23. Bölüm: Sevginin İnancı

43.2K 2.8K 3.4K
                                    

"Gözlerinizin ardındaki gerçeği görebilenlere..."

🎼 Rihanna - Cry 🎼

BÖLÜM 23

Günümüz

Deniz bedenimi sararken kendimi ona teslim ettim. Gözyaşlarım kucağına akarken saçlarımı okşamaya başladı. Sesini duyduğumda, "Biliyorum," dedi. Söylediği şeyi anlamamış gibi kaşlarımı çatarken hıçkırdım. Ağlamam kesilirken ondan uzaklaşıp yüzüne baktım. İçten bir ifadeyle tekrarladı.

"Biliyorum."

Fısıltıyla çıkan sesim çatlamıştı. "Ne?"

Elleri ile yüzümü kavradı. Dudağıma bir öpücük kondurup geri çekildiğinde donup kaldım. "Senin yapmadığını biliyorum. Onun söylediği gibi biri değilsin."

Benden nefret edip kaçacağını düşünürken yanımda olup bu cümleleri kurmasına anlam veremedim. Yıllardır tanıdığım arkadaşlarım bile bana inanmayıp suçlamışlardı. En çok onlar canımı yakmıştı. Şimdi Deniz bana nasıl böyle güveniyordu anlamıyordum. Şaşkınlık içinde ağlayarak konuştum. "Ama sen-" hıçkırdım. "Nasıl?"

Beni kendine çekip gözyaşlarımı parmaklarıyla sildi. "Sana en başında söylemiştim. İçindeki kızı görebiliyorum. Sert duran bakışlarının arkasında kırılgan biri var."

Islanan yanağımı öpüp alnını, alnıma yasladı. Derin bir nefes alıp devam etti. "Eylül'e nasıl baktığını görüyorum. Ne yaşamış olursanız olun gözlerin hâlâ onu sevdiğini söylüyor.''

Şaşkınlıkla Deniz'i izlemeye devam ettim. ''Eğer kapıdan girip şu an senden özür dilese,'' yutkundu. ''Eylül'ü affedecek kadar merhametlisin. Ona ya da bebeğine zarar veremezsin."

Hayatımda ilk defa birinin bana bu kadar inandığını hissediyordum. Gözyaşlarım hızlanırken dudağımı ısırmaya başladım. Beni kısa sürede bu kadar iyi tanımasının şaşkınlığını üstümden atamaz iken yanağımdan öptü. "Sen sevdiklerini incitebilecek biri değilsin."

Sözleri kalbimde kraliyet kurarken dizlerimin üstünde kalkıp boynuna sarıldım. Kollarını belime sararken, "Teşekkür ederim," dedim. Sesim titrerken yüksek sesle konuştum. "Teşekkür ederim, bana inandığın için."

Yaşadığım ihanetten, üzerime atılan iftiralardan daha çok sevdiklerimin bana inanmaması canımı yakmıştı. Gözlerimin içine bakıp gerçekleri görmek kolay iken beni sorgulamayı seçmişlerdi. Her şeyden çok değer verdiğiniz insanlar size inanmadıklarında kendinizden bile şüphe etmeye başlardınız. Deniz, şüpheye düşmeden bana inanan ilk kişiydi. Tüm acımın üstüne gelmiş ama benden bir an olsun vazgeçmemişti. Şimdi anlıyordum ki en başından beri bana inanıyordu. Her şeye rağmen... Çünkü içimdeki parçalanmış kızı görebiliyordu.

Geri çekilip gözlerinin içine baktım. "Seni seviyorum." Ellerim yanaklarını bulurken sözlerimi bastırarak tekrarladım. "Seni çok seviyorum."

Yüzünde gülümseme belirirken, "Ben de seni seviyorum, bir tanem," dedi. Önce çıkan gamzesine sonra dudaklarına bir öpücük kondurdum. Bana tekrar sarıldığında yavaşça ayağa kalkıp beni de peşinden sürükledi.

"Dikkatli ol!" Yerdeki kırık parçalara dikkat ederek ayağa kalkmaya çalıştım. Kolunu belime dolayarak bana destek olurken karşıdaki koltuğa yerleştik. Deniz, kolunu omzuma atıp başımı göğsüne yasladı. İkimizde sessizlik içindeyken duyduklarıma hâlâ inanamıyordum. Çevremdeki herkesin bana inansa bile bir an şüpheye düştüğünü görmüştüm. Gözlerinde "Ya yaptıysa?" ifadesi her zaman olmuştu. Ama Deniz...

ASELWhere stories live. Discover now