İkizler

8.7K 464 57
                                    

Begenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Kurgunun girişi ile ilgili ne düşündüğünüzü merak ediyorum o yüzden yorumlarda belirtin. 70 beğenme 50 yorum olursa bölüm yazmaya başlayacağım.

Kahveleri dağıtma işini Filiz yapmıştı. Bende çıkardığım baklavaları masalara indirdim. Bakışlarım Asafa kayınca duraksadım. Kaşlarını çatmış öylece koltukta oturuyordu. Bakışları ile halının her detayını ezberlemek istermiş gibi halıdaydı. Yanına oturduğum zaman bile kafasını kaldırmadı.

"Asaf bir şey mi oldu?" Tek omzunu kaldırıp küçük çocuklar gibi bana baktı.

"Şu herifin etrafında dolanmasını sevmiyorum. " Baranın mutfağa yanıma geldiğini Asaf görmüştü sanırım. Elimi elinin üstüne bırakıp hafifçe sıktım.

"Sadece yarın şehire gidecek miyim diye sordu. " yinede bu cevabım Asafı mutlu etmiş gibi durmuyor. Bakışlarımı ondan çekip odada gezdirdim. Filiz ile Ata tatlı konusunda ufak bir kavga ediyorlardı. Tabiki sessizce. Yaprak ve Can Yaprağın kayınbabası ile muhabbet ediyordu. Ayfer abla ise Cem ile ilgileniyordu. Geriye bir tek Baran kalmıştı. Bakışlarımı ona çevirince göz göze geldik. Yüzündeki tek bir mimik bile oynamazken öylece bana bakıyordu.

"Ee Baran sen ne zaman evlenmeyi düşünüyorsun?" Yaprağın sorusu ile bakışmamız kesildi. Baran yengesine bakıp derin bir nefes çekti.

"Doğru kişi olursa hemen. " bakışları bende olmadığı halde gerilmiştim.

"Yaprak kızım konuş konuş. Köydeki en güzel kızları getirdim ama istemiyor. " Ayfer ablanın yakınmasına gülümseyerek baktım.

"Anne bu işler ha diyince olmaz. Gönül sevmeli değil mi?" Bakışları aniden bana değince irkildim. Neden adamın dediği her kelimeyi üstüme alıyorum.

"Anne Baran haklı. Sevmediği bir kızla evlenip hayatı kendine neden zindan etsin ki. " Ayfer abla burun kıvırdı. Anlaşılan sevmediği bir kız olsa bile fark etmez evlensin yeter.

"Ana. " Baranın sert sesi ile ortam bir anda gerildi. Sanırım Ayfer ablanın takındığı yüz ifadesini Baranda görmüştü. "Mevzuyu kapatalım yenge. " bir anda içimden gelen dürtü ile dudaklarımdan istemsiz kelimeler döküldü.

"Bu işler kader kısmet tabiki ama şu zamana kadar birini sevmediysen sonrada biraz zor gibi. " halbuki insanlar kırk yaşında aşkı bulup evleniyordu. Peki ben neden böyle konuşmuştum ki. Baranın dudakları hafif seğirdi ve dalga dolu yüz ifadesi ile bana baktı.

"Ne yâni sırf bu yaşta evlendin diye gerçek aşkı yaşadın mı sanıyorsun?" Sert sözleri ile kalbim kırılmıştı. Ben susmayı tercih ederken Asaf konuşmayı tercih etti.

"Gerçek aşkı yaşamasa benimle evlenip çocuğumu taşımazdı. " Asafın sert sesi ile oda da dahada gergin bir ortam oluştu. Can kardeşine uyarı dolu gözlerle baksada Asaf onu umursamadı. Zaten Barana gıcık olmuştu. Baran hala sakin gözlerle Asafa bakıyordu. Bu olgunluğu yaşca bizden büyük olduğu için mi yoksa hep böyle miydi?

"Sanırım dediğim şeyle yanlış anlaşıldım. Söylediğim cümlenin anlamı aslında çok başka yani erken evlenince aşk yaşıyorum demek olmuyor ben bunu kast etmiştim. " Ancak ben bunu kasdetmediğini biliyorum. Resmen bana sen Asafı gerçekten seviyor musunda evlendin dedi. Ancak Baranın açıklaması Asafı tadmin etmiş olmalı ki koltukta geriye yaslandı ve elimi elinin içine aldı. Ancak benim aklımda hala Baranın sözleri vardı. Hangi yaptığım hareket Asafı sevmediğim düşüncesi oluşturmuştu onda.

"Biz kalksak iyi olur. " moralim bozulduğu için bu kelimeler benden dökülmüştü. Ancak bizimkilerden bana hak vermiş olmalı ki benimle birlikte kalktılar. Ayfer abla ve Mustafa abiyi görüp kendimi evden dışarı attım. Barana dönüp bakmadım bile. Yarın arabada bu akşam ki konuşmanın gerçek sebebini soracağım. Eve gelene kadar tek kelime bile etmedim. Asafın sorularına bile tek tük cevap verip kendimi yorganın altına attım. Yarın erken saatte gideceğim için uyumam gerekiyordu.

ŞEHİRLİ-2 (Tamamlandı)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora