5) Tuvalet ve Banyo

160 4 0
                                    

Temizlik konusuna geleyim. Hastanenin değil, bizim temizliğimizden bahsediyorum. Haftanın belirli günlerinde banyo yapardık ama aklınıza hemen hamam sefası gelmesin. Aynı anda 10'dan fazla kadının yıkandığını düşünün. Yeni gelen hastaların uzun tişörtleri ile banyo yaptıklarını kendimden biliyorum. Şimdi ilk banyo günüm aklıma geldi. Hastabakıcının verdiği havlu ve minicik bir sabunla banyo yapılan bu yere girdiğimde; zemininin ve duvarlarının fayansla kaplı olduğunu gördüm. Söylemeden edemeyeceğim; fayanstan nefret ediyorum! Banyo yaptığımız bu bölgede, yukarıdan akan sıcak suyun altına giren kadınlar birbirlerine el şakası yaparak yıkanıyormuş gibi yapıyorlardı. "yıkanıyormuş gibi" diyorum; çünkü bazılarının yıkandığına hiçbir zaman emin olamadım. Akan suyun önüne gelir, ellerini hafifçe suya dokundurduktan sonra aynı yavaşlıkla vücutlarında gezdirirlerdi. Yıkandıklarını ispatlamak için de, bizleri izleyen hastabakıcılarla sık sık gözgöze gelirlerdi. Kadınların bu hareketlerine yıkanmak değil de, "su ile uzaktan temas" demek daha doğru olurdu herhalde. Bu insanları biraz daha inceledikten sonra ıslanmadan yıkanmaya çalıştıklarını anlamıştım. Ama böyle bir şeyi başarabilseler sizce de müthiş olmaz mı?

Bazı kadınlar var ki onlar tam bir temizlik hastası. Derilerinin rengini değiştirmek ister gibi sıcak suyun altında banyo saati bitene kadar kalırlardı. Bu kadarı da abartıydı bence. Sen beyazsın! Neden siyahi olmaya çalışıyorsun ki? Siyahi doğan Michael Jackson bile beyaz olabilmek için sayısız estetik ameliyatı olmuştu ama yine de siyahi bir şekilde ölmüştü. Sen beyazsın, beyaz kal! Değiştirmeye çalışma rengini.. Bu son cümlemi çok beğendim, slogan gibi oldu. İçimde greve gitme kokusu var..

Banyo yaparken; hangi hastanın eski, hangi hastanın yeni olduğunu anlamak zor değil. Eski hastalar birbirleriyle el şakası yaparak yıkanırlardı. Yeni hastalar ise insanların en az olduğu tarafta elleri ile vücutlarını kapatarak yıkanmaya çalışırlardı. Bazı hastaların diğer hastalara sulandığını da görmüşlüğüm var. Anlayacağınız hastabakıcılara çaktırmadan birbirlerine sapıklık yaparlardı. Aslında sapıklık yapmak için odalar daha müsaitti ama banyo fantezisi olanlar için burası idealdi tabi ki. Allahtan benim kaldığım odada bu tarz bir şey yoktu. Bende birkaç kere tişörtüm ile yıkandıktan sonra bu duruma alışmıştım ve çırılçıplak yıkanmaya başladım. Aslında tamamen kadınların olduğu bir alanda çıplak olmak çok mantıklıydı. Kimin ne niyeti varsa ortaya çıkıyordu. Hastaların kendi aralarında "tıpta utanma yoktur" diye geyik yaptıklarını duyduğumda bu sözün tam bize göre olduğunu düşünmüştüm. Bende bir süre sonra yeni gelen hastalara aynı cümleyi kullanmaya başladım. Tıpta her şey vardı ama bir tek utanma yoktu!

İdrarımı uzun süre tutmamı sağlayan bölüme geldik. Gönül ister ki tuvalet konusuna girilmesin ama burayı anlatmazsam içimde kalır. Tuvaletimizin zemini özel karolardan yapılmış taşlarla kaplıydı ve içeri girdiğinizde burnunuza müthiş oda parfümü gelirdi. Lavabolarımız her zaman temiz ve iki çeşit sıvı sabunumuz vardı. Her hastanın kendisine ait bir havlusu bile vardı. İnanmadığınızı biliyorum! Haklısınız.. Gerçeklere dönelim artık.. Tuvaletin de zemini ve duvarları o iğrenç malzemeyle kaplıydı. Hadi birlikte söyleyelim; FAYANSSS!! Tuvaletimizin kapısı yoktu ama kabinlerin kapısı vardı Allaha şükür. Tabi onlara kapı denirse. Kapıların altlarında; yıllar önce bu tuvaleti kullanmış hastaların bıraktığı lekeleri görmek mümkün. Temizlikçilerden birinin, bu lekeleri çıkartmaya çalışırken "bende yıllar önce senin gibi asla çıkmayacak lekeleri silmeye çalışıyordum" dediğimde yüzüme garip bir şekilde baktı. Hâlbuki o kapıyı atmadan kalıcı kirlerden kurtulmanın imkansız olduğunu bilmiyordu. At gitsin, ne uğraşıyorsun. At gitsin!

Bütün hastaların en şeffaf oldukları yer tuvaletlerdi herhalde. Ne zaman tuvalete girsem; burnuma asla tanımlayamadığım bir koku gelir. Bu kokunun tuvaletin kendi kokusu olduğunu düşünüyorum. Diyelim öyle. Peki, neden temizlik personeli buraya girmeden önce maske takıyor? Öyle temiz tuvaletlerimiz vardı ki; maskesiz girilemiyordu anlayacağınız. Bu konuda asla temizlik personellerini suçlamıyorum. Çünkü hastalar gerçekten tuvaletlere iğrenç şeyler yapabiliyorlar. Tuvaletlerin düzenli bir şekilde temizlendiğine de emindim; ama oda arkadaşım Süslü hiçbir zaman temizlenmediğini iddaa ederdi ve bu konuda çok ısrarcıydı.

Songül 2 (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin