12. Bölüm: Sırların Kıvılcımı

45.6K 2.9K 4.4K
                                    

"Kolay olmayan ayrılıklara..."

BÖLÜM 12

🎼 Bebe Rexha - Last Hurrah 🎼

Günümüz

Ener'in ağzından akan kanı gördüğümde tatmin oldum. Daha önce yapmadığım için kendime kızarken ismimi haykıran Mert'i umursamadım.

''Asel!''

Sol yumruğumu karnına geçirirken Ener dişlerinde kanla gülmeye başladı. Karşılık vermiyor sadece vurmamı bekliyordu. Geri çekilip konuştum.

''Size hayatımdan uzak durun demiştim!''

Önüme geçen bedene baktığımda Mert karşımdaydı. ''Sen ne yaptığını sanıyorsun?''

''Çekil!'' Dişlerimin arasından konuşmuştum.

''Burası adam dövme yeri değil Asel! Kendine gel!''

''Çekil!'' Yüzüme şaşkınlıkla bakıyordu.

''Çekil dedim!'' diye bağırdığımda her an beni tutacakmış gibi tedirginlikle arkama geçti. Ener ile tekrar göz göze gelmiştik.

''Benden uzak duracaksınız!'' Yüzüne yaklaştım.

''Hayatımdan uzak duracaksınız!''

Bastırarak söylemiştim. Arkamı dönüp gitmek üzereyken onun sesini duydum. ''Mümkün değil.''

Mert'e bakıp gülümsedim. Dudaklarımı yalarken sakin görünmeye çalışıyordum. Ener'e dönüp yüzüne baktım. ''Tekrar söyle.''

Yorgunlukla ''Mümkün değil.'' dedi.

Sağ yumruğumu gözüne geçirdiğimde Mert öne atlayıp beni yakaladı. ''Bırak beni!''

Bedenimi Ener'den uzaklaştırmaya çalışırken tüm salonun durup bizi izlediğini gördüm. ''Bırak beni!'' diye bağırırken, Ener konuştu. ''Bırak onu Mert.''

Mert, belime sarılıp beni daha sıkı tutarken bırakması için çabalıyordum. Ona bir şey yapamayacağımı düşünüyordu. Eğer biraz daha beni tutarsa yapacaklarımın sınırı yoktu.

Ener, yüzündeki kanı elinin tersiyle silerken dimdik durmaya çalışıyordu. Gözlerinde hâlâ pişkin bir sırıtma vardı. Beni gülmesiyle tahrik etmeyi başarıyordu. Deniz'e yaptığı şey için onu parçalamak isterken beni tutan eller öfkemi arttırıyordu. Beni bırakmayacağını anladığımda sakin rolüme geri döndüm. Hareketsiz kalıp çırpınışlarımı durdurdum.

''Sana hep ne derdim, hatırlıyor musun?''

Ener konuştuğunda onunla ilgili hiçbir şeyi hatırlamak istemediğimi biliyordum. Yanımıza yaklaşıp beni Mert'in kollarından alıp kendi kollarına çekti. ''Ne olursa olsun dönüp dolaşıp geleceğin yer burası.''

Bacak arasına geçirdiğim tekmeyle nefesi kesilmişti. İki büklüm olurken ayağımla bedenini ittirip yere savurdum. ''Tabi bir daha bana dokunduğunda kolların bedeninde olursa!''

''Asel, dur artık!'' Mert tekrar kollarımı tutmaya kalkışınca dirseğimi yüzüne geçirdim. Ona döndüğümde burnunu tutup kıvranıyordu.

''Sana bırak beni demiştim!''

Platformdan inip salondan çıkmak için kalabalığın içinden yürümeye başladım. Salon müdürü çoktan gelmiş birkaç hocayla beraber beni izliyordu. Orada olduklarını yok sayarak yanlarından geçip gittim. Motoruma atlayıp eve sürerken rüzgar ile kendime geldim.

ASELWhere stories live. Discover now