manolyalarım bu bölümü birazcık smut yazmaya çalıştım ne kadar oldu bilmiyorum hsksbslsskndn
o yüzden rahatsız olacaklar okumasın lütfen
ama ne yapayım yani hiç smut yazmadım
bsfhvdg okuyorum ama yazamıyorum ya üff oqhqwfg
tek derdin bu olsun ama lili sksnslxmIşıklar kapalıydı, su içmek için ışığı yaktığım anda gördüğüm manzara hem şaşırmama, hem de gözlerimin dolmasına sebep olmuştu.
Jungkook bizim için masa hazırlamıştı!
"sabah sert davrandığım için özür dilerim." dediği anda boynuna atladım ve dudaklarını öpmeye başladım.
"ben üstümü değiştirip hemen geliyorum!" deyip hızlıca odama gidip üstümü değiştirdim. Üstüme bir askılı, altıma da şortumu giymiştim.
Tüm gün aklıma ettiğimiz kavga takılmıştı, şimdi ise barışmanın keyfini çıkaracaktım. Bir de bizim için üşenmeyip masa hazırlamıştı, gerçekten onu çok seviyordum. Onu her şeyden çok seviyordum.
Hızlı adımlarla tekrar içeriye geçtim ve sandalyeme ilerledim. Jungkook ise beni süzdükten sonra sandalyemi çekmişti.
"teşekkür ederim, efendim." dedim gülümseyerek, o da bana "her zaman, leydim" diye karşılık vermişti.
Bayağı kibar bir sevgiliye sahiptim anlayacağınız, bu durum dünyada kaç kişinin başına geliyordu ki? Bütün şansımı burada kullanmıştım sanırım. Ama olsun, bundan başka hayatımda bir mucize olsun istemiyordum zaten, gayet de memnundum şuanki yaşantımdan. En sevdiğim mesleği yapıyordum, sevdiğim adam yanımdaydı, ikimiz de sağlıklıydık, daha başka ne isteyebilirdim ki tanrıdan?
Kendisi de karşıma oturduktan sonra tabağımızdaki yemekleri yemeye başladık.
"bugün neler yapmış benim güzel sevgilim?" diye bir soru yönelttiğinde ağzımdaki lokmayı bitirip bugün neler yaptığımı anlatmaya başladım.
"bugün o kadar güzel bir şey oldu ki Jungkook." diyerek söze başladım.
"benden tahmini -kaşlarımı çatarak hesaplamaya çalıştım- iki-üç yaş küçük kız intihar etmeye çalışmış, ki tanrıya şükür arkadaşı tam zamanında yetiştirmiş. Ağzından kan geliyormuş, tahmin ettiğim gibi de tüberkülozmuş. Bildiğin üzere de burada sadece tanı için ilaçlar var tedavi için yok. Kız da zaten bu yüzden intihar etmeye çalışmış. Yarım saat tedavisi için Amerika'ya gitsin diye ikna etmeye çalıştım ve ikna yeteneğimin yüksek olduğunu düşünen ben yanılmışım, kız hayatta kabul etmedi." deyip Jungkook'un vereceği tepkiyi merak edip ona dikkat kesildim. Beni dikkatlice hem dinlemesi hem de izlemesi hoşuma gitmişti. Yüzünü buruşturup "ee sonuç olarak?" dediğinde gülümsedim.
"arkadaşı nasıl becerdiyse onu ikna etmeyi başardı. Benim de okuldan Amerika'da çalışan arkadaşım vardı ve onu aradım eve gelmeden önce ve durumu anlattım. Seve seve kabul etti onunla özel olarak titizlikle ilgilenecek. Hemen yarın için uçak ayarladık, o kadar mutluyum ki bunun için Jungkook.." dediğimde gülümsedi ve bana doğru eğilip yanağımdan makas aldı.
"seninle gerçekten gurur duyuyorum, güzelim. Senin başarın benim başarım ve sen her başarılı olduğunda sanki ben de doktor olmuşum da bir hastamı tekrar eski sağlına kavuşturmuş gibi hissediyorum." dediğinde gözlerim kısılana kadar gülümsedim.
Jungkook'u gerçekten çok seviyordum.
Yemekleri yedikten sonra ne kadar bulaşıkları mutfağa götürmek istedem de ısrarla Jungkook buna karşı çıktı ve ben de pes etmiştim. Su içmek için mutfağa gittiğim sırada elektrikler kesilmiş, ortalık karanlığa bürünmüştü birden. Elimle mumu ararken arkamdan duyduğum "bö!" sesiyle hem ürpermiş hem de korkmuştum. Hemen sonrasında bir kahkaha sesi patladı ve belimde hissettiğim kollarla sakinleşmiştim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
black swan ⚘ jeon jungkook
Fanfiction"eğer beni kurtaramazsan seni de benimle beraber cehenneme götürürüm, doktor."