ALTIN KANAT: Kırk Üçüncü Bölüm

2.4K 217 167
                                    

The Temper Trap, Soldier On
Abel Korzeniowski, Charms

43.Bölüm: "Balo"

-Kısım 1-

"Canımı acıtıyorsun," Acıyla hafifçe inledim. "Yavaş olsana ayarsız herif."

"Tahmin edebileceğinden daha yavaşım, Tanyel."

Mendili yüzümde gezdirmeye devam ederken diğer eliyle saçlarımı geriye çekti.

Çok sarhoştum ve makyajla yatamayacağım konusunda inat etmiştim çünkü yatamazdım! Rahat edemezdim ve ayakta bile duramıyorken temizleme işlemini Evren yapmak zorunda kalmıştı.

"Of ya!"

"Çok hassassın."

Geriye çekilip yüzüne baktım gözlerimi kısarak.

İki elinin de bileğini tutup bana yaklaşmasını engellediğimde bir süre anlamsızca birbirimizi izledik.

"Ne oldu?" Dedi kaşlarını kaldırarak.

"Sen az önce bana hassas mı dedin?"

"Hata ettim." Dedi garip bir yüz ifadesiyle. "Şu an bunu yaptığıma inanamıyorum zaten. Derin bu yaptığımı görse şoktan bayılırdı. O yüzden," yüzünü yüzüme eğip güzel gözleriyle gözlerimin içine baktı. "Lütfen sessiz ol ve bunu bir an önce halledelim."

Ben yakınlığına alışamadan geriye çekildi ve yeni bir mendil çıkarıp dudaklarıma sürmeye başladı. Bir kız kardeşi olduğu için şanslıydım.

"Çok sert davranıyorsun," Dedim elinin ağırlığına alışmaya çalışırken. "Bunu sevdim."

Evren güldükten sonra mendili dudaklarımdan ayırdı. Eserini inceleyen bir ressam gibi çatık kaşlarla bana bakarken onu kendime çektim.

Evren ne istediğimi anlamış olacak ki dudaklarıma bir öpücük bıraktıktan sonra eline silindir, plastik şişedeki mavi suyu aldı.

Kapağını açacağı sırada yayvan bir sesle onu uyardım.

"Onu önce sallaman gerek."

Evren homurdanarak birkaç kez şişeyi salladıktan sonra yuvarlak pamuğa döktü.

"Dikkatli ol, gözüme kaçırırsan seni öldürürüm."

"Keşke beni öldürsen ve bunu yapmak zorunda kalmasam."

Evren göz kapaklarımı da sildikten sonra temizleme jelini yüzüme sürüp musluğu açtı.

Geniş avuç içlerine suyu doldurup yüzümü yıkamaya başladığında bir yandan da diğer eliyle saçlarımı tutuyordu. Yüzümü yıkadıktan sonra kuruladı ve ona gösterdiğim şekilde son olarak tonik niyetine gösterdiğim suyu da sürdü.

"Tamam mıyız?" Dedi beklentiyle bana bakarken.

Başımı aşağı yukarı sallayıp gülümsedim.

Evren banyodan çıkmak üzereyken ben de onun peşinden ayaklandım ama bulanık gördüğüm için kafamı duşakabine çarptım.

Ben bir küfür savururken Evren baygın bakışlarıyla yanıma gelip beni bir çırpıda kucağına aldı.

"Ne yapıyorsun?" Diye mırıldanarak sordum.

"Seni taşıyorum." Dedi sakin sakin.

"Bana karşı çok sabırlısın," dedim sakallarına dokunurken. "Neden başkalarına karşı bu kadar sabırlı bir adam değilsin? Her şeyi yakıp geçiyorsun ve ardına bile bakmadan gidiyorsun."

ALTIN KANATWhere stories live. Discover now