•33.BÖLÜM• "Devran Özel Harekat"

6.5K 689 190
                                    

UÇSUZ BUCAKSIZ
33.Bölüm: "Devran Özel Harekat"

Multimedya: Kavin-Tutku-Aden

3.GÖZ

Yalıdaki herkes, akşama hazırlanacak yemeğe herkesin kalması için ısrarcı olurken, Aksoy ailesi Rüzgar'ın sınırlarını çok fazla zorlamama taraftarı olsa da, bu baskıya dayanamamışlardı. Koltuklara yayılmış otururlarken, Aras gözlerini kısarak Damla'nın İngiltere'de en sevdiği yeri tahmin etmeye çalışıyordu hala. Kızın sohbeti onları sarmıştı.

-London Eye! Her kız oraya bayılır. Özellikle dönme dolaba." Kız kafasını gülerek sağa sola salladı, Eva da onları sessizce dinlerken elindeki buzlu çayı yudumluyordu. Ara ara Rüzgar'ı keserken Adenle göz göze geliyordu.

Genç kız ona kötü davranmamıştı asla, ama önceki sıcaklığı yoktu. Rüzgar'ın yaşadıklarının ve o zaman zaman aralarında oluşan uzaklığın Eva'dan dolayı oluştuğunu bilmek onu bir nebze geride tutuyordu. Kızla konuşmak istiyordu ama belki de Rüzgar eski Rüzgar değilken, Eva eski Eva mı bilmediğinden susup oturmuştu.

-British Library aşığı bir halin var daha çok. Eminim Londra'da oraya en çok sen gitmişsindir." Rüzgar'ın söylediği cümleyle, Damla'nın "vay be" dercesine gözleri parladı. Gerçekten de hemen sağında oturan sarışın dibine kadar haklıydı! Rüzgar çok farklıydı. Tuna'nın ve Aras'ın aksine, onun gizli arzusunu hemen çıkarmıştı.

Kitaplar.

Arasla Tuna, göz devirip koltuğa yaslandıklarında onlara gülmeden edemedi Damla. Tanıştığı insanların hepsi çok tatlıydı, ama gençlerde favorileri şimdiye kadar Tutku ve Tuna olmuştu. Rüzgar, başka birinin zaten favorisiydi çünkü...

-Evet. Harika bir yer. Hiç gittin mi?" Rüzgar, başını salladı, o da okumaya bayılan biriydi ve doğrusu arkadaş edinmeye kitaplardan başlamış bir insandı.

-Okulla bir kez, babamla da ayrı geziye gitmiştik. Lucas hala orada mı?" Kendisine artık unuttuğu üye kartını sormayı bırakan çocuğun yaka kartını hatırlayınca güldü Damla.

-Evet evet, orda." Dedikleri çocuğu Eva da tanıdığı için başını bir an kıza çevirip arkadaşıyla konuşuyormuş gibi gence yakındı. "Çok sinir birisi gerçi de."

-Bunun için çaba harcamıyor bir de." Rüzgar'ın cümlesine tekrar gülerken, Eva'nın da bir şeyler söylemesi için çaktırmadan bakış attı ama bunu yapamayacak gibiydi. Sık sık kendini tutamayıp Rüzgar'a bakıyor, genç adamın onunla kazara bile göz göze gelmemesi yüzünden cesareti kırılıyordu.

-Eva da çok sevdi orayı. Vallahi kaç kere gittik hatırlamıyorum." Adı geçtiği anda yanakları yanmaya başlayan kız yine Rüzgar'a baktığında bu sefer bakışları çakıştı genç adamla. Ama delikanlı hiçbir şey olmamış gibi, hatta bir hava su muhabbeti olmuş gibi baş sallayıp buzlu limonatadan büyük bir yudum aldı.

Sanki Eva bir hiçmiş gibi davranıyordu. Orada hiç yokmuş gibi.

Buradan çıkıp gitse, belki farkında, farkında olsa da umrunda olmazmış gibi.

Bu kızın yeşillerinde bir sulanmaya neden olurken bakışların kaçırmak için etrafta gezindi ve Acarla göz göze geldi. Elalar kendisine anlayışla bakarken, dudağının bir kenarını kıvırıp ona güven verici şekilde gülümsedi Acar.

Uçsuz Bucaksız (THB-2)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz