Mark koca bir dilim ekmeği ısırdı.
" Aslına bakarsan normal tepki verdi. O kadar şeyi henüz öğrendi. Ben bayılmadığına şaşırdım bile. " dedi.
Jackson az önce Jinyoung tarafından bozulmamışcasına tekrar konuştu.
" O herhangi bir şey söylemedi mi?"
Jaebum sabrı taşmış gibi soludu. "Hayır Jackson, kaydadeğer hiçbir şey söylemedi. "
Mark bir kahkaha attı. İkinci omletini yiyordu.
" Söyledi Jackson. Gözünü morartan piçin kim olduğunu sordu. "
Jackson yüzünde muzip bir sırıtışla cevap verecekken, Jinyoung söze atladı.
" Bambam nerede? "
" Yemeğe inmedi. " dedi Jaebum.
Yugyeom ilk defa konuştu.
" Onu çağırırım. "
Ayaklanacağı sırada Jinyoung dişlerinin arasından tısladı. "Hayır! "
Yugyeom sert bir ifadeyle ona baktı. Jinyoung zehirli gözlerini geri çekmeyecekti. " İsteseydi gelirdi. " dedi.
Yugyeom meydan okuyan bir tavırla tek kaşını kaldırdı. Daha fazlasını yapmaya cüret edemezdi. En azından yemek masasında.
Jaebum gerginliği söndürmek adına Agatha'ya seslendi.
" Agatha, Bambam'i kontrol edebilir misin? "
Agatha eğilerek onayladı ve hemen gitti. Yugyeom, Jaebum'un sözleriyle bakışlarını indirdi.
Jinyoung, dün geceden sonra Bambam için endişeleniyordu. Bunu kendine itiraf etmek çok zamanını almış olsa da Bambam'e karşı oldukça hassastı. Onu Jinyoung bulmuştu. SDS'in güvenini kazanmasını sağlamış, günahlardan biri olmasına yardım etmişti. Bhuwakullardan kaçtığında çok savunmasızdı, ölümcül bir güzelliği vardı ve deli gibi korkuyordu. Jinyoung ona kol kanat germişti. Onu küçük erkek kardeşi olarak görüyordu. Kız kardeşi öldükten sonra da Bambam'e olan bu korumacı ve hassas tavrı çok daha güçlenmişti. Hasta annesi dışında elinde kalan tek kişiydi. Onu da yitirmek istemiyordu.
Agatha'dan öğrendiğine göre bütün gece boyunca kusmuştu. Esaret yıllarını hatırlamış olmalıydı. Jinyoung dişlerini sıktı. O iğrenç yılları, Bambam'in zihninden söküp almayı dilerdi. Ne zaman Bhuwakul ya da Jaeyan adı geçse midesinin bulanmamasını...
" Onunla ne yapacağız? Youngjae konuşmuyor bile. " dedi Yugyeom.
Jinyoung o an garip bir şekilde sinirlendiğini hissetti. Evet Youngjae'in yaşadığı hiç kolay değildi ama uzlaşmaya sıcak bakmalıydı. Bambam de o çocuğun yaşadığı şeyleri yaşamıştı. Hatta kat kat daha beterlerini. Hayal bile edemeyeceği rezaletteki boyutlarını... Ama Bambam ona uzatılan iletişim teline saldırmak yerine tutunmuştu. Youngjae ise küstah bir çocuk gibi ağlayıp duruyordu.
" Şımarık çocuğun teki! Konuşmayacak." dedi Jinyoung.
Mark güldü. " Şımarık mı? Nasıl bu kadar çabuk böyle bir kanıya varabildin? "
" Dünyanın onun etrafında döndüğünü sanıyor. Sakin olmalı ve yaşadığına şükretmeli. "
" Tanrım Jinyoung! " diye inledi Jaebum alınmış bakışlarla. Ekledi. " Ailesi katledildi. Dün gece. Bir kaç saat önce. Ne bekliyorsun? "
YOU ARE READING
Seven Deadly Sin' • got7 *
FanfictionYedi kenet, tutuşur yedi adama ve en arsız arzularda yanar yalanlar... Yedi günah. En ölümcül ölümlüler. Yedi yalancı, yedi suikastçi, yedi âşık. Şeytana satılan, yedi ruh. ( Fazlasıyla +18 öge ve rahatsız edici içerik bulundurmaktadır.) #1- ji...
• XII •
Start from the beginning
