•2.BÖLÜM• "Günahsız"

13.4K 933 217
                                    

Bölüm Şarkısı: SIA- Elastic Heart

OKUDUĞUNUZ TARİHİ VE SAATİ BURAYA BIRAKINIZ. Ruh halinizle beraber. Keyifli okumalar güzelliklerim.

3.GÖZ/

2.BÖLÜM: "Günahsız"

Altın külçelerini andıran sapsarı, ince telli, gür saçlar, yastığın üzerine serilmişti. Çalar saatinin üzerine yerleştirdiği zarif, uzun parmaklarıyla, gözlerini açmadan pilini çıkardı.

-KAPAT LAN ŞU ALARMI!!" Bağırmasıyla uykuya aç gözleri hissetiği korkuyla beraber hızla açıldı. Yerinden doğrulduğu an odasının kapısı aniden açılıp, duvara çarpmıştı bile.

Kolunu tutan tombul, kıllı parmaklar acımasız, Eva'nın bir sabaha daha aynı uyanmasının habercisiydi. Adamın bileğindeki gümüş zincir, soğuğu sızdıran pencere camından giren güneş ışığıyla tehlikeli bir şekilde parladı. "KAÇ KERE SÖYLEMEM LAZIM O KUŞ BEYNİNE GİRMESİ İÇİN KALTAK!!!! ŞU SİKTİĞİMİN ALARMINI KAPATACAKSIN!!! DUYDUN MUUU??!"

-Ama okul..." diz kapağını sıkan elle yerinden kalkmayı bırak, nefes bile alamadığından cümlesini tamamlayamadı. Gözleri dolabilirdi, bu ilk canının yanması olsaydı, ama dolmadı.

Alışmıştı. Bu adamın tacizlerine, kendisini dövmesine...

-ANLADIN MI DEDİM GÜZELLİK?!!" Dişlerinin arasından tıslar gibi söylediği tehditvari ve manalı sözler, Eva'nın porselen tenine ahlaksızca çarptı.

-Anladım." Dedi titrek bir nefesi içine çekerken. "Bir daha yapmam." Yapacaktı, erken kalkmak için mecburdu. Yarın için dayak yiyecek olması kesinleşmişti bu yüzden.

-Güzel." Adamın saçlarını koklayacağını hissettiği an, geriye doğru yaslandı yatağında. Tam bu sırada annesi kapıda belirmişti.

-Rahat bırak onu, Halil." Adam, kuvvetli elini kızın bacağından çekti ve hızla odayı terk etti. Şimdi ağlayabilirdi işte. Annesi hiçbir şey yapmasa da en azından o anlamda, ileri gitmesine engel olabilmişti.

Artık katlanamadığını hissediyordu. Bir yerlerde kıyameti çoktan yazılıydı, ama bunu bilmezden gelesiye kadar oyunu oynamaya yemin etmişti.

Zaman geçtikçe gelişen güzelliği, üvey babasının da dikkatini çekiyordu. Bunun farkındaydı ama yapabileceği hiçbir şey yoktu Eva'nın. Yardım isteyebileceği hiçkimsesi yoktu.

Arkadaşı yoktu. Akrabası yoktu. Doğduğu zamandan beri babası bile yoktu!

Aslında arkadaş edinmeye yaklaşmıştı bir zamanlar. Ama olmamıştı. Ferit ismindeki genç, geçtiğimiz sene Eva'ya ilgisini açıkça belli etmişti. Evinin önüne her sabah bir not bırakıyordu. Okulda gözünü kızdan ayırmıyor, Eva'nın kendisinin farkında olması için elinden geleni ardına koymuyordu. Nitekim Halil de bunu öğrenmiş, genci kemiklerini kırarcasına dövmüştü. Eva'ya söylediği o cümle hala kızın zihninde bir leke gibi asılı kalmıştı.

"Sen bana aitsin, başka kimseye değil."

Yerinden kalkıp, bezden yapılma, fermuarlı giysi dolabına ilerledi ve demir çubuktaki askılardan birini çekerek uzun, gri bir kazağı gözler önüne serdi.

Okulda çok başarılı, geleceği parlak olan öğrenciler arasındaydı.

Veli toplantılarına hiçbir velisinin katılmaması, annesinin file çorapları ve bol tütün kokulu haliyle bardan çıkıp gelmesinden sonra, en iyisiydi. Öğretmenleri, Eva Çiçek'e acıyordu. Bunu hissettiği için gururundan hiçbirinden yardım istememişti genç kız.

Uçsuz Bucaksız (THB-2)Where stories live. Discover now