İftira

15K 677 72
                                    


"Demek o yüzden bu halde. " düşünceli gözlerle Asafa baktım. Hâlâ baygın gözlerle beni izliyordu. Dün akşam kendimi toplayıp Asaf ile hastaneye gitmediğim için pişman oldum. Hastanede kendine gelip beni isteyeceğini hiç tahmin edemedim. Sonuçta Asafın aklı gittiği için beni hatırlamıyor.

"Aynen. Birde hastanede Asafın durumunu gören bir psikolog ile konuştum. Asafın durumunu anlatınca kadının çok ilgisini çekti. Hatta bu vaka yani onun dediği dilde söylüyorum. Bu vaka ile bizzat kendisi ilgilenecekmiş. " şaşkınlıktan havalanan kaşlarıma engel olamadım. Bizzat kendisi ilgilenecekmiş birde öyle mi? Daha ben olayı hazmedemeden Can tekrardan konuştu. "Akşama doğru köye geleceğini söyledi. Bende itiraz etmedim. Aklımdaki deli soruları bir köşeye bırakıp şüpheli gözlerler Asafa baktım. Gelen doktor eminim otuzlu yaşlardadır. Asafta daha küçük olduğuna göre ona farklı gözle bakmaz. Bu düşünce az da olsa gerilen sinirlerimi yatıştırdı. Aklıma gelen düşünce ile gözlerim irileşti. Dün geceden beri Ereni hiçbir yerde görmedim.

"Eren nerde?" Can bakışlarını kaçırıp masanın üstündeki küllük ile oynamaya başladı. Bu arada omzuma koyulan kafa ile dikkatim dağıldı ve Asafa baktım. Gözlerini kapatmış masumca uyuyordu. O kollarını belime sararken bende kollarımı omzuna sardım.

"Dün gece köyü terk etti. Sanırım bizim köy onu fazlasıyla korkuttu. Eminim bir daha geri gelmez. " Canın dediklerini son dakika algıladım. Demek Eren benim yaşadıklarımın daha çeyreğini yaşamadan kaçıp gitti.

Acaba Cana evi kimin yaktığını söylesem mi diye düşünmeden edemedim ancak bu düşünceyi geldiği gibi uzaklaştırdım. Kaynımın kanı beş para etmez adam için katil olmasını istemem. Sandalyenin çekilmesi ile ikimizinde bakışları Ataya döndü. Çektiği sandalyeye oturup bize baktı. Yüzündeki öfke, hırs ve üzüntünün sebebini anlamasamda kıvranmasından birşeyler olduğunu anladım.

"Selamın aleyküm gençler. Sizlerle konuşmam gereken daha doğrusu yardımınızı istediğim bir mevzu var. " istemsiz sağ kaşım havalandı ve alayla sırıttım. Ata bizden yardım istiyordu. Heleki Asafın dayak yemesine izin veren adam. Gerçi hakkını da yemeyeyim şuan burda Asafla oturuyorsam ölmediysem bunun tek gerekçesi Ata. Filizle suya düştüğümüzde bizi o kurtarmıştı.

"Seni dinliyoruz. Elimizden gelirse neden olmasın. " bu arada Can onay almak için bana bakınca hafifçe başımı olumlu anlamda salladım. Atanın bakışları benle Asaf arasında gidip gelirken zorla gülümsedi.

"Ancak söyleyeceklerimi beni yagılamadan dinleyin. Hele ki Asel sen. Sonuçta sevdiğin için neler yaptığını bütün köy biliyor. " mevzunun aniden bana dönmesini yadırgasamda sesimi çıkarmadan devam etmesi için bekledim. Ata boğazını temizleyip tekrardan konuştu.

"Yarın Filizi evlendirecekler ve benim buna mani olmam lazım. " aniden tutan öksürük krizi ile sarsılmaya başladım. Asafta bunun üstüne gözlerini açtı ve anlamaz gözlerle etrafa baktı. Bakışları öksürmekten kızaran bana dönünce kaşlarını çattı ve eliyle belime vurmaya başladı. Bu çocuğa biri elinin ağır olduğunu söylesin. Vurduğu elini geri itip zorda olsa nefes aldım ve Asafı göz ardı edip şaşkın ifade ile Ataya baktım.

"Ne demek yarın Filizi evlendiriyorlar. Bu kız daha nişanlamadı bile. " Ata başını evet dermiş gibi salladı. Sonrada masanın üstündeki elini yumruk yapıp sinirle hırladı.

"Annesi ile sözlüsü olacak şerefsizin konuşmalarını duydum. Sırf Filizi benden uzak tutmak için yarın nikah kıyacaklar ve Filizin bundan haberi bile yok. " demek benim başıma gelen olayın bir değişik hali Filizin başına gelecekti. Dur biraz peki biz buna nasıl mani olacağız. Dün akşam Ata ile Filizin konuşmalarını duymuştum. Filiz kesinlikle Atayı dinlemez. Hem Ata evli değil miydi? Hatta kadından çocuğu bile var? Aklımdaki deli sorular ile mücadele verirken Can soru sormuştu ancak kaçırdım.

ŞEHİRLİ-2 (Tamamlandı)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum