35.BÖLÜM: ❝İlk Adımlar❞

1.3K 140 73
                                    

35.BÖLÜM: İlk Adımlar❞

"Bir çiçek gibi çok narin ve zarifsin..."

Bir yıl önce asla istemediğim bir buluşmada, öğrendiklerim yüzünden de asla mutlu olamadığım günlerden sonra ve aklıma bile gelmeyecek bir olayı yaşıyordum şu an

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir yıl önce asla istemediğim bir buluşmada, öğrendiklerim yüzünden de asla mutlu olamadığım günlerden sonra ve aklıma bile gelmeyecek bir olayı yaşıyordum şu an.

Evlilik, özellikle de geçen sene olmasın diye ısrar ettiğim evlilik şu an kendi isteğimle oluyordu. Çok heyecanlıydım şu an...

Kendi nişanımdan kaçtığım gün aklıma gelmişti.

Gülümseyerek hatırladım o günleri...

Hiçbir şey hissetmediğim ama Çınar'la olduğum her anda kendimi bir hayalde gibi hissettiğim günlerdi o günler.

Şimdi ise makyajım yapılıyordu ve ben nişanıma hazırlanıyordum.

Bu sefer şahşahalı olmasını istememiştim açıkçası. Yoksa yine aile fertlerine kalırsa bizi düğün yapar gibi nişanlarlardı. Ama hem Çınar açısından, hem de masraf olmaması ve daha eğlenceli geçmesi açısından akşam aileler arasında ufak bi nişan yapacaktık.

Benim hazırlığım bitmek üzereydi ve çok heyecanlıydım. Kalbim güm güm atıyor sürekli tabiri caizse salak gibi gülümsüyordum.

Ecrin sürekli bu halime gülerken ben de istemsiz bir şekilde gülmeye devam ediyordum.

Sonunda hazırlıklarım da tamamlanmıştı. Gelmeleri için son bir saat falan vardı. Son hazırlıkları hallediyor evde bir eksik var mı onlara bakıyorduk.

Haliyle telaş içindeydim. Sürekli her şeyi kontrol ediyordum. Artık Ecrin dayanamayıp beni kollarımdan tutarak oturtmuştu.

Bir saat uzun bir şekilde geçtiğinde sonunda onlar gelmişti.

Çınar, Emin amca, Çınar'ın anneannesi, teyzesi ve birkaç kuzeni...

Kapıyı açtım ve heyecanla hepsini içeriye davet ettim. En son ise Çınar girdi içeriye. Saçlarını hafif kestirmişti, yeni tıraş olmuştu. Gülümseyerek ona baktım. Elindeki gülleri bana uzattı.

Elleri resmen tir tir titriyordu. "Sakin ol." diye fısıldadığımda başını salladı ve daha sonra içeriye girdi.

Bir süre sohbetler edildi. Daha sonraysa her istemedeki gibi kahve yapma zamanı geldi.

Kızlarla beraber mutfağa girdiğimizde bende heyecandan kahvenin yerini bulmaya çalışıyordum.

"Al Eylül al." Rana kahveyi uzattığında sırıtarak elindeki kahveyi aldım. Onlar misafirlerin kahvesini yaparken ben de cezvede Çınar'ın kahvesini yapıyordum.

Kızlar baharat kat dese de Çınar'ın böyle şeylerden hoşlanmayacağını düşünerek kahvesine hiçbir şey atmadım.

Evet, bende eskiden atmayanlara anlam veremiyordum ama Çınar şuan neye uğradığına şaşırabilirdi. O yüzden de en güzel bir biçimde kahveyi ona vermek istiyordum.

Engelsiz Engeller Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin