5.3

3.6K 363 225
                                    

vote&yorum unutmayıın

Kafayı yememe gerçekten çok az kaldığını hissedebiliyordum.

Oturma odamızdaki koltukta öylece duran hırkanın Justin'e ait olduğuna emindim. Onun kokusunu asla unutmazdım ben, yıllar geçmişti ama hala burnumun ucundaki yerindeydi.

Kendi kendimi önce kesinlikle yanıldığıma inandırmak istesem de biliyordum işte, bana sarıldığı sayılı zamanlarda asla kaybetmemek üzere iyice ezberlemiştim kokusunu.

Parçalar da yerine tam olarak oturuyordu, Justin o gün telefonda konuştuklarında Scott'tan geldiğini kimseye söylememesini istemişti çünkü belki de benim bilmemi istemiyordu. Scott bunu sakladığı için hırkanın Justin'e ait olduğunu bana söylememişti. Zaten hareketlerinden belliydi bir şeyler saklamaya çalıştığı.

Oturma odamda öylece oturduğunu düşünmekten daha da can alıcı bir şey vardı ama.

Rüyamda onu yatağıma oturmuş ben uyurken saçlarımı okşadığını, beni alnımdan öptüğünü falan görmüştüm. Ya da ben bir rüya gördüğümü düşünmüştüm.

Çünkü şimdi durup düşününce rüya gibi gelmiyordu. Uyandığımda bile ilk düşündüğüm şey bunun ne kadar gerçek olduğuydu.

Bunu yapmış olabilir miydi? Scott aşağıdayken öylece odama girip iki yılın ardından gelip beni öper miydi?

Hem hiç mantıklı gelmiyordu çünkü beni bu kadar önemsiyor olsa kimse önemsediği biriyle iki yıl boyunca hiç iletişim kurmadan duramazdı.

Ya kafamda kuruyordum ya da bunca zaman sonra bana bu kadar yaklaşmış olmasına inanmak istemiyordum.

Çünkü bunun gerçek olabileceğini düşündükçe biraz daha delirdiğimi hissediyordum.

Dudakları gerçekten bir kez daha tenime değmiş olabilir miydi?

Elim rüya olduğunu düşündüğüm anda öptüğünü hissettiğim alnıma gitti. Ardından saçlarıma.

O gittikten sonra ne kadar uzun süre beni son bir kez öpmeden veya sarılmadan terk edişini düşündüğümü hatırladım.

"Böyle bir şey olmamıştır," diyerek kendi kendime konuştum yatak odamın içinde yürürken.

Bu konuyu tartışabileceğim tek kişi kendim olduğum için kendi kendime konuşmaktan başka çarem yoktu.

Caitlin'i aramayı düşünmüştüm ama o yeni okulunun ortamına daha iyi ayak uydurabilmek için haftalar öncesinden yurduna yerleşmeyi seçmişti ve böyle bir şeyle onu aramak istemiyordum.

Zaten Caitlin ile arkadaşlığımız son zamanlarında eskisi gibi değildi. Herkesi kendinden uzaklaştıran sorunlu biri haline geldiğim için o da beni yavaş yavaş terk etmişti.

Şimdi onu arayıp bu olanları anlatsam bile çok fazla umurunda olacağını zannetmiyordum.

Bu yüzden kendimle konuşmaya devam ettim.

Bir sonraki gün uyandığımda saat öğleni bile geçmişti.

Tüm geceyi karanlık odamda müzik dinleyip kendi düşüncelerim yüzünden ağlamakla geçirdiğimden gözlerimin şiş olduğunu hissedebiliyordum.

Benim için artık gece ağlamaları bir rutin haline gelmişti ama dün geceki ağlama seansım alışılanın üzerindeydi.

Lavaboya girip elimi yüzümü yıkarken aşağıdan annemle babamın seslerini duyabiliyordum, hafta sonu olduğu için evdelerdi.

Lavabodan çıkıp aşağıya inen merdivenlere yöneldiğimde Scott'ın odasından çıktığını gördüm ama onu görmezden geldim. Yalancı puştun tekiydi o da.

hauntingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin