ALTIN KANAT: Altmış Üçüncü Bölüm

1.6K 135 134
                                    

Cem Karaca, Adsız

Dürtme içimdeki narıÜzerimde beyaz gömlek var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dürtme içimdeki narı
Üzerimde beyaz gömlek var

Birhan Keskin

63.Bölüm: "Kraliçe'nin Dilemması"

-Kısım 1-

Şahı şah yapan etrafındaki taşlardır.
Kralı kral yapan ise halkıdır.

Böyle demişti bir keresinde babam. Henüz 10 yaşımdaydım ve bahçemizdeki Hüsnü Yusuf çiçekleriyle uğraştığımız bir gündü.

Babam aslında bana 'Kral' olmanın çokta büyük bir meziyet olmadığını söylemişti. Etrafında seni yüceltecek bir halk yoksa tek başına tahtının hiçbir vasfı yoktu.

Çünkü kimse tek başına iktidar olmazdı. Hoş, insan zaten kendi kendinin iktidarı olmak da istemezdi. Yönetebileceği bir güruh, kendi doğrusunu göstereceği destekçiler isterdi.

Şah bana göre en savunmasız ve bir yer de kaçmaya en mecbur taştı. Tek niteliği özel olmaktı ve kaybın ya da zaferin önünde duran tek engeldi.

Ama diğer taşları etrafından çektiğiniz de çırılçıplak devrilmeyi bekleyen bir kraldan başka bir şey değildi.

Her şeyden önce bir sınırı vardı. Yönetenlerin daima bir sınırı olurdu.

Sınırları olan krallar, sınırsız insanları tespit ettikleri an da yok ediyordu çünkü aykırılık dünya oluştuğundan beri var olan hiçbir devlette hoş karşılanmamıştı. Otoriteyi sarsacak, kralın tahtını yerinden edecek hiçbir güç kabul edilemezdi.

Böyle aykırı insanlar, bir gün bu düzenden sıkılırlar.

İşte o vakit: ya ihtilal isterler ya da ölüm.

Bir sayfa daha çevirdim dikkatle ikinci kez okuduğum kitaptan.

Hayatta hiçbir şey ona kıymetli görünmemiş, peşinden koşmak, erişmek, sahip olmak arzusunu vermemişti. Etrafına daima bir yabancı gözüyle bakmış, hiçbir yere bağlanmak arzusu duymanıştı.

"Çayınızı tazeleme mi ister misiniz?" Beni bölen şey garsonun sesi oldu. "Özür dilerim, böldüm sizi."

"Önemli değil," Dedim hafifçe tebessüm ederek. "Evet, bir çay daha içebilirim. Sanırım biraz daha bekleyeceğim." Son cümlem homurdanır gibi çıkmıştı.

Beni böylesine bekleterek, beni beklediği geçmiş günlerden intikam aldığına inanamıyordum!

Belki de işi çıkmıştır hiç bu ihtimali düşündün mü?

Öyle olsaydı haber verirdi!

Küçük kafede kısık sesli bir Cem Karaca şarkısı duyuyordum. Namus Belası.

ALTIN KANATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin