24.Bölüm/İnkar Etmemek

6.8K 357 520
                                    

SINIR : 75 OY!!..


Hayatım da mutluluğa yer yok hep hüzün hep ağlayış dedikçe beni baya şaşırttı hayat!Öyle ki inkarlarım aydınlıkta ki küçük bir karanlık olarak kaldı içimde.Sus pus olmayı seçerken içimden bilmeden senin yüreğine değmiş yüreğim!Bilmeden vurulmuşum ben sana.Derim şimdi ben ne yapacağım?Sana söylediğim tüm yeminlere ne olacak?Ya da en önemlisi senin yüreğine değmişken tüm yaptıklarını affedebilecek miydim?..Belki veya hayır...Burayı bilmem lakin Gök artık Yere ait Mavisi artık Toprağa ait...Göğün kalbi Yerin Kalbine ait!..

Dizlerim üzerinde sedirde oturmuş hararetli hararetli neşeyle konuşan adamları izliyordum.Mehmet Ağa böyle biri olmazdı ki zaten biz ona 'Yaşlılar istemeye gelince vereceksin?' diye bir soru sormuş ve bir güzelde odadan kovulmamızla cevabımızı almıştık.Ee şimdi peki?Kendi söyledikleriyle çelişmeyecek değil mi?Bunu yapması bile hata ki o da Berivan'ın yürekleri yakan halini gördükte sonra.

Mehmet Ağanın hal ve hareketlerinden hiçbir şey anlamıyor ve bu anlamamazlığıma içimde ki korku heyecan da karışınca bedenim harp,zihnim düşünmekten yorulmuş ve artık ağrılarım şiddetini gittikçe artırmakta.Delirmek üzereyim şuan kimsenin ne düşündüğü yok hele ki Berivan adına.Herkes onu başından atmaya kalkışıyor,hayır anlamış da değilim Berivan'ın ne kötülüğü dokunmuş olabilir ki acaba ağalar mı Mehmet Ağaya baskı yapıyorlar,yok canım daha neler!Ağayla baş edemezler de iyide neden ağam neden?Berivan'ı bu yaşlı adama verince eline ne geçecek tabii günaha girmekten başka?..

Kafamın içini darmadağan eden bu düşüncelere katlanmak inanılmaz derecede çok zordu.Hazar Ağa ve Emine Xanımda sıkıntıyla  oturdukları yerlerinden kalkıp aşağıya bakıyor ve tekrardan oturuyorlardı.Belli ki tek merakta kalan ben değildim,şükür.

"Daye bu adam kimdir?"

"Bilmirem oğul.Aşağı aşiretin ağasına benzer bilmem ama!"

Nee yine mi aşiret?Berivan'ı kendine alacağı artık kesinleşti ağaysa.Hızla ayağa kalkıp Emine xanımın dizleri önüne çömeldim,utanıyordum da bir yandan çünkü böyle yapmam ayıptı lakin ben Emine xanımın bu durumu ayıplayacağını sanmıyor ve aksine bana şefkatle yaklaşacağını biliyordum.

"Daye kurbanın olam Berivan'ı a bu amcaya vermeyin kurbanın olam!"diyerek gözyaşlarımı akıttım.

Emine xanımın elleri benim gözlerimi buldu,o da çaresizce gözlerim içine bakıp tane tane akıttığım gözyaşlarımı sildi.Ben hıçkırıklara boğulmamak için ayağa kalkıp çember çizmeye yani gidip gelemeye başladım,bir yukarı bir aşağı.Hazar Ağanın bakışlarının üzerimde olduğundan adım gibi emindim.Birazdan 'Yeter lan dur bi' der ve beni yine üzerdi,bunu huy yapmıştı.Böyle düşünmemden kısa bir süre geçmişti ki birden bana seslendi:

"Berfin"

Berfin mi? 'Yeter lan bi dur'a ne oldu?Neyse söyler şimdi...Önümü ona döndüm,yüzündeki mahçuplukla beraber hüzün ortak mimikleri oynatıyordu.Birkaç adım ona yaklaşıp önünde iskele babası gibi başında durdum.

"Berivan'ı asla bu adama vermez babam bundan emin ol tamam mı?"

Gözlerimde inanmamaşlık varken mecburen zorla onu başımla onaylamak zorunda kaldım.Arkamı ona dönüp korkuluğa ilerledim.Mehmet Ağa adamı yolcu etmiş mutlulukla merdivenleri çıkıyordu.Agir Ağa da o zaman konağa girmiş yukarı doğru ilerliyordu.Dayı yeğen birbirleriyle sohbet ederek ve gülerek çıkarken bizi böyle görünce gülmelerini kestiler.Üçümüz birbirimizden daha beter haldeydik çünkü.Mehmet Ağanın yüzü keskin bir ifade alırken Agir Ağa ortamı yumuşatmak adına Hazar Ağayla şakalaşmaya girişti.

KELEBEK ÖMRÜ (TÖRE) {TAMAMLANDI}Où les histoires vivent. Découvrez maintenant