Yıldızların Şahitliği

206 37 0
                                    

Bir gün uyansanız ve hiç bilmediğiniz bir evrende olsanız nasıl hissederdiniz? Bu evren içerisinde sadece sevdiklerinizin bulunduğu, oksijensiz ve hastalıksız bir evren olsa, birkaç et parçasından değil de büyük bir aşktan oluşsanız... Ne güzel olurdu değil mi?

Bir hastanede, çürük bir akciğerle dünyanın en mutlu insanıydım. İçerisi kasvetli ve kayıplarla doluydu ancak gördüğüm kadar varlardı.

Hemen aşağı katlardan birinde bir anne yeni bir insan dünyaya getirmişti. Bir bebek ilk defa oksijenle karşılaştığı için ağlıyor ve gözlerini kocaman bu evrene açıyordu. Birkaç kat aşağıda ise kanser olduğunu öğrenen bir genç vardı belki de, yapamadıkları için pişmandı ya da hayata ondan aldıkları için kızgındı. Daha da alt katlarda ise ölümün soğukluğu hakimdi. Belki de çok aşık iki insandan biri gitmişti, belki bir baba oğlunu belki de bir çocuk babasını kaybetmişti. Hepimiz aynı yerdeydik, aynı binada bulunuyorduk ancak duygu durumlarımız birbirinden çok farklıydı.

O sıralarda bulunduğumuz hastanenin 11. katında, 305 nolu odada bulunan bizler ise, bir hastanede asla yaşanmayacak bir duyguyu tadıyorduk.

İki anne ve baba vardı. Onlar evlatlarının mutluluğunu görüyor ve mutlu oluyordu, bir nikah memuru asla olmaması gereken yerde, orada ne aradığını sorguluyor ama bir yandan da karşısındaki kişilere imreniyordu.

Aynı zamanda, aynı odada iki genç vardı. Ben ve o. Biz. Dünyanın o an için en mutlu gençleri, en hastalıklı aşkına sahip çifttik.

Onun üzerinde mavi çirkin bir hastane kıyafeti varken, benimkinde de onun aynısı mevcuttu. Evet, belki de üzerimizi değiştirebilirdik ama ikimiz de bunu istememiştik. Tanıştığımız haliyle, böyle güzeldik.

Burnunda her zamanki maskesi takılıydı ve kulağının arkasından birkaç adım gerisindeki oksijen tüpüne bağlıydı o, tıpkı benim gibi. Aynı oksijeni soluyorduk.

O günün tarihini zihnimden çoktan silmiştim. Her şeyi istediğimiz gibi ayarlamıştık. Tarih aslında olması gerekenden birkaç ay gerisi olarak görünüyordu. Onun doğum günüm dediği gün.

Alacakaranlık vaktiydi, yıldızlar gökyüzündeki yerlerini alarak bize eşlik ediyordu ki, nikah şahidimiz de onlardı.

Evet, gerçekten öyleydi.

Ayakta ellerimiz birbirine kenetli bir şekilde duruyorduk. Diğer çiftlerin aksine yazılı nikah yeminlerimiz yoktu. Sessiz birkaç dakika birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk. Odadaki herkes buna saygı duymuş, biz gözlerimizle anlaşırken onlar da sessizliğiyle bize eşlik ediyordu.

Yeterince kelimesiz konuştuğumuzda, ona bakarak gülümsedim. Anında bana eşlik etti. Sonra ikimiz de kahkaha attık.

"Şey, bitti mi?" diye sordu nikah memuru. Heyecanla ona döndü benim yıldızım, başını salladı ve tekrar bana döndü.

"Pekala..." Birkaç saniye durdu ve bize baktı nikah memuru. Garip bir Busan aksanına sahipti ve büyük ihtimalle babası oradan bulduğu ilk kişiyi kendisiyle birlikte buraya sürüklemişti.

"Bu gördüğüm en kusursuz nikahtı. Sanırım hayatım boyunca unutamayacağım." dedi bir süre sonra. İkimiz de güldük bu sözüne, haklıydı. Bu nikah bizim evrenimize özgüydü.

Duvarları ışıklı yıldızlarla kaplamıştık. Annelerimiz bizim için birçok balon şişirmişti ve rengarenk balonlar etrafa saçılmış haldeydi. Nikah şahitlerimiz dışarıdan bizi izliyordu ve biz hasta kıyafetleriyleydik.

"Bu güzel aşkınızı sonsuz kılıyor, ikinize ait bu dünyada sizi birbirinize emanet ediyorum. 'Hastalıkta', sağlıkta ya da cennet ve cehennemde bile birbirinizle olmanızı diliyor, sizi eş ilan ediyorum."

Ailelerimiz bizi alkışladığında ona doğru bir adam attım. Ardından o da bana bir adım yaklaştı ve birbirine kenetli ellerimizi ayırarak kollarımı beline sardım onun. "Birbirinizi öpebilirsiniz." dediğinde nikah memuru, kavuştu dudaklarımız. Küçük küçük, sayısız öpücük verdik birbirimize.

Tarihi sadece o ve bana özel o günde yıldızlar şahitliğinde evlendik. Bu birçok şahitlikten daha kalıycıydı bize göre. Yer ve gök birbirine kavuşana kadar aşkımıza şahitlik edecek yıldızlara sahiptik. Ancak daha önemlisi birbirimize sahip olmamızdı.

 Ancak daha önemlisi birbirimize sahip olmamızdı

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.


-iksvorasay






Star Of My Life|YoonkookDove le storie prendono vita. Scoprilo ora