3.BÖLÜM: ❝Sonbahar❞

Start from the beginning
                                    

Sabahlığı yavaşça çıkardım ve saçıma dikkat göstermeye çalışarak elbiseyi giyindim.

Maşalı saçlarım ve üzerindeki güzel örgüyle saçlarımla elbise çok uyumlu duruyordu.

Diz kapaklarımın yaklaşık bir karış altında biten ve kollarımdan hafifçe düşen, buz mavisi elbiseyi düzelttim ve saçlarımı da öne getirip, derin bir nefes alarak kabindeki aynada kendime son kez bakıp çıktım.

"Çok güzel olmuşsun maşallah!" Gamze Teyze bana gülümseyerek bakarken ona gülümsedim ve anneme döndüm.
Annem gözleri dolu dolu bana baktığında ona da gülümsedim.

"Hadi, şimdilik bizim eve geçelim o zaman! Çınar da eve gelmiştir zaten!"

Başımı salladım ve hep beraber kuaförden çıktık.

🍁

Nişan, yakın akrabalar ve arkadaşlarla olacaktı sadece...

Bu yüzden küçük bir mekan tutmuştuk...

Şimdi ise Çınar'la beraber odada birbirimize bakıyor, fakat konuşmuyorduk.

" Çınar..." diye mırıldandığımda gözleri gözlerimi buldu ve derin bir nefes aldı. "Sence yaptığımız doğru bir şey mi?"

Çınar'ın gözleri ellerini bulduğunda elimi yavaşça saçlarına götürdüm.

"Bilmiyorum.." diye masumca konuştuğunda derin bir nefes aldım ve ani gelen cesaretle yapılan saçımı umursamayarak, başımı dizlerine yatırdım.

Çınar kaşları çatık bir şekilde bana bakarken burukça gülümsedim.

"Sen.. sen çok güzelsin Eylül!" diye mırıldandığında yutkundu ve gözlerini kaçırdı. "Hala anlamıyorum, neden benimle evleniyorsun?"

Eskiye nazaran daha fazla konuşuyordu benimle... Bu beni mutlu ederken yavaşça ellerini gezindirdi yüzümde. "Ben.. ben deliyim Eylül! Neden..neden benimle evleniyorsun?"

Gözleri dolu bir şekilde bana bakarken çekti ellerini yüzümden... Narin okşamasını bıraktı ve başını başka bir yöne çevirdi.

"Sen.. sen özelsin Çınar Göktuğ!" Gözümden bir damla yaş aktı... "Sen özelsin!"

Burukça gülümsedi. "Masal anlatsana Eylül!"

Derin bir nefes aldım ve elimi bacağına sarıp gözlerimi kapattım.

"Bir gün.." diye fısıldadım. "Kıvırcık, harika saçları olan bir genç varmış! Bu genç..çok özel birisiymiş! Kalbiyle, davranışlarıyla, yüzüyle... Temizliğiyle!"

Çınar hafifçe burnundan gülerken gülümsedim ve gözlerim kapalı bir şekilde anlatmaya devam ettim. " O kadar özelmiş ki o..."

Ellerini kolumda yavaş yavaş gezdirirken derin bir iç çektim.Tam o anda açılan kapıyla gözlerimi açtım ve hızla kendimi toparlayıp ayağa kalktım.

"Maşallah, nazar değmesin!" diyen annem ve Gamze Teyze'ye gözlerimi devirdim. "Hadi, nişan başlayacak! Salona gidelim!"

Gamze Teyze gülerken, Çınar da ayağa kalktı.

Omzumdan daha da çok düşmüş olan elbiseyi düzeltirken, annem bana kaş göz yapıyordu.

"Biz çıkalım Hilal! Çocuklar hazırlansınlar!"

Bir kez daha gözlerimi devirdim ve aynadan kendime bakıp, saçlarımı düzelttim.
"Merak etme, bir sonbahar misali gibi..çok güzelsin!" diye fısıldayan Çınar'a kocamanca gülümseyerek baktığımda bana gülümsedi ve odanın kapısını açtı. "Hadi, gel!"

Yanına geçip, beraber odadan çıktığımızda annemlerin kapının önünde beklediklerini gördüm ve buz mavisi topuklularımı ayağıma geçirdim.
Herkes evden çıktığında arabalara dağıldık. Bizim bindiğimiz arabada annem, ben, Çınar ve Gamze Teyze vardı. Bildiğiniz düğün arabası gibi hazırlanmıştı.

Sonunda nişanımızın olduğu yere vardığımızda derin bir nefes aldım ve arabadan indim.

Güzel, hem açık alanın-hemde kapalı alanın olduğu düğün salonunun gelin odası bölümüne Çınar, ben ve Ecrin girdiğimizde Çınar yorulmuş bir edayla koltuğa oturdu.

"Birazdan nişan başlayacak! Ayh, çok güzel olmuşsun Eylül!"

Eco, yani Ecrin benim liseden beri arkadaşımdı... Şu zamana kadar hep beraber olmuştuk, en iyi arkadaşımdı yani...

"Ah, Çınar sende çok yakışıklı olmuşsun!"

Çınar gülümseyerek Eco'ya baktığında onlara gülümsedim. "Eh ben gideyim Eylül! Birazdan başlayacak nişan!"

Başımı salladım ve Eco çıkarken, Çınar'ın yanına oturdum.

"Masal.."diye mırıldandı. "Yarım kaldı, devamını merak ediyorum!"

Hafifçe burnumdan güldüm ve koltuğa başımı yaslayıp derin bir nefes aldım.

"Bir gün sonbahar gelmiş kapısına, ve her şey bir anda gelişerek evlenmeye kalkmışlar!" Çınar da burnundan gülerken gözlerimi kaçırdım. "Eh, masalın devamı için benimle gelirsiniz artık değil mi Çınar Bey?"

Çınar başını salladı ve ayağa kalkarak bana elini uzattı. "Sonbahar, ve ağaç evleniyor!" Çınar gülmeye devam ederken elini tuttum.

"Demek ağaç ha?" Başını salladı.

"Çınar ağacı!"

Yalnızca birkaç dakika sonra nişan başlayacak ve evliliğe dair önemli bir adım atmış olacaktık.

Yarın büyük alışverişte ise düğün alışverişimizi yapacak ve sadece yedi gün sonra nikahımız kıyılacak-düğün olacaktı...

Yavaş yavaş tüm adımlar gerçekleşiyordu ve her şey yolunda ilerliyordu.

Hiçbir şeye itiraz etmiyordum artık...
Belki bu benim kaderime razı olma şeklimdi. Belki de, umursamama şeklimdi...

~BÖLÜM SONU~

Selammm...

Bir bölüm daha bitti... Belki kısa olabilir ama, sık sık attığım için bölümleri sorun olmaz diye düşünüyorum. Sizce?

Bölüm hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum...

Bu arada karakterler hakkında neler düşünüyorsunuz?

Favoriniz?

Sonraki bölümde görüşmek üzereeee

Bu arada bir sonraki bölüm, tahmin ettiğiniz üzere, nişann

Bakalım, neler olacak?? ^^

Engelsiz Engeller Where stories live. Discover now