17. Bölüm: Şüphenin Rüzgarı

36.8K 2.4K 2.3K
                                    

"İçime şüphe bırakan kuşlara..."

BÖLÜM 17

🎼 Dolu Kadehi Ters Tut - Karanlık 🎼

1 yıl önce

Tek bir kelimenin tüm hayatınızı değiştirme gücünün olması haksızlıktı. Tek bir kelime onlarca anlam... Onlarca acı...

''Hamileyim.''

Ellerim titrerken gözyaşlarım donup kalmıştı. Zihnimden onlarca düşünce geçerken sorular peşimi bırakmıyordu. Ayaklarıma asılmış beni aşağıya çekiyorlardı. Hiçbir şey düşünemiyor, onu anlayamıyordum. Şaka olmasını dileyerek gözlerine bakmaya devam ettim. Yüzündeki acının gerçekliği ile karşılaşınca tekrar yıkıldım. Bu sefer kalkamayacağımı bilmeme rağmen...

İçeriden gelen müzik kulaklarımda uğuldarken her şey ağır çekimde ilerliyor gibiydi. Ener'in kükreyen sesini duyduğumda kendime gelmiştim.

''Ne dedin sen?''

Yanımıza geldiğinde Eylül'ü kolundan tutup ayağa kaldırdı. Şaşkınlık ile Yağız ve ben de ayağa kalkarken küçücük bir alanda onlarca acıyı hissettim.

Ener, Eylül'ün kolunu sıkarken Yağız, araya girmeye çalıştı. Ener'in gözlerinden çıkan öfke korkmama neden oldu.

''Emin misin!?''

Ener, bağırdığında hepimiz irkildik. Sesinin müziği bastırdığına emindim. Eylül cevaplamayıp ağlamaya devam ederken Yağız, Ener'in elini tutup Eylül'ün kolundan ayırdı. Ener arkasını dönüp kapıya bir yumruk geçirirken kükredi.

''Nasıl bu kadar aptal olabiliyorsun? Nasıl!?''

Eylül'ün hıçkırıkları kalbime saplanırken nefes bile almıyor sadece olanları izliyordum. Yağız, Eylül'e döndü. ''Emin misin?''

Kafasını sallarken cevap veremiyordu. Kekeleyerek konuşmaya çalıştı. ''Partiye gelmeden önce test yaptım. İki kez.''

''Aptalsın!''

Ener, elleri ile kafasını tutup sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu. ''Aptalsın!'' Kükreyen sesi beni bile o kadar korkutmuştu ki titremiştim.

Eylül kendini korumak ister gibi kollarını etrafında sarınca kendime geldim. Gözyaşları akarken herkesten kaçmak isteyen cansız bir bebek gibi duruyordu. Kollarımı kaldırmayı başardığımda bedenini kendime çekip sarıldım. Kafasını omzuma yaslayıp orada ağlamasına izin verdim. Ener'in tepkisinin onu korkuttuğu için ağladığını biliyordum.

''Çıkın dışarı.'' Fısıldadığım cümle ile Yağız kafasını yerden kaldırıp isyan eden bakışlarını gönderdi. Ener, tekrar bağırdı. ''O bebeği hemen aldırıyorsun?!''

Söylediği ile çıldırırken onun gibi bağırdım. ''Çık dışarı!''

Gözlerindeki ateşle bana bakmaya devam ediyordu. ''Sana çık dışarı dedim!''

Öfkeyle kapıyı açıp yumruğunu duvara geçirirken kapının önünde gördüğüm sınıf arkadaşlarım ile ne yapacağımı bilemedim. Müzik kapanmış, hepsi bizi dinliyordu. Eylül, omzumda ağlamaya devam ederken bu sahneyi görmediği için şükrettim.

Ener önünde duran Kuzey'i omzundan ittirip ilerlerken Yağız kükredi. ''İşinize bakın! Önünüze dönün!''

Kapıyı kapatıp bizi içeride yalnız bıraktı. Eylül'ü geri çekip yüzünü avuçlarım arasına aldım. ''Bir tanem.''

ASELWhere stories live. Discover now