❄️18.Bölüm❄️

10.6K 845 196
                                    

37.200 hikaye arasında 'SİYAHIN ESİRİ' 10. Sırada..#gençkurgu 'daki bu başarımız sizler sayesinde..🌠

❄️

Ona ürkek gözlerle bakarken bana güven vermek ister gibi bakıyordu. Gözlerime derin bir şekilde bakarken yüz hatlarının daha da çok kasılmaya başladığını farkettim. Onun yüz hatları kasılınca kaşlarımı kaldırdım ve 'ne oldu?' der gibi baktım. Gözleri farklı duygulara can verirken beni bedenine saklamak ister gibi daha çok çekti ve çatık kaşlarıyla önce gözlerime ardından başımdaki yaraya baktı. Ona korktuğumu saklamaya gerek duymadan titreyen sesimle "Savaş Mir" diye fısıldadım.

Gözlerinde ki öfke kıvılcımları daha da alevlenirken belimdeki ellerini daha da sıklaştırdı. Ellerinin belimdeki baskısını hafifletmek için ona daha çok sokuldum. Bu hareketimle bakışlarında ki kıvılcımlar birer alev topuna dönünce onun sessizliğinde yararlanarak tekrarladım."Mir" Mir mi demiştim? Ona ilk defa böyle sesleniyordum. Bakışlarındaki alevler biraz dinse de hala ondan korkmama sebep olacak kadar ürkütücü bakıyordu. Parmaklarının baskısı daha da artınca kalbim deli gibi korkuyla atmaya başlamıştı.

Titreyen sesimle "Korkutuyorsun" dediğimde sert bir soluğu ciğerlerine götürdü ve büstiyerin uçlarından tutup sanki üşümemi istemiyormuş gibi aşağı doğru çekti. Bu hareketiyle zaten kısa olan büstiyer göğüs tarafımdan fazlasıyla açıldı. Bakışları sadece gözlerimdeyken ona korku dolu bakıyordum. Bakışları bir an için aşağı doğru kayınca büstiyerin açılmış olduğunu farketmiş olacak ki bedenimi kendi bedenine bastırdı ve büstiyerin açıkta bıraktığı yerleri kendi bedeniyle örttü. Bakışları tekrar gözlerimi bulunca başını bana doğru yaklaştırdı ve sıcak nefesini hissetmemi sağladı. Her nefes aldığında yüzüme değen nefesi gözlerimi kapatma hissimi tetiklese de ifademi bozmadım.

Sanki oyun oynuyorduk. Nefes oyunu. Birbirimizin nefesi oluyorduk. O nefes alırken ben nefesimi veriyordum. Ciğerlerime saklamak ister gibi soluğunu ciğerlerimde saklarken ciğerlerimde oluşan yanma hissi ile nefesimi tekrardan Savaş'ın yüzüne doğru üfledim. Gözleri kısa bir an için kapandıktan sonra tekrardan açıldı. Soğuktan donmak üzere olan parmak uçlarımı hareket ettirdim ve savaşın saçlarına doğru çıkarttım. Ensesinde ki saçlarla oynarken ellerine ev sahipliği yapan belimi parmakları ile okşamaya başladı. Gözlerindeki öfke ateşi sönmeden daha çok büyürken Savaş'a bir kez daha sorar gibi baktım.

Parmakları hareketini kesti ve avuçlarını belime bastırdı. Tam bir şey söyleyecekken lafımı kesti ve "Sakın benden korkma" diye sert bir dille uyardı. Ondan korkmama mı sinirlenmişti yani? Ona kendimden emin bir ses tonuyla "Korkmuyorum" dediğimde sesimin titremesi beni ele vermişti. O anı tekrardan yaşıyormuş gibi hissedince gözlerim dolmaya başlamıştı. Ondan bakışlarımı kaçırdım ve birazdan akmaya başlayacak olan göz yaşlarımı gizlemek için başımı boyun girintisine sakladım. Bedenlerimiz bir olduğundan dolayı aldığı öfkeli ve sert solukları hissedebiliyordum.

Ellerini belimde hareket ettirdi ve beni kendinden ayırmak için koltuk altlarımdan tutup çekti. Belimden ayrılan sıcak elleri soğuğu daha çok hissetmeme neden olunca ürperdim. Ellerinin baskısına direnerek kollarımı onun boynuna daha sıkı bir şekilde doladım. Göz yaşlarım bir bir akmaya başladığında Savaş'ın hissettiğini biliyordum. Ondan ayrılmayacağımı anlamış olacak ki ellerini tekrardan belime bağladı. İçimden her saniye daha da çok ağlamak gelirken kendimi toparlamaya çalışıyordum. Göz yaşlarımın hiç biri yere düşmeden Savaş'ın omzunda özgürlüğüne kavuşurken Savaş'ın omzu sırılsıklam olmuştu.

SİYAHIN ESİRİ | Lobelia Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz