o n b e ş

4.3K 505 259
                                    

Bir elini belime atıp beni kendisine çekti, bir elini de kalbimin üstüne koydu. Muzipçe gülümsedikten sonra "korktun mu sen?" demişti. Başımı olumlu anlamda salladım.

Ödüm kopmuştu!

Ama denize düştüğüm için değil,
Seni kaybetmekten korkmuştum.

Nihayet denizden çıkıp yata ayak bastığımızda hafiften üşüdüğümü hissetmeye başlamıştım. Hava sanki hafiften bozuyor gibiydi, rüzgar esmeye başlamıştı.

"üşeteceksin." deyip ıslak elini belime koyup beni yönlendirmeye başladı. Bir odaya girdiğimizde eliyle dolabı gösterdi.

"orada yedek kıyafet var, lakin benimkiler." deyip muzipçe sırıttığında karşılık olarak ben de gözlerimi kıstom. Ne demekti ki şimdi bu sırıtış?

"pekâlâ." deyip dolaba ilerledim ve Jungkook'un bol ve uzun gömleğini ve eşofmanlarından bir tanesini alıp dönmüştüm ki, hala onun orada olduğunu gördüm. Neden gitmemişti ki bu?

"gitmeyi düşünmüyor musun?" deyip tek kaşımı kaldırıp o da gülümsedi ve "pardon." deyip odanın kapısını kapatıp beni yalnız bıraktı. O çıkınca hızlıca giyinmiştim. Tişörtü eşofmanın içine sokup ipi de sıktıktan sonra hazırdım. Hızlıca çıktım ve Jungkook'un yanına ilerledim. Giyinme sırası ondaydı lakin onun üstğnü değiştirmek gibi gayesi yoktu sanırım, üst kısmı çırılçıplaktı.

"bana diyorsun üşüteceksin diye ama çırılçıplaksın o ne olacak?" deyip hazırlanmış masaya oturduğumda içkisini kafaya dikip tekrar doldurdu kendisine. Sonra bana sorgular biçimde baktığında başımı olumlu anlamda salladım ve bardağımı ona uzattım. Sanırım şaraptı.

Koyduktan sonra bana dolu bardağı bana uzattı, alıp önüme koydum. Yat hafif sağa sola sallanıyordu, umarım kusup Jungkook'a rezil olmazdım.

"merak etmeyin doktor hanım, ben alışkınım." deyip bardağı havaya kaldırdığında ben de ona karşılık verdim.

"umarım alkolik değilsindir, Jungkook." deyip bir yudum aldığımda kahkaha attı.

"hep böyle düşünceli bir insan mısındır?" dediğinde başımı hafifçe olumlu anlamda salladım.

"ama kötüler için değil." dediğimde kaşlarını çattı.

"hani ben kötü bir insandım?"

Tekrar içkimden bir yudum aldım ve dudaklarımı birbirine bastırdım. "bu düşüncemden vazgeçtim."

"bu hoşuma gitti." 

Hava kararıp iyice soğumaya başladığında tekrardan sahile dönmüştük, oradan Jungkook'un arabasına binip eve doğru yol almıştık. Bugün benim için çok güzel geçmişti, unutacağımı hiç sanmıyordum. Jungkook klimayı açtığında iyice mayışmış kendimi uykunun kollarına atmıştım. Tam dalacağım vakit araba durmuş, Jungkook beni kolları arasına almıştı. Jungkook bir şeyler mırıldanmıştı lakin ben pek net duyamamıştım.

"uyurken bile çok güzelsin, Hae Young. Ve bu güzellik çıldırmama neden oluyor."

"hazırlandıysan çıkalım mı artık?" dediğinde Jungkook, gözlerimi kısmıştım.

Ciddi olamazdı öyle değil mi?

"ciddi olamazsın, Jungkook. Tatilini benim için harcamana gerek yok. Ayrıca bebek falan değilim ben kendi başımın çaresine bakabilirim." dediğimde başını olumsuz anlamda salladı.

"öyle bir şey kast etmedim ben. Ayrıca ya aniden baskın düzenlersen?" dediğinde kaşlarımı çattım.

Gayet de bana bebek muamelesi yapıyordu ya da vicdanını rahatlatmaya çalışıyordu ve bu -artık her neyse- sinirimi bozmaya başlamıştı. Beni korumaya çalışması güzeldi lakin bu kadarı da fazla değil miydi sizce de?

black swan ⚘ jeon jungkookWhere stories live. Discover now