Yedi kenet, tutuşur yedi adama ve en arsız arzularda yanar yalanlar...
Yedi günah.
En ölümcül ölümlüler.
Yedi yalancı, yedi suikastçi, yedi âşık.
Şeytana satılan, yedi ruh.
( Fazlasıyla +18 öge ve rahatsız edici içerik bulundurmaktadır.)
#1- ji...
Salona Jackson, Jinyoung ve Yugyeom da geldiğinde, bulundukları durum işten değildi. Youngjae zararsız tırnaklarını Jaebum'un yakasına saplamış, tüm vücudunu sarsarak ağlıyordu. Hıçkırıklar Youngjae'in dudaklarından, Jaebum'un göğsüne ulaşıyor oradan da kalbinin taştan duvarlarını tırmalıyordu.
Bütün gözler onları incelerken Jaebum, kollarında ızdırapla kavrulan bedene fısıldadı. Boğazının en derinlerinden tutup yakaladığı sesini, zavallı Youngjae'in kulaklarına bahşetti.
Yalnızca " Youngjae. " dedi. Diyebileceği başka hiçbir şey yoktu. Hangi teselli bu acıya biçilebilirdi? Hangi geçmiş olsun böylesine bir yarayı tuzlamadan kapatabilirdi? Hangi sağ ol dileği bir alay tümcesinden farklı olabilirdi?
Bir telkin misali dudaklarını terk eden bu isim, Youngjae'i irkiltti. Sanki bu, onu uykudan uyandıran sihirli sözcüktü. Hıçkırıklar yavaş yavaş kaybolurken, gözleri Jaebum'un bakışlarına dönemedi. İnim inim inliyordu. İnce vücudu titrerken, Jaebum onun avucunda kül olmasından korktu. Öyle güçsüzdü ki biraz daha ağlasa toza dönüşüp, havaya karışacak gibiydi fakat neyse ki susmuştu. Yavaş yavaş doğrulan yüzü, altından irisleri buldu. Youngjae yutkundu ve elinden geldiğince derin bir nefes aldı. Jaebum, bir kez daha bu kanlanmış acı dolu gözlere bakıyordu.
Youngjae acınası sesini dışarı saldı.
" Hepsini öldüreceğim! "
Jaebum onu yutan kızıl gözlere bakarken, Youngjae ise onun altın irislerinde boğulacak gibi soluyordu. Yutkundu. Jaebum'un yakasını sıkı sıkı kavrıyor, yüzlerini, nefeslerini birbirlerine katacak kadar yakın tutuyordu. Jaebum geri çekilmek için herhangi bir hamlede bulunmadı. Youngjae bir kez daha hıçkırdı.
" Bana. " dedi, gücünü toplamaya çalışarak " Bana yardım etmek zorundasınız. "
" Lütfen... "
Jaebum mesafelerden kaçınarak tüm deliciliğiyle zayıf bedene baktı.
" Lütfen... " dedi Youngjae tekrar.
Jaebum'un yakaları, Youngjae'in güçsüz avuçlarından kurtulmuştu. Kolları aşağı düşerken, kendini toparlamaya çalışmadı. İntikam dileniyordu, en savunmasız haliyle. Jaebum, o anda gururundan sıyrılan bu simadaki kararlılığı fark etti. Bu sima çok ama çok tanıdıktı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Youngjae.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Jaebum.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Mark.
Merhaba. Nasıl gidiyor? Umarım beğenmişsinizdir ve umarım olayların yavaş ilerlediğini düşünmüyorsunuzdur. Çok yakında heyecanlı kısımlar gelecek. Lütfen beni fikirlerinizden mahrum bırakmayın. Sizleri seviyorum ve bol bol yorum istiyorum. Yorumlarınız benim için çok önemli.