İki hafta Sonra
Hastane Başhekimi Sinan'ın Odası
Hizmetli, elindeki çaylarla odadan içeri girdi. Birini Doktor Sinan'ın, diğerini de Doktor Hakan'ın önüne bıraktıktan sonra odadan çıktı. Hizmetliye teşekkür eden Sinan hemen sağında oturan Doktor Hakan'a döndü.
- Bu yurtdışı gezilerinden nefret ediyorum. En kötüsü de 12 saat süren uçak yolculuğu.
- Al benden de o kadar. Uzun uçak yolculuklarında midem bulanır benim.
- Sen neler yaptın, poliklinikte işler nasıl gidiyor?
- Bildiğin gibi. Bazı hastalar sorun çıkarıyor ama genel olarak iyi.
- Olacak o kadar! Aklıma gelmişken, buradan sevk ettiğimiz hastaların durumu nasıl?
- Onlarda iyi.
dedi Doktor Hakan ve konuyu değiştirmek için.
- Çocuklar nasıl?
- Babalarını görememenin dışında iyiler. Onlarla fazla vakit geçiremiyorum. Biliyorsun, birkaç hastam var ve durumlarına göre emekliliğimi isteyebilirim, yoruldum artık.
- Ya insan hastalar yüzünden emekliliğini erteler mi? Sende tam idealist doktor oldun.
- Hakancığım, biz hastalara yardımcı olmak için maaş alıyoruz. Onları ortada bırakıp nasıl emekliliğin tadını çıkarabilirim. Ben sana söylemedim değil mi?
- Neyi?
- Hastamız Songül İpek hayatını yazıyormuş.
- Hangi Songül bu?
- Senin poliklinikte kalmıştı ya. Panaroid şizofreni hastası..
Kafasını yukarı kaldıran Doktor Hakan bir süre düşündükten sonra.
- Şimdi hatırladım. Sürekli bir şeyler yazan hasta.
- Evet, o..
Bir süre daha düşünen Doktor Hakan'ın gözbebekleri kocaman oldu, masanın üzerindeki çayı kenara doğru itti, Doktor Sinan'a biraz daha yaklaştı.
- Peki ne yazmış?
- Okumamı kibarca reddetti; ama kendisinin bana okuyacağını söyledi.
- Dinlemeyeceksin herhalde?
- Neden dinlemeyeyim ki? O benim hastam, hayatını öğrenmek tedavisinde işe yarayabilir.
- Sinancığım, bu kadın şizofren hastası. Yazdıklarının doğru olup olmadığına emin olamazsın ki.
- Tabi ki emin olamam; ama yazdıklarını dinlemem için bu engel değil. Belki de söyleyemediği şeyleri hayat hikayesine yazmıştır.
Doktor Hakan yine kısa süre düşündükten sonra çayından bir yudum daha aldı.
- Haklısın. Neler yazdığını bende merak ettim şimdi. Senin içinde bir mahsuru yoksa bende dinlemek isterim.
- Neden mahsuru olsun ki? Songül'ün de hoşuna gideceğine eminim. Düşünsene; iki doktoru hayat hikayesini dinleyecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Songül 2 (Kitap Oldu)
General Fiction"Hey yobaz! Vajina dediğim için umarım azmamışsındır? Haklısın, bu aralar çok edepsizleştim. Elini saçma sapan yerlerinden çekte devam edeyim. Vajinanın ne olduğunu biliyor musun? Bilmiyorsan, dur sana anlatmaya çalışayım. Her kadının iki bacağının...