•16.BÖLÜM• "Esrarengiz Kimlik"

10.3K 957 467
                                    

Multimedya;

16.BÖLÜM: "Esrarengiz Kimlik"

3.GÖZ
Rüzgar, hızlı adımlarla kafeye girip, kendisine selam veren garsona dahi dönemeden Eva'nın tam karşısındaki masaya oturdu. Kız, daha kapıdan girdiği an onun varlığını hissederken, aklından atamadığı genci karşısında bulmanın şokuyla yeşil gözlerini iri iri açtı.

-Buyrun, ne isterdiniz?" Yanına gelen garsona, Eva'dan gözlerini ayırmadan, sesinde kıza olan kızgınlığın aksine, adamın işine gösterdiği özen ve saygıyı yansıtan bir sesle cevap verdi Rüzgar.

-Filtre kahve, lütfen." Siparişi yazan garson uzaklaşırken, Eva da artık karşısındaki çocuğun dediklerini resmen dinleyemiyordu. Allah aşkına, daha geldiği anda evine geri dönse olmaz mıydı? Rüzgar, intikam alınacak birisi miydi?

-Eva, beni dinliyor musun?" Kendisine seslenen gençle beraber Rüzgar'ın kahvelerinden kurtuldu ve başını sağa sola silkerek konuya kafasını vermeye çalıştı.

-Efendim? Ne demiştin?" Ferit, kızın gözlerinin daha demin olduğu noktaya dönmek için omzunun üzerinden arkasına bakarken Rüzgarla göz göze geldi. Kahveler kendisine son derece sakin çevrilirken, çoktan istemsizce yerinde dikleşmişti bile. Eva'ya dönüp, elini yumruk yaparak baş parmağıyla arka masasını gösterdi çaktırmadan.

-Sevgili misiniz? Rüzgarla yani..." Buna bir cevap verebilmek zordu, çünkü bazen adlandırmakta Eva bile sıkıntı yaşıyordu. Üstelik son yaşananlardan sonra buna "Evet." Demek imkansız gibiydi.

-Bilmiyorum." Anlayışla başını salladı Ferit. Ama Eva, Rüzgar'a bir daha bakmamak için masanın üzerine koyduğu ellerini inceledi.

Üç gün önce düzenlenen büyük bir partide Sude'nin aldığı aşırı alkol, Rüzgar'ın ona yardımcı olmasına davetiye çıkarmıştı. Kızın insanların gözü önünde küçük düşmesini istemediği için onu lavaboya götürmüş, üzerine kustuğunda da kazağını çıkarmıştı. Ama dedikodu, böyle partilerde çok güzel yayılırdı.

Öyle ki, Sude de bu durumu kendi leyhine çevirmiş Rüzgar'ın ondan vazgeçemediğini, hala onu sevdiği düşüncesini, tuvalette yakınlaştıklarını ileri sürmüştü. Eva da, her genç kızın içinde kabullenemediği büyük bir bölümü kaplayan "kıskançlıkla" belki de gözünün açılmasıyla, Rüzgar zamanında sevgili olduğu biriyle arkadaşlık ilişkisi yürütüyorsa, kendisinin de bir erkekle arkadaş olabileceğini düşünmüş, zamanında kendisine karşı hislerinin olduğunu içten içe bilse de kabul etmediği Feritle buluşmuştu.

Kendinden çok utandı, onun duygularıyla oynamış sayılır mıydı? Sayılıyorsa, gerçekten şimdiden kıpkırmızı olduğuna emindi. Ama bir konuda fikri aynıydı, o da erkek arkadaş sahibi olabilmesiydi ve ne kadar dillendirmese de şuanki yüz ifadesi Rüzgar'ın bu durumdan hiç hoşnut olmadığını gösteriyordu.

-Seni rahatsız eden bir durumsa üzgünüm." Dedi Ferit'in gözlerini tekrar üzerine çekerken. "Yani sana kendini kötü hissettiriyorsam, bir daha görüşmeyebiliriz. Özür dilerim, yanlış anlamana sebep olduysam..." Neler saçmaladığını bilmiyordu ama söylemek istediği onun hislerine karşılık veremeyeceğiydi, Ferit de kızın bu karın ağrısının nedenini anlayarak gülümsedi.

-Eva sakin ol. Arkadaşımsın ve bir kahve içiyoruz, korkma evlenmek zorunda değiliz! Gerçi babandan biraz korkmadım diyemem." Sarp'ın bakışları aklına gelince istemsizce kıkırdadı Eva Çiçek de. Ferit'i bir böceği çubukla dürterek inceler gibi incelemişti kısık gözleriyle. Acar Devranla ezelden gelen dostluğunun büyük katkısı vardı o bakışlarda.

Uçsuz Bucaksız (THB-2)Where stories live. Discover now