilmişti.Kolundan kavradığım gibi onu kendime doğru çektim.Arkadan kolunu bükmüş ama canını yakmıyordum bunu da onun ifadesiz yüzünden anlıyordum.Sinirle yüzüne iniş yapan gözlerim onun çaresiz gözleriyle karşılaşınca kızgın bakışlarını sonlandırdı.Ne besliyordu bu kız içinde,ne ekmişti gözlerine böyle?Öyle ki bedeni acıyla kavrulurken gözlerinde çaresizliğini tüm haliyle dile getirmesi nede acıydı.Gözleri dolmuştu,yakıyordu gözleri onu.Aniden kolunu kurtarıp beni kendinden uzaklaştırarak itmesiyle hiçbir şeyi anlamazken onun ağlayarak bağırmasıyla daha da şaşırdım:

"Ne istiyorsun benden ne?Ne yaptım sana hee ağam ne yaptım sana?Biliyorum sevmiyorsunuz beni hatta bunu bile isteye sürekli dile getiriyorsunuz ama yeter lütfen yeter!Ben de insanım,benimde duygularım var;bende ölüyorum.Hemde her gün yeniden aynı şeyleri yaşayarak.Sen bana o konağı cehenneme çevirdin zaten Hazar Ağa ne diye bu sefer başka bir mekan seçip burada çektirirsin?Ne istersiniz benden ne?Ne..."diyerek nefes nefese kalarak durdu.

Ben onu aramızdaki mesafeden izliyor ne demeye çalıştığını idrak etmeye çalışıyordum.Gözyaşları birbir yere damlarken ağzına da kaçıyordu.Yüzü ağlamaktan baya ıslanmıştı,kayganlaşmıştı.Elleriyle dizlerine eğilmiş ağlıyordu.Onun bu hali benim için acı verdi,kötü bir ağrı çekmeye başladım.Berfin'e yaklaşıp onu kollarından tuttuğum gibi doğrulttum.Gözlerime ağlayarak bakıyordu,çok içli ağlıyordu.Bu oyuna son vermeliydim buraya onu neden getirdiğimi söylemeliydim ve öylede oldu:

"Berfin sakin ol...Sana burada acı çektirmeyeceğim!"

"Çektirmeyecek misin?"dedi burnunu çekerek.

Başımı 'hayır' anlamında salladım.Kollarını bırakıp birkaç adım öne çıktım.Ses tonumu ayarlayıp gür sesle içeri doğru seslendim:

"Getirin o itoğlu iti!"dedim.

Başımı hafif yarım şekilde arkaya çevirdiğimde gözlerini yavaşça silen ve şaşkınca etrafına bakan bir Berfin'le karşılaştım.Bu gözyaşları bir gerçekti bu seferki yalan değildi!Ellerimi ceplerime yerleştirip sabırla Bawer Ağanın getirilmesini bekledim.Bir müddet o arkamda ben önde durduk ama sonra Bawer Ağanın ağzı burnu kan içinde ayakta kalamayacak kadar mecalsiz biri olarak getirmesiyle benimle aynı hizaya geldi.Ağzı açık ite bakıyordu,yüzümde memnun olmuş bir ifade vardı en azından iyi benzetmişlerdi şerefsizi.Bakışları bana dönen Berfin'e baktım.Başını sallayıp burada neler döndüğünü sorar bir hali vardı.

KELEBEK ÖMRÜ (TÖRE) {TAMAMLANDI}Où les histoires vivent. Découvrez maintenant