22.Bölüm/Unutmak

7K 375 394
                                    

SINIR : 70 OYY!!!

Acılardı insana hayatı öğreten,kaderdi insana yol gösteren!..Bu ikisi ben doğarken tüm benliğime ilmik ilmik işlenirken mutluluğun yanından dahi geçmediğimi bilmeden ümitli yollarda yürümekti talihsizliğim.Sessiz bir çürüyüştü zihniyetim.Belki hafif bir gözyaşıydı benliğim:Yere neden düştüğünü düşüpte neden kalkamadığını ve ezilişini anlamlandırmayan bir benlikti belki!Belki!.. 

Bu da kimdi şimdi?!..

Gözlerimi avluda bas bas bağıran adamdan çekmeyerek onu dikkatlice izlemeye koyuldum.Arada bir sırıtıyor sonra yüzü düşüp kızgın mizacını takınıyordu.Durmadan da 'Mehmet Ağa' diye söyleniyordu.Bakışlarımı ondan alıp yabancıya diktiğimde şaşkınlıkla onunda izlediğini gördüm ama hemen sonra yüzündeki gülümsemeyi görmemle iyice meraklandım bu adamın kim olduğunu.Yabancı hemen avluya inerken bende korkak adımlarla onu izleyip aşağı indim.Avludaki adam,Hazar'ı gördükten sonra bağırmasını kesip yabancıya sırttı.Bir dakika ya ne oluyor burada ya?

"Agir?"diyerek sarıldı Hazar Ağa

Agir mi, o da kim ki?Ben şaşkınca sarılan iki koca adama bakarken birden Agir'in bana göz kırpmasıyla neye uğradığımı baya şaşırdım.Bir dakika bir dakika o bana göz mü kırptı,iyide bu nasıl olur yaa?Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı resmen.Bir iki adım geri çıktım,ne yaptığını sanıyordu bu terbiyesiz!Hemen kaşlarımı çatıp başımı sinirle eğdim.Evli bir kadınım ben evli!

"Nerelerdesin oğlum sen?"

"Geldik işte bee dayı oğlu!"

"Geldin geldin de 4 yıldır ortalıkta yoksun hala oğlu!"

Diye iki genç adam aralarında şakalaşmaya başladılar.Dayı oğlu,hala oğlu?Ne kadar da saçma!Birbirlerine tekrar sarılıp ayrıldılar.Agir diye tanıdığım ve bana göz kırpan terbiyesizin sesi tekrardan çıktı.

"Dayım nerdedir?Deminden beri 'Mehmet Ağa' diye bağırırım."

"Babam arka tarafta çalışma odasında birazdan gelir.De biz yukarı çıkak."dedi yabancı

Agir,onu başıyla onayladı.Hazar Ağanın arkası bana dönükken hemen önünü döndü.Agir bana sırıtırak bakıyordu.Bu adamın sorunu neydi böyle?Hazar'a dönen bakışlarım,bana kaş göz işaretleriyle bir şeyler anlatır gibi bir adam gösterdi.Ben onun ne dediğini kendi zihnimde anlamlandırırken birden yanağımın tutulup sıkılmasıyla şok oldum derken onun konuşmasıyla daha da şaşırdım:

"Nasılsın fıstık?"

Efendim,fıstık mı,nasıl mısın?Ne oluyor ya burada?Korku kalbime yavaş yavaş inerken yanağımı sıkan terbiyesiz sesli bir şekilde gülüp merdivenlere yöneldi,oysa ben öylece kalmıştım.Gözlerim kocaman kocaman açılmış dümdüz önüme bakıyordum.Kolumun kavranıp sıkılmasıyla kendime gelirken kolumun acıdığını kavramaya da başlamıştım.Hemen ona dönerken yüzünde ki kızgın hatlar belli olmuş,canımı yakacağı belirlenmişti.Kolumu her zamanki gibi yine sıkıyordu,hemde çok!Gözlerim dolmaya yeni yeni başlamışken aniden beni itip kükredi:

"Çık lan yukarı!"

Acıyla dediğini başımla onaylayıp merdivenlere yöneldim.Allah'ım neden böyle bu adam neden sürekli böyle ikili oynuyor bana,ne istiyor rabbim ne?Kalbimi söküp eline vermemi mi,içimi parça parça edip ona sunmamı mı;ne istiyor nee?Ortalık yeni duraksamışken benim gözyaşlarımla yeniden kızışmasın diye yine içime attım birbir düşen gözyaşlarımı.Yeniden içimden kustum nefretimi,beni bitirenleri bir kez daha affetmeyi seçtim ve sustum,yapmam gereken bu değil mi?Taa kendisi.Anam ne demişti: '...Burada kaldırdığın başlarını orada kaldırırsan ölürsün Allah korusun!O çeneni tut!Sorduklarını cevapla ama sorgulama!Sana yaptıklarını görmezden gel!' demişti değil mi?Gör daye kızın her seferinde çenesini tutar,baş kaldırmaz en azından sürekli ölür!Bak daye bana reva gördüğünüz hayata bak,bak ki az da olsa merhamet et!Bu sözler her gün beynimin içinde zonklarken ben sadece ağlıyordum.Bir ömür boyu devam edecek zehir olmuş yaşamımı gözden geçirdim,tekrar ve tekrar.Dün gece benim ceza almamı sağlayan adamı öldürürcesine hırpalamışken bu sefer kendi ceza vermişti.Beni senden kim koruyacak ağam?!

KELEBEK ÖMRÜ (TÖRE) {TAMAMLANDI}Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz