5.Bölüm/Simge

11K 481 175
                                    

Şarkıyla okuyalım bence, derim :) 

Yüreğimi ısıtabilirdin ama sen yakmayı seçtin!Yüreğimi acıyla karışık yangınlara bırakırken vicdanın sızladı mı hiç?Ben istememiştim seninle evlenmeyi,peki neden suçlu buluyorsun beni?..


Kahveyi hala uzatır vaziyette tutuyordum,o bana çatık kaşlarla bakmaya devam ediyordu!İşte ilk korkum onun bana böyle bakmasıydı!İkimiz birbirimize bakıyorduk.Ben onun gözlerinin içine 'Suçum yok' diye imalı bir şekilde bakarken o ise benim gözlerime çatık kaşlarıyla beraber 'Sadece olacakları bekle' dercesine birbirimize bakıyorduk.Ama işte bu benim fikrimdi.Onun şuan ne düşündüğünü bilmiyordum.Yabancının gözleri içine bakabilmiştim ilk kez!Yavaşça ve korkakça gözlerimi ondan alıp yere dayadım.Zaten bu kadar çok birbirimize bakmamız doğru olmazdı.Aşiretin büyüklerinin gözlerini üstümüze almıştık!Yabancı, kardeşinin dürtmesiyle kendine gelip kahveyi almıştı.İnatla bir kez daha onun gözlerine baktım.Madem benden bu kadar nefret ediyorsun madem beni görmeden kızgındın ne diye kabul ettin?Ağabeyinin gelmesini bekleyebilirdin,ah ne yapacağım seninle!

Kahveyi alır almaz ondan uzaklaştım.Ondan uzak olan en ücra köşeyi gözümle kararlaştırıp oraya oturdum.Gerçi onun yanına oturmalıydım çünkü birazdan yüzükler takılacaktı.Yerime geçip oturduktan sonra yabancıyı iyice süzmeye başladım.Kahveden bir yudum aldığı gibi öksürüklere boğuldu.Oh olsun bana öyle nefretle bakarsan geleneklerden biri yakında canına okuyacak!Hızla kahveyi masanın üstüne koyup su içti.Haline az olsa da üzülmüştüm,görümcem baya çok koymuştu tuzu,biberi!Peçeteyle ağzını kurutup,söylendi;

"Bu ne böyle?"diye sakince bağırdı

Ona gözlerimi dikip izliyordum yabancıyı.İlk defa onun konuşmasına ve sert ses tonuna şahit oluyordum!Önce ki 'Hey' hem yumuşak hemde tam cümle değildi.Aşiretin ve ailemin az da olsa kıkırdadıklarını işittim.Madem onlar gülüyordu,bende bir tebessüm etsem hiç bir şey olmazdı.Tam dudaklarımı yukarı kıvırıp gülümseyecektim ki yabancının soğuk nevale ve sinirli bakışlarıyla karşılaştım.Gülümsemem dondu yüzümde adeta!Neden bu kadar sinirli bu adam,ne yaptım buna?Gözlerimi ondan alıp ağalara sabitledim,binevi onu takmadım.Ama az da olsun gülümseyemedim bir daha!Çünkü bugün benim için hazan vaktiydi.

Kısa bir sohbetten sonra Mardin ağasının o yeri göğü inleten sesi duyuldu!Ya bizim ev zaten yıkıldı yıkılacak başımıza ağam yüksek sesle konuşmak zorunda mısın?

"Ee kahveler içildi.(gülerek)Bizim oğlanda kahveden nasibini almıştır!Sıra güzel kızımızı istemeye"dedi.Gülmesine devam ediyordu.

Güzel mi,ben mi?Acaba ağa gerçekten yumuşak kalpli midir yoksa sırf racona mı uyuyor?Şahsen çözemedim hadi hayırlısı🙃Ağa devam etti;

"Allah'ın emriyle peygamberin kavliyle kızınız Berfin'i oğlumuz Hazar'a istiyorum"dedi tüm aileye göz gezdirerek

Kendimi öyle bir tutuyordum ki neredeyse gözyaşlarım firar edecekti!Zaten gözlerim dolmuştu son anda geri çevirdim gözyaşlarımı!Birbirini sevmeyen iki gençtik ama onların gözünde zorla olsa bile seven çift gibi görünüyorduk!İşte en çokta bu canımı yakıyordu ya,anlamamazlıktan gelmeleri,umursamamaları!Yavaşça kimse görmeden elimin tersiyle kaçak olan gözyaşlarımı sildim!Bu kadar güçlü bir kız olduğumu bilmiyordum.Hani bazen hiç olmadık şeylerle savaşıp yinede kaybedersin ya!Ha işte benim durumda buydu!Ne kadar karşı durmaya çalışsam da kaybettim ama buna rağmen hala kendime hakimim!Gereksiz hatta hiç kullanılmayan bir eşya gibi çöpe atılıyorum,ne kadar kullanılmamış olsam da ben artık bir çöpüm!Beni o derin karanlık kutuya koyup ağzını kapattılar!

KELEBEK ÖMRÜ (TÖRE) {TAMAMLANDI}Kde žijí příběhy. Začni objevovat