ALTIN KANAT: Altmış Beşinci Bölüm

1.4K 122 68
                                    

Anya Marina, How Far Does Dark Go?

Anya Marina, How Far Does Dark Go?

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

65.Bölüm: "Kurtlar Sofrası"

"İris," Diye seslendi Hakan mutfaktan. "Hadi güzelim kalk. Kahvaltı yapacağız."

Hakan ses gelmeyince domates ve salatalıkları doğradığı tabağı masaya yerleştirip salona doğru ilerledi. "Ohooo..." Dedi hâlâ uyuyan kadını izlerken.

Dün gece onca karmaşanın içinde çok yorulmuş olmalıydı ki üzerindeki elbiseyi bile değiştirmeden koltuğun kenarına kıvrılmıştı.

Hakan uyuyan kadını bir süre izledikten sonra aklına gelen türküyü mırıldanmaya başladı.

"Uyan güzel aç gözünü, dinle aşığın sözünü, vermişim sana özümü, benim Ay kızım sultanım..."

Genç kadını Hakan'ın sesi uyandırsa da bir süre gözlerini açamadı. Hâlâ kendini oldukça yorgun hissediyordu. Üzerindeki battaniyeyi eliyle ittiğinde Hakan yeniden mutfağa girmişti ama sesini duyabiliyordu.

"Vuruldum sana düşüm de, hem baharım hem kışım da, bir sevda şu kel başımda, benim Ay kızım sultanım...Uyan, uyan, uyan, uyan..."

Gece uyanır uyanmaz Hakan'ın sesini duymasına mutlu mu olsun yoksa ağrıyan başına hiç yardımcı olmayışına mı kahrolsun bilemedi birkaç dakika.

"Sen sultansın ben bir kelim, bağlı ayağımla elim, sevdim seni durmaz dilim, benim Ay kızım sultanım..."

Hakan Gece'nin uyandığını içeriden gelen seslerden anladığında yeniden salona yürüdü.

"Günaydın hayatım," Dedi 32 diş sırıtarak.

"Neden bu kadar mutlusun?" Diye homurdandı Gece dün gece yatmadan önce üşenmeyip sildiği makyajına sevinirken. Uyandığında gözlerini açabiliyor oluşunu Hakan'a borçluydu çünkü makyajının yarısını o silmişti. Tarihin gördüğü en büyük hanımcı olabilirdi belki de Hakan Kırmacı...

"Uyandım seni gördüm benim şem-i şebistanım. Nasıl mutlu olmayayım?"

Gece yüzünü buruşturdu. "Yatmadan önce Muhteşem Yüzyıl mı izledin yine sen?" Kaşlarını kaldırdı. "Osmanlıca'ya düşemem çünkü anlamıyorum Hakan. Ben Hürrem değilim."

"Hürrem'den daha güzelsin benim gözümde." Hakan sevgilisinin yüzünü avuçlarının içine alıp alnına derin bir öpücük kondurdu. "Hadi, git bir duş al sonra da kahvaltı yapalım."

Gece başını salladı ve banyoya girdi. Kısa bir duşun ardından burada bıraktığı kıyafetlerinden bir taytı ve Hakan'ın dolabında bulduğu bir sweatshirt üzerine geçirerek kuruttuğu saçlarını gelişigüzel bir at kuyruğu yaptı.

Kahvaltı sofrasına oturduğunda birkaç kez havayı kokladı.

"Bir şey mi yanıyor?" Diye sordu kaşlarını çatarak.

ALTIN KANATTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon